Siyaset

Kandıra’ya Çöp Tesisi Değil, Yaşam İstiyoruz!

LERZAN GÖREMEN….Derneklerimiz öncülüğünde gerçekleştirilen basın açıklamamıza geçmeden evvel hepinizi saygı ve sevgilerimle selamlıyorum.

Bugün burada Kandıra’da yapılması planlanan çöp tesisi projesine “hayır” dediğimizi siz değerli basın mensubu arkadaşlarımız ve halkın huzurunda yinelemek ve tekrar söylemek için toplandık.

KANDIRA’DA ÇÖP TESİSİ İSTEMİYORUZ. 

Çöp tesisi kurulması istenilen alan bugün aktif su kaynaklarına sahiptir. Bölge Pirceler ve Akçekese Mahallesi’nin su kaynaklarının hatta Sarısu akarsuyunun su havzasını oluşturmaktadır. Böylesine “su” yönünden zengin ve kıymetli bir alanın çöp tesisi projesiyle helak olacak olmasına gönlümüz razı olmamaktadır. Tüm eski kültürler ve dinlerde su, yaşamın evrensel sembolü olarak görülmüştür.Su kaynakları eski insanlar tarafından kutsal yerler ilan edilmiş; ırmaklar,nehirler, göller ve denizler özel alanlar olarak görülmüştür.Su,bereketin,saflığın,yeniden canlanmanın,temizliğin ve şifanın sembolü olarak görülmüştür. Dini tesirlerinden dolayı önemli bir mevkii işgal eden sularda vardır. Zemzem suyu, evliya türbelerinin kenarlarında bulunan sılar da bunlara örnek verilebilir. Su,her hastalığa şifa gözüyle bakılan bir şifacıdır. Aynı zamanda bir bereket sembolüdür. Nisan yağmurları ile yıkanmanın,bundan içmenin, bu suyu kullanmanın uğur ve bereket getireceği inancı vardır.Su temizlik sembolüdür.Kirlendiği varsayılan kişi ve eşyaların “kırklama” denen kırk tas su dökülerek temizleneceği inancı vardır. Halk kültürümüzde suyun önemi ile ilgili bu ve buna benzer sayısız örnekler bulunur.Böyle ehemmiyeti olan bir unsurun görmezden geliniyor olması bölge halkının ve vicdanı olan herkesin huzurunu kaçırmaktadır.Yetkililer gözlerini kapayabilir,kulaklarını tıkayabilir fakat asla düşünmeden edemezler. Düşünün sayın kıymetli yöneticiler, düşünün değerli halkımız. Bölge su kaynakları dışında yerleşim yerlerine olan yakınlığı, üzerinde barındırdığı bitki örtüsü dolayısıyla da çöp tesisi için uygun bir yer değildir. Havası temiz, suyu berrak, ağacı yeşil ve toprağı bereketli olan bu alanın çöp tesisi için uygun bir yer olmadığı kanaatini taşıyoruz.

Bölge halkının yoğun gayreti ve bu konudaki duyarlılıkları bizi bugün burada bir kez daha topladı. Çöptesisi projesiyle birlikte bölgede oluşacak çevresel sorunlara karşı Kançed,derneklerimiz,muhtarlarımız, bazı sivil toplum kuruluşları, akademik odalar ve halk birlikte mücadele etmektedir.

İlk olarak: Haberleşme grupları kurulmuştur. Sosyalmedya üzerinden verilen mücadeleyi daha büyük gruplara duyurma çalışmaları yapılmıştır.

İkinci olarak: Bölge halkıyla ve konuya duyarlı olan diğer vatandaşlarla süreç ve süreçte alınan kararlar hakkında gerekli toplantılar yapılmıştır.

Üçüncü olarak: Basın yayın organları ve siyasi partiler konu hakkında bilgilendirilmiştir.

Dördüncü olarak: Bilimsel ve akademik çalışmaları yürütecek heyetlerle çalışılmıştır. Bilimsel ve akademik kurullar ile iletişim halinde Bilim Kurulu oluşturulmuştur. Bukurul bir çalıştay gibi faaliyette bulunmuştur. Ve bu kurulların çalışmaları son güne kadar aynı özveri ile devam edecektir.

Beşinci olarak: Belirlenen tarih ve saatlerde bazı mitingler düzenlenmiş ve halkın, yöneticilerin ilgisi konuya çekilmiştir.

Ve benim sayacağım son madde altıncı olarak: Kadın gruplarımız mahalle toplantıları düzenlemiştir. Herhafta başka bir mahalle bazn haftada birden fazla farklı mahallelerde toplantılar yapılmıştır. O mahallelerde yaşayan kadınlar çöp tesisi hakkında bilgilendirilmiştir. Kadınlarımız toplumsal ve ırksal eşitlik hareketinin yanı sıra çevresel hareketlerinin de ön saflarda yer almışlardır.Dünyada iklim kriziyle mücadele eden sayısız önemli kadın aktivistler vardır. Bizler de onların bu çalışmalarını ve faydalı olabilme arzularını, çalışma disiplin ve prensiplerini kendimize göre şekillendiriyor ve bölgemiz için elimizden gelenden daha fazlasını yapmak için elimizi taşun altına koyuyoruz. Hatta kadınlarımız sadece ellerini değil gövdelerini de taşın altına koyuyor. Sorumluluk üstleniyor ve gelecek nesillere temiz çevre, temizsu bırakmak için var gücüyle çalışıyor. Yeri geliyor sosyal medyada paylaşım yapıyorlar, yerigeliyor toplantılara gidiyorlar, yerigeliyor mitinge gidiyorlar.

Celal Sahir’in dediği gibi: “Kadınlar olmasaydı öksüz kalırdı eş’arım. ”

Kadınlar olmasaydı öksüz kalırdı suyumuz, toprağımız. Kadınlar olmasaydı öksüz kalırdı davamız. Tüm kadınlarımız adına ‘biz buradayız. ‘Biz bugün toprak anayız, biz bugün Ak anayız, bizbugün Umay anayız. Kadınlarımızla birlikte yan yana, omuz omuza yürüyeceğiz. Tüm kadınlarımıza gayretlerinden, fedakarlıklarında, inanç ve sabırlarından dolayı sizlerin huzurunuzda bir kez daha teşekkür ediyoruz.

Akan suyun yosun, işleyen demirin pas tutmayacağını biliyoruz. Bu uğurda çalışmaya devam edeceğiz.

Merhum şairimiz Abdurrahim Karakoç ne diyordu hatırlayalım.

“Beden ölür, çürürcana bakın siz,

Kim kiminle yürür, ona bakın siz.

Bırakın dönsün dönme dolaplar

Haktan, hakikattenyana bakın siz. ”

 

Bu duygu ve düşüncelerle sözlerime son verirken hepinizi saygıyla selamlıyorum. Defaatle söylediğimiz sözleri tekrar söylüyoruz.

YAZIK ETMEYİN, HAVAMIZA, SUYUMUZA

YAZIK ETMEYİN, BÖLGEMİZE, HALKIMIZA…

 

Daha Fazla Göster

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu