Siyaset

“İddialar yaşanan süreçle bağlantılı”

Doğu Perinçek, Eymür'ün kimliğini devlet raporlarıyla açıkladı

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Tele 1 kanalında “5.Boyut” programında Merdan Yanardağ’ın konuğu oldu. Perinçek, canlı yayında devlet raporlarıyla Eymür’ün kirli sicilini ortaya koydu. Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Mehmet Eymür’ün yalanlarının tekrar piyasaya sürülmesinin sebeplerini açıkladı: “Bu iddialar yaşadığımız süreçle bağlantılı. Türkiye Atlantik sisteminden ayrılıyor ve zincirlerini kırıyor. 24 Temmuz 2015, PKK hendeklere gömüldü, Silivri zindanları yıkıldı. PKK ve FETÖ’ye karşı polis ve asker harekatları başladı. Bir nevi ABD’nin kara gücüm dediği dolaylı kuvvetleriyle Türk güvenlik güçleri arasında hesaplaşma oldu. Durum kritik. O nedenle Mehmet Eymür gibi Mossad ve CIA ile bağlantıları Türk devleti tarafından da belgelerle saptanmış olan unsurların piyasaya sürülmeleri ve görevlendirilmeleri bu dönemin gereği” dedi.

“KAŞİF KOZİNOĞLU BANA YAZDIĞI EL YAZISI MEKTUBUNDA BÖYLE BİR ÖRGÜTÜN OLDUĞUNU SÖYLEDİ”

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, MİT’İN Orta Asya Dairesi Başkanı Kaşif Kozinoğlu’nun kendisine yazdığı mektupta Çiller Özel Örgütü yapılanmasını anlattığını söyledi. Perinçek, “2 gün önce Vatan Partisi’nin gençleri Sarayburnu’nda bir kez daha ABD askerlerinin başına çuvalı geçirdi. Geçtiğimiz 70 yıllık süreç içerisinde de Vatan Partisi, ABD’nin Türkiye’deki girişimlerine karşı en önde mücadele etmiş bir parti. Ermeni Soykırım yalanını bitirmiş ve Silivri duvarlarının yıkılmasına önderlik etmiş bir parti ve şu anda da Türkiye cephesinin en önünde mücadele eden parti onun için hedef alınması doğal. Çiller Özel Örgütü yok diyor ama olduğu bizzat MİT Müşteşarı Sönmez Köksal’ın raporunda saptanıyor. Bu raporda MİT müsteşarlığı kendi imzasıyla mahkemelere yolladı. MİT’İN Orta Asya Dairesi Başkanı Kaşif Kozinoğlu bana yazdığı el yazısı mektubunda böyle bir örgütün olduğunu söylüyor. Kaşif Kozinoğlu bizzat ben el yazısıyla yazdığı mektubunda, Mehmet Eymür’ün Gülen’den her ay maaş aldığını, Şenkal Atasagun’un sonrası dönmediğini, Amerika’dan Ergenekon’u kurgulamak üzere Türkiye’ye geri döndüğünü, aylık aldığı meblağnın elli bin dolar olduğunu yazmış. Mektubun devamında, “Fettullah Gülen mensubu yargıçlarca bütün davalarda sıyırılıyor. Ayrıca İstanbul’da Fettullah Gülenci polisler tarafından sıkı sıkıya korunuyor. Savcı Zekeriya Öz ve Turan Çolaklı ile her hafta görüşüyor. MİT’in bu konuda elinde spesifik bilgiler mevcuttur. Mehmet Eymür Fetullah Gülen tarafından korunmu ve maaşa bağlanmışıtr.” diye el yazısıyla yazıyor. Yani Mehmet Eymür içim yapılan tespitler doğrudan doğruya Türk devletinin çeşitli yetkili kurumları ve çeşitli yetkili yöneticileri tarafındandır” ifadelerini kullandı.

MİT’in önde gelen yöneticilerinden Nuri Gündeş raporlarında Eymür’ün CIA ile ilişkilerinden bahsedildiğini söyleyen Perinçek, “Danıştay dosyasını açtığımız zaman orada çeşitli sayfalarda doğrudan doğruya Nuri Gündeş, Eymür’ün CIA ile ilişkilerini yazıyor. Ama zaten Eymür bunları itiraf etti. Bakın Ergenekon davasında tanık olarak dinlendi. Ve o tanıklığın da bende belgeleri var. O tanıklığı sırasında benim sorum üzerine dedi ki, ‘biz Nahr El Bared kampındaki 8 Türk gencini MOSSAD ile işbirliği yaparak İsrail Deniz Kuvvetleri’ne imha ettirdik.’  Bu 8 kişi, Bora Gözen ve arkadaşları. Bunlar bizim partimizin mensuplarıydı” diye konuştu.

