Güncel

HEM CORONA HEM DE AHLAKİ YOZLAŞMA

Arkadaşlar sizlerle bu yeni köşe yazımda bir sıkıntıyı paylaşmak istedim. Öncelikle çok zor bir dönemden geçiyoruz. Bütün dünyayı esir alan adeta hayatı durduran ve yaklaşık 200 ülke ve 150 bölgeye yayılan COVİD-19 korona virüs vakası ile büyük bir imtihandan geçiyoruz.

HEM CORONA HEM DE AHLAKİ YOZLAŞMA

HEM CORONA HEM DE AHLAKİ YOZLAŞMABu süreçte büyük sıkıntılarla karşı karşıyayız. Tüm işletmelerin yüzde 70’ i durdu. İnsanlar risk altında hastalığında tedavisi devam edenler var, karantinada olan ve çok sayıda da ölen vatandaşlarımız var. Dünya genelinde can kaybı sayısı 40 bini aştı maalesef.

HEM CORONA HEM DE AHLAKİ YOZLAŞMA

Özellikle virüsün 14 günlük kuluçka evresi bitti ve sıçrama, patlama evresine girdik. Normalinden iki kat daha işler sıkı vaziyete geldi. Ulaşımlar, seyahatler durdu. Ekonomik anlamda sıkıntılar var ülkelerde. Seferberlik durumu gibi bir şey söz konusu Futbol müsabakaları, şampiyonalar ve tüm yarışlar durdu. Esas bunların yanında durması ve tatile girmesi gerekense dizi film setleri aslında. Bizler bunu günlerdir söylüyoruz. TV kanalları, yapımcılarla çıkarak bir açıklama yapıp bunu durduramıyorlar. İnsan sağlığından bu daha mı önemli. Bunu mesleğim olan bir sektör için, bu meslekten birisi olarak söylüyorum.

HEM CORONA HEM DE AHLAKİ YOZLAŞMA

Bazı yapım şirketleri yaptıkları dizileri kanallar ile anlaşarak durdurdular. Eski bölümler yayınlansa da hala bu kritik dönemde sağlığı düşünmeden dizi projelerinin yeni bölümlerine devam eden yapımcılar var. Özellikle kendi adıma ne kadar sevsem de Seksenler ve Yemin dizileri çok daha sıkıntılı, çünkü hafta içi her gün yayınlanıyor. Günlük olduğu için stokta 10 gün önden gitmeleri gerekiyor.

HEM CORONA HEM DE AHLAKİ YOZLAŞMA

Bu dizilerden birisi de pazar akşamları yayınlanan,  Osman Sınav imzalı, başrollerini Erkan Petekkaya ve Şebnem Bozoklu’nun paylaştığı GEL DESE AŞK dizisi. Bu dizi ile birlikte; birincisi bana göre yapılan bir sorumsuzluğu, ikincisi de toplumda son 12 yıldır oluşan ahlaki yozlaşmayı ve mevcut konjoktürün toplumu devşirmesi, bardağı taşıran son damla oldu. İki meselenin de sebeplerini anlatayım. Birincisi tüm çevreler gibi sanat camiamızda da # Evde Kal # çağrıları gelirken Erkan Petekkaya millete ‘Evde Kal’ naraları atıp sette korona şarkısı besteleyip dalga geçiyor. Bu kişiliğine hiç yakışmadı.

Oyunculuğu ayrı bir şey zaten tek tip hafif maço profilinde zengin iş adamı tiplemesinden başka karakter bilmiyor falan diyenler olabilir. Geçmişte ‘Aşkına eşkıya’ dizisinde mahallenin bitirim gençlerinden biriydi o da ayrı. Burada konu bu değil. Bunu yapması yanlıştı, en azından ben bu şekilde yorumluyorum.

Gelelim ikinci bir konuya. Dizi, toplumsal ahlakı çökerten, yerin dibine sokan bir konuya sahip. Rezillik diz boyu denilecek cinsten. Hadi konu güzel olmaz. İçerik bozuktur, ilgi çekmez ayrı konu. Bu tam bir yozlaşma maşası olmuş. Sosyal medyada milyonların paylaştığı konuyla ilgili dönen bir paylaşımda paylaşan güzel yorumlamış.

Konu tam rezil. Evli bir adam karısını aldatıyor. Anladık ta kızının arkadaşı ile yatıyor. Adamın kızı da buna kızıp arkadaşının babası ile yatıyor. Malum kanal da bunu dizi diye oynatıyor. Gazetelerde üstelik bunu muhteşem oyunculuk diye servis ediyor. Yazık hem de çok yazık.

Bir dönem doksanların sonu 2’ binlerin başında televizyon yıldızı, şovmen Mehmet Ali Erbil, kızı Sezin Erbil’ in okul arkadaşı Sedef hanımla evlendi diye tefe koymaya kalkmışlardı. O zaman da ‘Biz anlaştık sevdik evlendik kime ne’ demişlerdi. Resmi nikahları oldu. Yuvaları oldu, anlaşamayıp ayrıldılar ayrı konu. Burada tamamen gayrimeşru, sapıklığa özendiren bir rezalet olunca tepki göstermekte halk da haklı.

Ben, son 5-6 senedir ahlaki bir yozlaşma var. Kapitalist sistem kültür ve sanatı da ele geçirerek devşiriyor derken kızıyorlardı. Haklı çıktım. Şimdi herkes de toplumda bir eskiye dönme özlemi, seksenler, doksanlar özlemi var ki insanlar o yıllarca evlerimize konuk olan

Kaynanalar, Uğurlugiller, Perihan Abla, Bizimkiler, Süper Baba, İkinci Bahar, Hayat Bilgisi, Koçum Benim gibi dizileri arıyor, özlüyor ve istiyor. Ben de şahsım adına bu tür eğiti öğretici, birlik beraberlik ve dayanışma aşılayan ve içeren işleri kaleme alacağım. Tüm kalem yazar ve senaristlerin de bu konuda duyarlı olması ve meslek etiğine bağlı kalması en büyük temennim. Hepinize bilinçli güzel miraslar alacağınız iyi okumalar diliyorum.

 

 

Daha Fazla Göster
Başa dön tuşu