Hürriyet’ten direniş
Başkan Hürriyet, Yuvam’ın tek yeşil alanı için ranta karşı direniş başlattı
İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, Yuvam Akarca Çardaktepe mevkiinde bulunan orman alanını bölge halkına kazandırmak için direniş başlattı. Başkan Hürriyet, “Eğer mücadelemiz halk, kavgamız hak içinse, doğru ve adalet içinse biz geri adım atmayız. Var gücümüzle bu mücadeleyi sürdüreceğiz” dedi. İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, 2019 Haziran ayında Yuvam Akarca Çardaktepe Mesire Alanı için bir proje üzerine bakanlıkla görüşme başlattı. Bakanlık onayı alındığında ihale süreci başladı. İzmit Belediyesi’nce kamu hizmeti sunulmak istenen bölgedeki tek yeşil alan, ihaleye aynı araçla gelen ve daha neyin ihalesine girdiğini bilmeyen belli bir grup işi oldu bittiye getirdi ve ihaleyi aldı. Yaşanan gelişmelerin ardından Başkan Hürriyet bölge halkının da desteğini alarak Çardaktepe’de ranta karşı bir direniş başlattı.
“HALKIMIZ BİZDEN SOSYAL ALAN İSTEDİ”
Başkan Hürriyet bölgede yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “2019 Haziran ayında biz bu bölge için çok önemli bir çalışma başlattık. Yuvam bölgemizde sosyal hiçbir alan yok. Burada daha fazla hizmet, sosyal alanlar, nefes alanları ve kültürel etkinlikler yapılabilecek alanlar olsun diye bölge halkımız talepte bulunuyordu. Vatandaşlarımız aileleriyle birlikte doğayla iç içe keyifli vakit geçirebilecekleri; sosyal, kültürel, sportif ve diğer hizmetlerden yararlanabilecekleri projeler istediler.
“3 SENE BOYUNCA UĞRAŞTIK”
Tüm bu yapılaşmaların arasında kalan tek bir orman parçası burası. Yaklaşık 107 dönümlük tek bir yeşil alan ve nefes alanı. Biz de halkımıza bölgenin doğasını bozmadan rahatlıkla faydalanabileceği, ailelerin ve çocukların vakit geçirebileceği ve nefes alabileceği bir alan yaratabilir miyiz diye 2019’dan beri bir proje çalışıyorduk. Güzel bir mesire alanı projesi çalıştık. Bu proje kapsamında da bakanlıkla bir firma üzerinden görüşmelere başladık. Bu bölgenin bize tahsisi ya da ihale yoluyla alabilmemiz için çok uğraştık. 3 senemizi aldı. Sonunda bakanlık onayını almayı başardık. Bir ihale süreci başlatıldı.
“AZ YAPI, ÇOK YEŞİL BİR PROJE ÇALIŞTIK”
Bütün kurumların müdürlerine, bütün yetkili birimlere ısrarla bizim burada projemiz olduğunu; “Doğayı bozmadan, belediye eliyle kamu hizmeti sunabileceğimiz, özel sektör mantığı gütmeksizin betondan uzak, bu bölgenin nefes alabilecek tek alanına çok güzel bir proje çalıştık” dedik. İçerisinde yürüyüş alanları, çocuk oyun alanları, piknik alanları, tenis, basketbol, voleybol gibi spor alanları, doğayı bozmadan geri dönüşüm malzemeleriyle yapabileceğimiz bir amfi tiyatro, az yapı çok yeşil bir proje çalıştık.
“İHALE GÜNÜ İSTENMEYEN ŞEYLER YAŞANDI”
Ne yazık ki ihale günü istenmeyen şeyler yaşandı. Burası Çardaktepe Mesire Alanı ihalesi olarak 21 Haziran 2022 tarihinde kapalı zarf usulü ile yapıldı. İhale ilanına göre bu alanın bir yıllık muhammen kira bedeli 55 bin 200 TL idi. Kapalı zarf usulü ihalede en yüksek 3 teklifi veren teklif sahipleri açık arttırma şeklinde ihaleye devam edildi. Tabi ki burası 55 bin lira muhammen bedelle çıktığı için ve biz arkada bir organizasyon olabileceğini çok fazla tahmin etmediğimiz için ve kamu kurumu olmamız nedeniyle yasalar karşısında sorumluluğumuz olduğundan kapalı zarfla sunduğumuz ilk teklifte bu muhammen bedelin çok çok üstünde teklif veremedik.
