İmamoğlu, Çelik’i tebrik etti
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul İl Başkanı seçilen Özgür Çelik’e, CHP İstanbul İl Başkanlığı’ndaki makam odasında tebrik ziyaretinde bulundu
Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Çelik, “CHP İstanbul İl Başkanlığı olarak, tüm paydaşlarımızla, Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu’yla, ilçe belediyelerimizle, ilçe başkanlıklarımızla, 39 ilçemizle, kadın örgütümüzle, gençlik örgütümüzle, meclis üyelerimizle, mahalle birimlerimize kadar, tam bir uyum içerisinde bir süreç yöneteceğiz” dedi. Çelik’i tebrik eden İmamoğlu da “Önümüzde, çok özenli bir çalışmaya muhtaç bir takvim var. Özgür Çelik Başkanımızla omuz omuza vererek, inşallah İstanbul’umuzu tekrar güçlü bir 5 yıla, kazanarak hazırlayacağız” ifadelerini kullandı.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik’e tebrik ziyaretinde bulundu. Ziyaret, Sarıyer’deki CHP İstanbul İl Başkanlığı’nda gerçekleşti. İmamoğlu’nu makam odasında ağırlayan Çelik, ziyaretinden dolayı İBB Başkanı’na teşekkürlerini iletti. İBB ve Başkan İmamoğlu’nun, yaklaşık 4,5 yıldır devam eden görevleri boyunca, iktidar kanadından gelen engellemelere, pandemi ve ekonomik krize rağmen başarılı işlere imza attığına vurgu yapan Çelik, “Bir deprem yaşadık hepimizin yüreğini yakan. Aslında normal zamanların ötesine geçen bir süreç yürüttünüz ve bu süreci yürütürken hem gecikmeli başlamanız hem de meclis çoğunluğunun iktidar partisinde olduğu için çeşitli engellemelerle karşı karşıya kaldınız. Bu engellemelere rağmen, İstanbul’da, 4,5 yılda çok büyük hizmetler ürettiniz siz ve arkadaşlarınız Başkanım. Bunun için sonsuz ve yürekten teşekkür ediyorum” dedi.
ÇELİK: “KONGRE SÜREÇLERİNİ BURALARDAN GÜÇLENEREK ÇIKMAK OLARAK GÖRÜRÜZ”
Geride kalan kongre sürecine de değinen Çelik, şunları söyledi: “CHP kongreleri, yarışlı kongrelerdir. Dolayısıyla kongrelerde çok çeşitli konuşmalar yapılır. Bu, parti içi demokrasiyi yaşatmanın güzelliğidir. Aslında hep başka boyutuyla bu kongreler ne yazık ki değerlendiriliyor. Yani, ‘Acaba CHP’de bir problem mi var, bir sorun mu var’ üzerinden değerlendirme yapılıyor. Bu yöne şu şekilde dikkat çekmek istiyorum: CHP’liler mahallesinde sandığı kurar, delegelerini seçerler. O delegeler, ilçe başkanlarını, il başkanlarını seçerler. Zaman zaman uzlaşının olduğu ilçeler, iller olabilir. Ama genellikle yarışın olduğu ilçeler de olabilir. Demokrasinin birinci kuralı uzlaşmaktır, ikinci koşulu da yarışmaktır bir anlamıyla. Dolayısıyla, bu yarış gerçekleşirken, bazen kongre salonları içerisinde tansiyon bir miktar yükselebilir. Duyguların kontrol edilemediği cümleler kurulabilir. Bunlar insani duygulardır. Böyle bakıyoruz. Ama parti içi demokrasinin yaşatılması, büyük bir güzelliktir. Çünkü birçok siyasi partide kongreler çok. Kısa sürer. Zaten ilçe başkanı belirlenmiştir. İl Başkanı belirlenmiştir ve sembolik yapılır. Bu yönüyle de CHP, parti içi demokrasiyi yaşattığı için aslında olması gereken budur. Biz parti içi demokrasiyi yaşatmaya devam edeceğiz. Bu kongre süreçlerini biz bir fırsat olarak görürüz. Buralardan güçlenerek çıkmak olarak görürüz. Dolayısıyla ben, kongre sürecinde destek veren bütün delegelerimize, ilçe başkanlarımıza, parti örgütümüzün tüm kademelerine sonsuz ve yürekten teşekkür ediyorum.”
