İntihar ve Bilimkurgu
Akademik araştırmalarını bilimkurgu üzerinde yoğunlaştıran İngilizce profesörü Carlos Gutiérrez-Jones’un “İntihar ve Bilimkurgu” isimli kitabı, Koç Üniversitesi Yayınları (KÜY) tarafından yayımlandı
Carlos Gutiérrez-Jones, çağdaş bilimkurgu yapıtlarından oluşan malzemesinde, psikolojinin karanlık tarafındaki intihar krizlerinin nasıl yorumlandığını inceliyor. İntihar ve Bilimkurgu, sadece kriz anlarındaki intihar eğilimlerini değil, dibe vurmaları, kendine zarar verme örüntülerini, yeniden başlatma imkânları gibi geniş çaplı olasılıkları bilimkurgu edebiyatının bazı başyapıtları ve yakın dönem sinemanın ses getirmiş iki filmi üzerinden ele alıyor. Böylece Viktorya döneminde Darwin’in yarattığı kaygılardan uzay çağındaki nükleer imha tehdidine, yapay zekânın gelişiminden bilinçaltının sibernetik istilasına ve oyunlaşan dünyada şirketlerin egemenliğinden ufuktaki ekolojik felakete ve biyoterörizmin yükselişine çok farklı kriz halleri hakkında düşünme imkanı veriyor.
“İlk Bölümün odaklandığı Dr. Moreau’nun Adası’nda, H.G. Wells Darwin’in evrim kuramının doğurduğu krize ve insan özgücülüğe meydan okumasına yanıt veriyor. Stanislaw Lem’in Solaris’ine ayrılan İkinci Bölüm yazarın bilimin gelişmesine dair, kaçınılmaz gibi görünen ve yabancı yaşamla teması son derece sorunlu bir hale getirebilecek bir önyargı, bir insanbiçimcilik olarak ifadesini bulan, derin kuşkuculuğunu ele alıyor.
Üçüncü Bölüm yapay zekalarla paylaşılan bir dünyada insanlığın statüsüne dair kaygıları işleyen bir romanı, William Gibson’ın Neuromancer’ını inceliyor; burada Gibson özellikle bu tür zekaların yaratıcılarından ne tür düşünce alışkanlıklarını almış olabileceklerini soruyor. Dördüncü Bölüm yakın tarihli iki filmi, Christopher Nolan’ın Başlangıç’ını (Inception) ve Rian Johnson’un Tetikçiler’ini (Looper) analize tabi tutuyor. Margaret Atwood’un DelliAddem üçlemesini inceleyen Beşinci Bölüm, yazarın kıyamet sonrası tahayyülünün modern çevreci hareketin gelişmesinde önemli bir rol oynayan Malthusçu dinamiklerin kapsamlı bir eleştirisini ortaya koyduğunu savunuyor.