“BELLİ Kİ BİRİLERİ ALTTA ÖRGÜTLENMİŞ”
Ama ihale günü öyle bir organizasyon yapılmış ki 3 kişi aynı anda hatta son anda geldiler. Ki kapıda da, burada bir kamu hizmeti vereceğimizi söyledik. Bizim projemiz sayesinde bu ihale sürecinin başladığını söyledik. Belli ki birileri altta örgütlemiş. Belli ki birileri bir organizasyon kurmuş. Bunu belediyeye bırakmayalım, belediye hizmet sunmasın istediler. Burada ne yapacakları da belli değil, bu güzelim yeşil alanı nasıl katledecekleri de belli değil. Tek yeşil kalan bu alanı nasıl kullanacakları da belli değil. Uygulamanın sıkıntıları nedeniyle 3 kişi gelip peş peşe teklif verdiler. Teklifleri arasında da 300-500 TL gibi ufak farklar vardı.
“BURASI FEDA EDİLİYOR”
Tabi ki bu organizasyon sayesinde bizi bir anda kenara ittiler ve açık arttırma kısmına giremedik. Şube müdürlerine, orman müdürlüğüne hepsine bölge halkı böyle bir hizmet istiyor ve bu projeyi yapmak istiyoruz diye söyledik. Özel sektör eliyle buraya bir çivi çakılmasını istemiyoruz, bu yeşil alanı bölgeye kazandırmak istiyoruz, biz de belediye olarak açık arttırmaya girmek istiyoruz, bu Orman Bakanlığının ve devletin lehine dememize rağmen ne yazık ki bize kulak tıkandı. Bu talep ve niyetlerimiz hepsi geri çevrildi. Şuanda burası özel sektöre, bir kişiye, ne yapılacağı bile belli olmayan bir şekilde verildi. Burası feda ediliyor. Tek nefes alanı, tek sosyal alan.
“BURADA BİR RANT HİKAYESİ VAR”
Burası normalde bizim projemiz olmasaydı ihaleye de çıkmayacaktı. Sırf biz istedik ve burada bir proje uygulayalım dedik ve sonucunda İzmit Belediyesi’ni nasıl kenara atarız mantığıyla yürütülen siyasi organizasyonlara heba edilir hale geldi. O gün kendi aralarında yaptıkları konuşmalar, aynı araçla gelip birdenbire birbirine yakın teklifler verilmesi, alandan bihaber olmaları gösteriyor ki aslında bu bir organizasyon. Altta başka niyetler var. Bölge halkı ve çevre yararına proje söz konusu değil. Burada bir rant hikayesi, İzmit Belediyesi’ni kenara atma hikayesi, hizmet etmemizin önüne geçilmesi hikayesi var.
“BİR KİŞİNİN İNİSİYATİFİNE BIRAKILDI”
Bu 107 dönümlük yeşil alan ne yazık ki bir kişinin inisiyatifine bırakılmış durumda. Bir kamu kurumunu ihale dışına itmek için birileri elinden geleni yapmış durumda. Kamu yararına rekabet de engellenmiş durumda. Çünkü açık arttırmaya birbirini tanıyan organizasyon içerisindeki kişiler girdiğinde tabi ki yükseltme rakamları çok daha başka oluyor. Hâlbuki biz kamu kurumu olarak o açık arttırmaya girebilseydik belki de çok yüksek bedellerle burası kiralanmış olacaktı. Çünkü biz almak için çok kararlıydık. Her türlü meblağı vermeye de hazırdık. Bu sayede de sonuçta yine devlet kazanacaktı. Devletin bir kurumundan başka bir kurumuna kira geliri daha fazla olacaktı. Bunun da önüne geçilmiş oldu. Rekabet de engellendi.
“GEREKİRSE DİRENİŞ ÇADIRI KURARIZ”
Hem siyasi hem rant organizasyonuyla ne yazık ki bu yeşil alan şuanda kişilerin insafına bırakıldı. Biz bölge halkımızla burada bir direniş başlatıyoruz. Gerekirse bir direniş çadırı da kurarız. Bütün iş makinalarımızı buraya yığarız. Yarın öbür gün ruhsat aşamasında da gerekli tüm sorumluluğu almaya hazırım. Tüm cesareti göstermeye de hazırız. Buranın katledilmesine göz yummayacağız. Buranın kötü niyetli ellerde heba edilmesine, halkımızın böylesine güzel bir alandan mahrum edilmesine izin vermeyeceğiz. Bölge halkımızı da burada beraber dayanışma göstermeye davet ediyoruz.
