“İşçi Sınıfına Karşı Sorumluluğumuz Var”

Partimiz iktidarın keyfi Taksim yasaklamasına karşı bir irade göstermiş, meydanları emekçilere yasaklamak isteyenlere karşı kararlı bir siyasi tavır sergilemiştir.

Saraçhane’de gerçekleştirdiğimiz buluşma Taksim’e çıkma operasyonu değil, Taksim’in savunulmasıdır. TKP, Taksim yasağını bir inatlaşmaya götüren iktidara daha önce de yanıtını vermiş, işçi sınıfına yasak konulamayacağını defalarca göstermiştir.

TKP, İstanbul’da 1 Mayıs alanına dair büyüyen tartışmada bu yıl da üzerine düşeni yapmış, polisin tüm müdahalesine rağmen düzeni ve disiplinli duruşu ile son ana kadar Saraçhane’den ayrılmayarak görevini yerine getirmiştir. Kortejindeki hiçbir kişiyi geride bırakmadan alana girdiği gibi çıkmayı bilmiştir. Ancak, 1 Mayısların bu şekilde içinin boşaltılmasına bundan sonra izin vermeyeceğiz.

1 Mayıs, hayat pahalılığına, yoksulluğa, haksızlığa, eşitsizliğe karşı işçi sınıfının sesini yükseltme günüdür. 1 Mayıs mitingleri sermaye düzenine karşı işçi sınıfı içinde bir enerjiyi ortaya çıkarmalı, toplumda örgütlü hareket etme arzusunu artırmalıdır.

Görülüyor ki bu 1 Mayıs’ta Saraçhane’yi adres gösteren çağrıcı kurumlar böyle bir niyetle hareket etmemektedir. Bu kararsızlığın ve dağınıklığın sorumlularının ve ana muhalefet partisi olmanın ayrıcalıklarından yararlananların siyasi hesaplarına hiçbir koşulda yardımcı olmaya niyetimiz yok.

Saraçhane’de gerçekleşen buluşmanın tertibinde görev alan kurumlar organizasyon ve koordinasyondan tamamen yoksundu. Bu ciddiyetsiz görüntünün sorumlularına TKP ve diğer devrimcilerin konu mankeni olmadığını hatırlatıyoruz.

Bu tablonun karşısında Saraçhane’de baştan sona parti kültürü ve disiplinine uygun şekilde, kararlılıkla, cesurca ve sorumlu davranan tüm TKP’lilere teşekkür ediyoruz. Parti olarak bu kurumlara egemen olan anlayışın çağrıcısı olduğu hiçbir 1 Mayıs’ın parçası olmayacağımızı ilan ediyoruz. Yaşasın 1 Mayıs. Yaşasın sosyalizm