Perinçek şöyle devam etti: “Eymür, MOSSAD ile işbirliğini kendisi ifade ediyor. Kendi sitesine girdiğimiz zaman Amerika ve MOSSAD ile çalıştığını söylüyor. Ve en önemlisi Ankara Emniyet Müdürü Orhan Taşanlar, Eymür’ün çeşitli operasyonlarda çeşitli yasadışı adam öldürmelerde kullandığı ‘Yeşil’ diye bilinen meşhur şahıs Mahmut Yıldırım, emniyette verdiği ifadede Eymür tarafından görevlendirildiğini bütün bu cinayetleri Eymür’ün emri ile yaptığını ifade etti. Orhan Taşanlar da bu ifadeyi aldı ve uzun yıllar gizlendi fakat en sonunda partimizin Genel Başkan Yardımcısı Nusret Senem partimizin çeşitli dosyalarında bunları sundu. O kutlu savaş raporunda da Mahmut Yıldırım Yeşil diye bir bölüm var. Gizli bir rapordur. Bu da bir takım dava raporlarında yer alır mesela Ergenekon davasına bu raporu getirmek için çok uğraştık. Mahkeme celp edilmesi üzerine karar çıkarmasına rağmen göndermediler ama sonrasında biz bulduk. Burada da Mahmut Yıldırım’ı Eymürün yönettiği kutlu savaş raporunda da yer alıyor. Yani Mehmet Eymür Çiller Özel Örgütü veya FETÖ’nün önemli insanlarındandı hatta stihbaratının başındaydı ve bizim Çiller Özel Örgütü olarak Sayın Süleyman Demirel’e ve o zaman Başbakanlığa verdiğimiz dosyada onun adı vardı ve bu dosya Susurluk soruşturmasının temeli oldu. Ve Susurluk soruşturması sonunda da devletinin çeşitli raporlarında ve Sönmez Köksal’ın raporunda Eymür Çiller Özel Örgütünün önemli lideri olarak saptandı”

“MİT’İN 3. ADAMI SABAHATTİN SAVAŞMAN DA HEP BERABER CIA’YA ÇALIŞTIKLARINI AÇIKLAMIŞTIR”

“Ergenekon davasının mahkeme dinleme tutanaklarında da yine Eymür ile Amerika’daki Alaattin Çakıcı arasında telefon konuşması vardır. Orada Mehmet Eymür açıkça Doğu Perinçek’in kellesini kopart diye Alaattin Çakıcı’ya talimat veriyor. Eymür, yine 10 arkadaşımızı katleden operasyonda da yöneten konumdaydı. Yani Eymür’ün kişiliği bu. MİT tarafından da bu yasa dışı işleri saptanmış ve MİT’ten atılmış olan bir kişiliktir. Doğrudan doğruya MOSSAD ve CIA ile bağlantıları doğrudan doğruya MİT’in yöneticileri tarafından resmi raporlarda belirlenmiştir. Yine MİT’in 3. Adamı Sabahattin Savaşman da hep beraber CIA’ya çalıştıklarını açıklamıştır. Onun için defalarca saptanmış kimlik ve kişiliği var. Şimdi o kişiliğin yeni bir iş yaptığı görülüyor”

“GENELKURMAY BAŞKANIMIZ İSMAİL HAKKI KARADAYI’NIN İMZASI İLE ÇİLLER’İN CIA İLE İLİŞKİSİNE DAİR ANKARA SAVCILIĞINA BİR İHBARDA BULUNULDU”

Çillerin bu cinayetlerin haberdar olduğu konusunda ne düşünüyorsunuz sorusuna cevap veren Perinçek, “Haberdar olmaması mümkün değil. Bütün delilleriyle saptanmıştır. Benim Çiller Özel Örgütü kitabımda da var. Bu bir kitap değil zaten. Ben bunu Sayın Demirel’e sundum. O da meclise ve Erbakan’a gönderdi ardından Susurluk Araştırma Komisyonu bizim dosyamız üzerine kuruldu. Bunlardan Çillerin  haberdar olduğu, bilgisinin olduğu saptanmış. Azerbaycan darbesi Amerika ile ilişkilerini belli etmesi açısından  çok önemliydi. Azerbaycan’da darbe yaptılar ve ellerine yüzlerine bulaştırdılar ve Demirel’in müdahalesi ile o zaman Sayın İlhan Aliyev’in de katılımıyla o darbe önlendi. Bunların hepsinin başında Çiller’in olduğu o zaman çeşitli bilgilerle kanıtlandı ama Başbakan konumunda olduğu için üzerine fazla gidilemedi. O zaman Genelkurmay Başkanlığımız çok cesur bir tavır aldı. Genelkurmay Başkanımız İsmail Hakkı Karadayı’nın imzası ile Çiller’in CIA ile ilişkisine dair Ankara Savcılığına bir ihbarda bulunuldu. Fakat orada örtbas edildi. Ankara Savcılığı Çiller iktidar konumunda olduğu için üzerine gidemedi. O zaman kapatıldı” dedi.