“39 İLÇENİN 30’UNU KAZANMAYI HEDEFLİYORUZ”
“CHP İstanbul İl Başkanlığı olarak tüm paydaşlarımızla -ki en önemlisi Büyükşehir Belediyemiz- Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu’yla, ilçe belediyelerimizle, ilçe başkanlıklarımızla, 39 ilçemizle, kadın örgütümüzle, gençlik örgütümüzle, meclis üyelerimizle, mahalle birimlerimize kadar, tam bir uyum içerisinde bir süreç yöneteceğiz. İfade etmiştim kongreden çıkarken: ‘Kongre salonuna 26 ilçe başkanıyla beraber girdik, ama 39 ilçe başkanıyla çıkıyoruz salondan.’ Dün burada devir teslim törenini yaparken, 39 ilçe başkanımızın isimlerini ve ilçelerini tek tek sayarak bir başlangıçtan bahsettim. Bu da şu anlama geliyor: CHP, o kongre konuşmalarını o günde, o anda bırakıp yoluna devam etmesini bilen, bu geleneği bilen bir partidir. Bu yönüyle biz, İstanbul’un 39. ilçesiyle ve Sayın Başkanımızla çok uyumlu bir süreç üreteceğiz. Seçime kısa bir süre kaldı. ‘Umudu bu topraklarda yeniden yeşertmek için İstanbul çok önemli’ demiştik. Ama bu umudu yeşertmenin bu umudu büyütmenin tek yolu. Burada çok çalışmak tam bir uyum içerisinde, çok çalışarak, kıymetli Başkanımızla ve partimizin tüm kademeleriyle, 2024’te, yeniden İstanbul’u kazanacağız. Meclis çoğunluğunu kazanarak, bütün engellenmeleri ortadan kaldırmayı ve 30 belediye kazanmayı hedefliyoruz. 39 ilçede tabii çok iddialı bir süreç yöneteceğiz. 30’unu kazanmayı hedefliyoruz.”
İMAMOĞLU: “ÖNÜMÜZDE, ÇOK ÖZENLİ BİR ÇALIŞMAYA MUHTAÇ BİR TAKVİM VAR”
İstanbul İl Başkanlığı’na seçilen Çelik’i tebrik ederek konuşmasına başlayan İmamoğlu, “Önümüzde, çok özenli bir çalışmaya muhtaç bir takvim var. Çünkü 2024 seçimlerine, Ekim ayını artık saymazsak, 5 ay kaldı. 5 ay sonra büyük bir yerel seçimi yaşayacağız. Bu yerel seçim öncesinde, İstanbul CHP örgütü olarak, Temmuz ayının ilk haftasından itibaren başlayan ve neredeyse 3 ayı aşan bir takvim üzerine, İl Başkanlığı seçimini yaptık ve burada il delegelerimizin takdiriyle, gerçekten çok başarılı bir ilçe başkanlığı dönemini yaşamış olan, Bahçelievler’de, İstanbul’un en önemli ilçelerinden birisinde, ilçesinde yaşayan insanlarını, ilçesindeki örgüt üyelerini çok dert edinen bir bakış açısıyla hizmet eden, önceki dönem CHP Bahçelievler İlçe Başkanımızı, İstanbul İl Başkanımız olarak seçti. Ben, bütün delegasyona, İstanbul İl Kongresi’ndeki delegelerimize coşkulu, kalabalık, yüksek katılımlı, kimine göre İstanbul’un gelmiş geçmiş en kalabalık, coşkulu ve enerjisi yüksek kongresini yaşattığı için öncelikle teşekkür ediyorum. Ve bu kongrede de Özgür Çelik Başkanımızı, İl Başkanlığı’na seçtikleri için de teşekkür ediyorum. Artık o; oy veren, vermeyen, bir ayrım olmaksızın bütün CHP üyelerinin İl Başkanı” diye konuştu.
“HEM İBB’Yİ HEM İBB MECLİSİ’Nİ KAZANACAK SEVİYEYİ ELDE ETMEK İSTİYORUZ”
İstanbul İl Başkanlığı’nın kıymetli bir makam olduğuna dikkat çeken İmamoğlu, şöyle konuştu: “2024 yerel seçimlerinde büyük bir hazırlıkla, güçlü bir hazırlıkla, bu zor koşullarda, zor ortamda, Türkiye’nin ekonomik olarak zorlandığı, siyasetin okunması ve analizi noktasında da toplumun belli tepkilerini ve kaygılarını dile getirdiği bir ortamda, Özgür Çelik Başkanımızla omuz omuza vererek, inşallah İstanbul’umuzu tekrar güçlü bir 5 yıla, kazanarak hazırlayacağız. Tabii sadece İBB’yi kazanmak ya da belediye başkanlığını kazanmak değil, aynı zamanda hem İBB Meclisi’ndeki çoğunluğu elde edecek seviyeyi elde etmek istiyoruz. Tabii bunun için de İstanbul’daki sahip olduğumuz ilçe belediyesi sayısını, umut ederiz ki, en az iki katına çıkartmakla ilgili de güçlü bir eforu, çabayı, çalışmayı, metodu geliştirerek yol yürüyeceğiz. Ben iyi biliyorum ki, Sayın Özgür Çelik Başkanımız da akla, bilime, tekniğe, veriye kıymet veren bir yol arkadaşımız. Ve tekrar umut ediyorum ki; CHP tarihinin gördüğü en uyumlu, en tutarlı, en prensipleri yüksek, parti disiplinine uygun, toplumun beklentilerini karşılayan, ‘İl Başkanı-İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’ çalışmasını ortaya koyacağız. Ben, kendi adıma böyle bir iddiayı da belirtmek isterim. Zira aynı iddiayı koyma karakterine sahip olduğunu bildiğim Sayın Özgür Çelik’e karşı da bunu söylemek benim için çok değerli. Çünkü tabiri caizse, biz birbirimizi biliyoruz ve hazırız. Başarılar dilerim. Yolu açık olsun değerli Başkanımızın.”
