“İnsanca bir yaşam için; zamlar geri alınsın, ücretler arttırılsın”
EMEP Kocaeli İl Örgütü zamları protesto ederek ücretlerin arttırılmasını talep etti
Emek Partisi Kocaeli İl Örgütü’nden, 2021 yılına temel tüketim ürünleri ve temel hizmetlere yapılan zamlarla girildiğini belirterek: “Elektrikten doğalgaza, sıvıyağdan soğana zam yağmuru sağanak halinde. Yapılan zamlarla asgari ücret daha cebimize girmeden buhar olup uçtu” eleştirisi yapıldı. Emek Partisi (EMEP) Kocaeli İl Örgütü, insanca bir yaşam için zamların geri alınmasını ve ücretlerin arttırılması için basın açıklaması yaptı. İzmit Belediye İş Hanı önünde gerçekleştirilen eyleme CHP, HDP, SYKP, Tüm Bel-Sen, Eğitim Sen ve Kocaeli Dersimliler Derneği üye ve yöneticileri de destek verdi.
“Bu zamlarla yaşanmaz, zamlar geri”, “Zamlar geri alınsın, ücretler arttırılsın” ve Birleşe birleşe kazanacağız” sloganlarının atıldığı basın açıklamasını okuyan EMEP Kocaeli İl Başkanı Arzu Erkan, emekçilerin soğuk kış günlerinde ısınabilmek için formüller ürettiğini söyleyerek “1 Ocak tarihinde elektriğe yüzde 6, doğalgaza ise yüzde 1 zam yapıldı. Son 3 yılda elektriğe yüzde 70, doğalgaza gelen zamsa yüzde 80 oranında. Hangi işçinin, hangi emeklinin, hangi kamu emekçisinin maaşına son 3 yılda yüzde 70, yüzde 80 oranında zam yapıldı? Soğuk kış günlerinde emekçilerin ısınabilmek için bulduğu formül ortada, peteği en kısıkta yak, sadece oturduğun odayı ısıt!” dedi.
“EMEKÇİLER ÇOCUKLARINA BİR BARDAK SÜT BİLE İÇİREMİYOR”
Emekçilerin içinde bulunduğu tablonun vahametini anlamak için bazı rakamlara bakmanın yeterli olduğunu ifade eden Erkan, “2020 yılının ilk altı ayında 1 milyon 655 bin 226 abonenin elektrik ve doğalgazı, borcunu ödeyemediği için kesildi. Her ay ortalama 185 bin konutun elektriği, 80 bin konutun da doğalgazı borcundan dolayı kesiliyor. Resmi verilere göre Türkiye’de her 100 işçiden 40’ı asgari ücretle çalışıyor, yani ayda sadece 2 bin 825 lira ile geçinmeye mahkûm! Peki, asgari ücret alan bir işçinin temel gıda ürünlerini alabilmesi için günde kaç saat çalışması gerekiyor? Bir kilo kıyma için 5 saat, bir kilo beyaz peynir için 4 saat, bir kilo tereyağı için 8 saat, bir kilo zeytin içinse 4 saat çalışması gerekiyor. Bu liste böyle uzayıp gidiyor. Sıvı yağın altınla yarışırcasına yüzde 74 zamlandığı, süt ürünlerine ortalama yüzde 25 zam geldiği bir ülkede, bırakın emekçilerin evine kırmızı et girmesini, artık emekçiler çocuğuna bir bardak süt bile içiremiyor!” diye konuştu.
Kocaeli’de de tablonun vahim olduğunu belirten Erkan, “Ulaşıma gelen yüzde 16,7 oranında zamla, bu kentte emekçiler en kısa mesafeye 3,5 lira ile gidebiliyor! Bu kentin emekçileri için artık ekmek de bir lüks! Gelen zamla birlikte 230 gram ekmeğin fiyatı 2 liraya çıkarıldı. Günde 3 ekmek tüketen bir işçi ailesinin sadece ekmeğe 180 lira ayırması gerekiyor! Pandemi döneminde her 10 işçiden 1’inin ücretsiz izne çıkarılarak ayda 1420 lira ile yaşamaya mahkûm edildiği bir kentte nasıl olacak da bu işçi ailesi sadece ekmeğe 180 lira ayırabilecek?” diye sordu.
“VERGİLER YOKSULUN SIRTINA YÜK BİNDİRDİ”
“AKP iktidarı zenginlerin ayağına kırmızı halı sererken yılbaşından bu yana doğrudan ya da dolaylı vergilerle yoksulun sırtına daha çok yük bindirdi. En büyük şirketlerin 230 milyarlık vergi borcu bir kalemde silinirken, asgari ücretin vergiden muaf tutulması talebi görmezden gelindi” diyen Erkan, “Motorlu taşıt vergisi ile pasaport ve ehliyet dahil bazı harçlar yüzde 9,11 oranında artırıldı. Yap-işlet-devret modeliyle yapılan köprü, tünel ve otoyol geçiş ücretlerine zam üstüne zam yapıldı. 1999 Gölcük Depremi’nden sonra geçici olarak getirilen fakat AKP tarafından kalıcı hale dönüştürülen Özel İletişim Vergisi oranı yüzde 7,5’tan yüzde 10’a çıkarıldı. Halktan toplanan deprem vergilerinin hesabı dahi verilmezken buna yeni vergi zamları eklendi” dedi.
“TÜRKİYE ÇİN’İ SOLLADI”
Türkiye’nin ucuz işçilikte Çin’i solladığını vurgulayan Erkan, “Asgari ücret 386 dolar seviyesine gerilirken ucuz işçilikle ün yapmış Çin’in Şanghay kentinde uygulanan 411 dolarlık asgari ücretin bile gerisine düştü. Almanya’da saatlik asgari ücret 9,35 Avro iken Türkiye’de 1,41 avro. Bu içler acısı tablo bile Cumhurbaşkanlığı ve iktidar için övünç kaynağı! Öyle ki, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi, ‘Türkiye’nin sunduğu fırsatları keşfedin’ diyerek, yabancı sermayeyi ülkedeki “nitelikli ve uygun maliyetli iş gücü”nü değerlendirmeye çağırdı!” ifadelerini kullandı.
“ZAM YAĞMURU DURDURULMALI”
“Hükümet kriz ve salgınla mücadele adına ülkenin kaynaklarını bir avuç sermayeye akıtırken emekçilere ise kemer sıkma politikaları dayatmaktadır. Gelinen yerde bıçak kemiğe dayanmıştır. İşçi ve emekçilerin daha fazla fedakârlık yapacak gücü kalmamıştır” diyen Erkan, “Emek Partisi olarak tüm işçi ve emekçileri, sendika ve emek örgütlerini, demokrasi güçlerini bu taleplere sahip çıkmaya, bu talepler etrafında birleşmeye ve birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz” dedi ve taleplerini şöyle sıraladı:
- Zam yağmuru durdurulmalı, yapılan zamlar geri alınmalıdır.
- İşçi ücretleri yükseltilmeli, insanca yaşayacak bir seviyeye çıkarılmalıdır.
- Asgari ücret vergiden muaf tutulmalı, pandemi nedeniyle yaşam koşulları her geçen gün daha da ağırlaşan işçilere, emeklilere, işsize, küçük esnafa ekonomik-sosyal koruma sağlanmalıdır.
- Vergide adalet sağlanmalı, az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmalı, zenginlere servet vergisi konulmalıdır.
- Geliri açlık sınırının altında olan yurttaşların faturaları devlet tarafından ödenmelidir.