“ANLAYACAKLARI DİLDEN KONUŞURUZ”
Madem bizi dinlemediler, kamu hizmeti anlayışımızı çok anlamadılar; biz de herkesin anlayacağı dilden konuşuruz. Biz de buradaki vatandaşımızın hakkını herkesin anlayacağı dilden savunuruz. Hiçbir geri adım atmayız, hiç de korkmayız. Çünkü eğer mücadelemiz halk içinse, kavgamız hak içinse, doğru ve adalet içinse biz geri adım atmayız. Var gücümüzle bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Burası burada yaşayan halkımızın malıdır.
“HALK KAZANSIN İSTİYORUZ”
Bizim sosyal tesislerimizdeki mantığı herkes gördü. Çabamız ve hizmet kalitemizi de herkes gördü. Basit bir çay bahçesi modelinde bile nasıl harikalar yarattığımızı, halkımızın nasıl memnun olduğunu herkes gördü. Biz büyük büyük yapılar, çevreyi katleden anlayışlarda değiliz. Biz çevreyi katletmeden, doğayı koruyarak vatandaşlarımızın bu doğadan en güzel şekilde faydalanmasını sağlayarak yolumuza devam ediyoruz. Bu bölgede kalan tek yeşil alanı da halka kazandırmaya çalışıyoruz. Biz siyasi organizasyonlara karşı dik duracağız. Çünkü kendimizden eminiz. Haklıyız, haklılığımızı da savunacağız. Çünkü bölge halkı da böyle istiyor. Biz halkımızı hep dinledik dinlemeye de devam edeceğiz.
“3 FİRMA AYNI ARAÇLA GELİP GERİ DÖNDÜ”
Ormanlık alanın ihalesine katılan İzmit Belediye Başkanvekili Çetin Sarıca, “İhale günü biz gittiğimizde bize iki firmanın katıldığı söylendi. Son anda zarflar açıldığında ihaleye dört firmanın girdiğini fark ettik. Son dakika geldiler. 3 firmanın aynı hareket ettikleri çok belli olmakla beraber aynı araçla gelip döndüler. Çok ufak farklarla fiyat verdiler ve bizi 4’üncü yaparak ihalede açık arttırmaya sokmadılar. Biz de tutanaklarda işlenmesini talep ederek, “Biz de açık arttırmaya katılalım, bu kamu yararıdır, fiyatın artması Orman Bakanlığı’nın menfaatinedir” dedik.
“BURAYI KATLETTİRMEYECEĞİZ”
Burası bölge halkının hakkıdır dememize rağmen açık arttırmaya giremedik. Belediyemizin hukukçuları bu durumla ilgili dosyaları hazırladılar. Dava da açıldı. Yasal anlamda da burada yapılacak her türlü yapının yapı ruhsatı muhatabı İzmit Belediyesi’dir. Biz de Yuvam halkımız ve bu yeşil alanın katledilmemesi için gerekli bütün direnişi göstereceğiz. Bu bölgeyi katlettirmeyeceğiz” diye konuştu.
“SONUNA KADAR BAŞKANIMIZIN YANINDAYIZ”
Akarca Mahalle Muhtarı Müesser Yılmaz, “2013 yılında yaklaşık 500 imzaya rağmen aquaparkın olduğu alan elden gitti. Daha sonra başka bir alan için dilekçe verdik, imzalarımızı attık gönderdik. Kalıcı bir hizmet istiyoruz, kalıcı bir eser istiyoruz dedik. Burada belediyeye ait tesiste 2 liraya çay içiyoruz diyebilelim. Gülümse Kafe, Lavanta Kafe’yi tercih ediyoruz. Burada çocuklarımıza kalacak hiçbir şey yok. Biz nefes almak istiyoruz. Sonuna kadar başkanımızın yanındayız” dedi.
“İKİ KİŞİ İHALEDEN ÖNCE BURADA ÖLÇÜM YAPTI”
Yuvam Akarca Üst Yönetim Başkanı Adem Erbaş ise, “İhale aşamasına gelmeden önce iki kişi gelip burada ölçüm yaptı. Tanıdık isimler. İhaleyi alan firmanın arkasında bu isimlerin olduğunu tahmin ediyorum. Ben emniyet kökenliyim. Belediye başkanımızın da bu konuya özen göstermesini talep ediyorum. Konuyla ilgili çok duyarlı olduğu için kendisine teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.