“RAPORDA FETHULLAH GÜLEN TANSU ÇİLLER VE MEHMET EYMÜR’ÜN UYUŞTURUCU İŞİ YAPARAK ÇOK BÜYÜK SERVETLERE EL KOYDUKLARI DA YER ALIR”

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, “Sönmez bey dedikleri kişi Mahmut Paşada halı satan bir insan değil, MİT müsteşarı. Sönmez bey dedikleri eski bir büyükelçi. Ve Eymür’ün de en yüksek amiri. Mikdat Alpay ile bir tanışıklığım yok. Yüzünü görsem tanımam. İlişkim yok olsa da söylerim bunun bir sakıncası yoktur. Sönmez Köksal böyle bir rapora imza atıyor raporu kime yazdırdığı bilmiyorum ama imza Sönmez Köksal’a ait. Demek ki MİT bu raporu hazırlamış ve raporda da bizim o zaman yayınlarımıza atıf vardır. Hatta o rapor bizim Aydınlık’ta yaptığımız yayınların bir değerlendirmesi şeklindedir. O raporun en önemli tarafı da şudur en geniş kısmı Fetullah Gülen’e ayrılmıştır. O raporda Fethullah Gülen Tansu Çiller ve Mehmet Eymür’ün uyuşturucu işi yaparak çok büyük servetlere el koydukları da yer alır. Yani devlet, Tansu Çiller’i, Mehmet Eymür’ü ve Fethullah Gülen’i birlikte uyuşturucu işi yapmakla o raporunda bir nevi suçlamış. Onun için herhangi bir gazetecinin yazdığı bir rapor değil doğrudan doğruya devletin yazdığı bir rapor. Sabahattin Savaşman da, ‘Evet Hirram Abbas, Mehmet Eymür ve ben birlikte CIA ile işbirliği yaptık. O zaman MİT’in CIA ve MOSSAD ile işbirliği sanki devletin normal bir işlemi gibiydi. Ben bundan büyük bir rahatsızlık duydum. Onlardan ayrılmaya kalktım ve onun üzerine hep birlikte iş birliği yaptığımız halde benim üzerime yıkarak kendilerini temizlemeye kalktılar’ diye kitabında inandırıcı bir şekilde anlatmıştır. Aynı şeyi Kaşif Kozinoğlu da belirtmiştir. Cezaevinde bana gizli olarak yolladığı mektuplarda size güveniyorum çünkü siz bizim zamanında CIA ile işbirliği yaptığımızı cesaretle saptadınız, bunları açıkladınız bundan dolayı hapislere atıldınız onun için Türkiye’de güvenilecek insan sizsiniz, o bakımdan bu tarihi açıklamaları size gönderiyorum diyerek 40 küsür mektubu bana gönderdi.”diye konuştu.

“ÖZEL KORUMA ALTINDA OLSAM 15 YIL HAPİSTE YATMAZDIM”

Perinçek hakkındaki özel korunma iddiaları için, “Özel koruma altında olsam hayatımın 15 yılını hapiste geçirmez, 5 kuşak hapis yatmazdım. Doğu Perinçek’in yüzbaşından başlayarak Türk Silahlı Kuvvetleri içinde ve devlette gücü var diyor bunların gerçekle en ufak ilgisi yoktur. Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı yürütülen psikolojik harekatlarda bu temaların devamlı işlendiğini görüyoruz. Amaç, Türk Ordusu içinde nifak yaratmak ve toplumda şüphe yaratmak, toplumun Türk Ordusu’na olan güvenini sarsmak” dedi.

“DOĞU PERİNÇEK VE VATAN PARTİSİ TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ İÇİNDE, TÜRK POLİSİ İÇİNDE ÖRGÜTLENMEZ VE BÖYLE BİR ÖRGÜTLENME GİRİŞİMİNİ DE BU ÜLKEYE YAPILAN BİR İHANET OLARAK GÖRÜR”

Bu yalanların Amerika tarafından psikolojik hareket temaları olduğunu söyleyen Perinçek, “Bunlar hep Amerika tarafından işleniyor. Rubin hep bunları yazıyor, Rand Corporation raporlarında bahsediliyor. Bunun bir psikolojik harekat olduğuna namusum üzerine de yemin ederek belirtiyorum: Hiçbir şekilde Doğu Perinçek ve Vatan Partisi Türk Silahlı Kuvvetleri içinde, Türk Polisi içinde örgütlenmez ve böyle bir örgütlenme girişimini de bu ülkeye yapılan bir ihanet olarak görür. Çünkü Türk Silahlı Kuvvetlerinin birliği ve bütünlüğü çok kıymetlidir onun içinde örgütlenmek ülke geleceğine yapılan en büyük kasıttır. Bunlar ABD’nin psikolojik harekat temalarıdır. Bu da Mehmet Eymür’ün nereye bağlı olduğunu ve kimlerden talimat aldığının açık kanıtıdır. Bugün ABD’nin savaştığı ordu Türk Ordusu’dur bu yüzden Türk Ordusunda ikilik çıkartılmak isteniyor. Orduda nifak yaratmak ve orduyu zaafa uğratmak bütün savaşlarda uygulanan temalardır. Kamuoyunun uyanık olması şarttır” diye konuştu.

 

 

 

Daha Fazla Göster
Başa dön tuşu