GAZETECİLERİN SORULARINI YANITLADILAR
Çelik ve İmamoğlu, konuşmalarının ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. “O günde bıraktık o günkü konuşmaları” dediniz ama tabii ki yankıları da sürüyor. Özellikle İstanbul’daki en büyük rakibiniz olacak siyasi parti AK Parti tarafından da artık Sayın Canpolat’ın sözleri kullanılıyor. Siz nasıl değerlendirirsiniz bu açıklamaların rakibiniz tarafından da önünüze getirilmesin.”
İmamoğlu: “Tabii dil ve üslubu açısından yaşanmaması gereken tarz veya içerik yaşandı pazar günü. Bunlar yaşanıyor. Bu, bizim partimizin demokrasisi yüksek seviyede gözetilen ve ortamların yaşatıldığı kongreleri oluyor. Burada da tabii kimsenin dilini kontrol etmek gibi bir şanssı yok kimsenin ne kongreyi yöneten Divan Başkanı ne de bir başkasının. Bunlar olabiliyor. Varsa içerik olarak usulüne uygunsuz ya da kaldırılamayan meseleler, muhtemeldir ki partimizin belli disiplin işlemlerinin yürütüleceğini düşünüyorum. Onun ötesinde benim hafızamda başka bir kavramı yok. Zaten Ekrem İmamoğlu’na dönük, icraatlarına dönük, İstanbul’a kattıklarına dönük hiçbir eleştiri sayfası yok. Böyle boş işlerle uğraşıp, 4,5 yıldır Ekrem İmamoğlu’na muhalefet yapmaya çaba gösteriyorlar. Buna, Sayın Cumhurbaşkanı’nın grup toplantısında eşlik etmesini üzüntüyle karşıladım. O da Sayın Cumhurbaşkanı’nın ortaya koyduğu rejimin, sistemin bir karşılığı olsa gerek. Ben, Cumhurbaşkanı’nın o videoları izlemesinin yerine, İstanbul meseleleri üzerine birçok konuyu benimle konuşmasını ve tartışmasını dilerdim. İstanbul sevgisi veya aşkı, İstanbul Kongresi’nin bir kısım görüntülerini grup toplantısında yayınlamakla gösterilmez. Ben buradayım. Gelsinler ya da davet etsinler. Misafir edelim ya da gidelim. İstanbul’un meseleleri, imzalanmayan Beylikdüzü-Sefaköy Metrosu ya da birçok konusu… 4 senedir bekleyen bir metrobüs alım kararının önünde, imzalamayarak durması, birçok yatırım planlanması gereken hususların yatırım planına alınmaması gibi hususları konuşalım. Bence Sayın Cumhurbaşkanımızın gündemi o olmalı. Ve oraya yansıtılması, kendileri açısından bir eksi puan olarak görüyoruz.”
Kongreden Cemal Canpolat sizinle bir iletişime geçti mi konuşmasından sonra? İmamoğlu: “Sayın Başkanımızla çok yoğun gündemimiz var. O gündeme odaklandık. Başka konular, benim vallahi hafızamda yok şu anda. Ali Mahir Başarır’ın Meclis’te bir basın açıklaması oldu. Orada Cemal Canpolat’ın disipline verileceğini söyledi. Bu disiplin süreci nihayetinde İl üzerinden yürüyecek. Siz de görevi devraldınız. Bir süre sonra önünüze böyle bir dosya geldiği zaman nasıl karar vereceksiniz? Bunun yöntemi ne olacak?
Çelik: “Önceki soruyla bağlantılı olarak şunu söyleyeyim: Sayın Canpolat, kongreden bir gün sonra beni aradı. Tebrik etti, başarılar diledi ve ‘Bundan sonraki süreçte bana ihtiyaç duyduğunuz her an yanınızdayım’ ifadesini kullandı. Görevi dün devraldık. Bu yönüyle bir dilekçe gelmesi durumunda, partimizin zaten disiplin kurulu da kongrede seçildi, dolayısıyla Disiplin Kurulu, gelen dilekçeyi kendi içerisinde değerlendirecektir. Son olarak da şunu ifade etmek istiyorum: Siyasi rakiplerimiz, CHP kongrelerini toplantılarda izleterek bir gündem oluşturma durumunu bir kenara bırakmalı, Bu ülkenin çok derin problemleri var. Bugün bu ülkede üçüncü sınıfa giden çocuklar ekonomi konuşmaya başlamışsa, 7,500 lira emekli maaşı alan vatandaş, 6 bin lira kira ödemeye başlamışsa ve bu ülkede gençler, kendilerine gelecek görmeyip, bütün umudunu başka ülkelere bağlamışsa, asıl konuşulması gereken bunlardır. Bence görevde olanlar, vatandaşın gerçek sorunlarıyla ilgilenmelidir.”