Güncel

“Kaza, kader değil; yaşananlar cinayettir”

Emek Partisi Gebze İlçe Örgütü, Autoliv'de yaşanan iş cinayetine dair açıklama yaptı

Akar, “Bu kan emici egemen sistem ve koruyucusu iktidar karşısında işçiler örgütlü bir güç olmadığı takdirde bugün bant arkadaşları, yarın kendileri çalışırken ölmeye devam edecektir” dedi. Emek Partisi (EMEP) Gebze İlçe Başkanı Yusuf Akar imzalı yapılan açıklamada, Hendek davası kararına da değinildi. “2020 yılında Sakarya Hendek’te yaşanan patlamada 7 işçi hayatını kaybetmişti. 28 Şubat’ta görülen son davada tek tutuklu sanık kaldı” diyen Akar, davayı şu sözlerle anlattı: “Önceki davada ‘olası kast’ ile karar veren mahkeme son davada ‘bilinçli taksir’den ceza vererek Hendek Katliamı sorumlularına en az cezayı vermiş oldu. Daha dün Hendek’te yakınlarını kaybeden ailelerin acısı ve öfkesi mahkeme salonlarından tüm ülkeye yayıldı. Hendek davası; Soma’da, Ermenek’te, Torunlar ’da yaşanan katliamların ve cezasız kalan iş cinayetlerinin başka bir halidir. Hendek’li aileler çocuklarının, yakınlarının canının kıymeti olmadığını  Hendek katliamının kaza, kader olmadığını, buna göz yumanların da, olası kast ile ölüme sebep olanların da denetçilerin de, iş cinayetlerinde caydırıcı cezalar vermeyen yargının da bu katliamdan sorumlu olduğunu dava süreci boyunca her alanda anlattı”

“Daha dün Hendek Davası’nın sonucu yine patronlardan yana çıkmışken, Çayırova’da bulunan Autoliv fabrikasında 25 yaşındaki Sinan Karakoç adlı genç işçi, iş cinayetinde hayatını kaybetti” diyen Akar, “Türk Metal Sendikası’nın örgütlü olduğu fabrikada 2019 yılında da iş kazası sonucu bir işçi çalışırken hayatını kaybetmişti. Patronların kar hırsı, alınmayan önlemler, patron koruyucu yasalar işçileri öldürmeye devam ediyor. İSİG Meclisi’nin raporuna göre 2021 yılında 2170 işçi, 2022 Ocak ayında ise 111 işçi çalışırken hayatını kaybetti” diye konuştu.

“Kazalar önlenemez değildir”

Fabrikada önlemlerin yetersiz ve inşaat halinde üretime devam edildiğini aktaran Akar, “Autoliv firması farklı organize sanayi bölgelerinde kurulu fabrikalarını tek bir binada toplamaya karar vermiş, fakat bu binadaki inşaat çalışmaları devam ederken aynı zamandaki inşaat halindeki binada üretime devam etmiştir. Bu durum iş kazası riskini arttırmaktadır. 2019 da benzer sebeplerden iş cinayeti yaşanmış bir işçi forklift sıkışması sonucu hayatını kaybetmiştir. 28 Şubat 2022’de 25 yaşındaki Sinan Karakoç çalışırken hayatını kaybetti. Sinan Karakoç’un çalıştığı üretim alanının aynı zamanda depo olarak kullanılması işçilerin çalışma güvenliğini tehdit ederek ölüme sebep vermiştir. Fabrikada önlemlerin yetersiz olması, inşaat hali devam ederken üretimin olması, iki bölümün aynı alanda olması kaza ve ölüm getirmiştir” dedi.

“Artık YETER!”

İşçilerin denetlemediği çalışma koşullarının iş cinayetlerine yol açmaya devam edeceğini dile getiren Akar, “Sendikalı olsa dahi işçilerin denetlemediği çalışma koşulları ve hayatı iş cinayetlerine ve iş kazalarına yol açmaya devam edecektir. Ne Hendek katliamı ve davanın sonucu ne de Autoliv’de ki işçi ölümü ilk değildir ve son da olmayacaktır. İşçi sınıfı ucuz emek gücü olarak görülmekte, patronlar – sermayedarlar işçilerin kanı üzerinden kârlarını ve zenginliklerini büyütmektedir. Bu kan emici, vahşi, işçileri köle olarak gören, işçilerin  canının hiçbir kıymetinin olmadığı egemen sistem ve koruyucusu iktidar karşısında işçiler örgütlü bir güç olmadığı takdirde bugün bant arkadaşları yarın kendileri çalışırken ölmeye devam edecektir” eleştirilerinde bulundu.

“Bu düzen çürümüştür, değişmelidir”

Akar, “İşçiler, emekçiler başta bölgemizde bulunan Farplas’ta olmak üzere ülkenin dört bir yanında insanca bir ücret ve insanca çalışma ve yaşam koşulları için mücadele ediyor” diyen Akar, “Emek Partisi olarak tüm işçileri, gençleri, kadınları ve emekçi halkı her fabrikada, iş yerinde, mahalle de, okul da bu mücadeleyi büyütmeye ve birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz. Bu kanımızı emen, ekmeğimize kan doğrayan, bizim, çocuklarımızın, ailemizin canını ve geleceğini hiçe sayan düzeni hep birlikte değiştirelim” diye konuştu.

Akar son olarak Autoliv firmasına ve Türk Metal Sendikası’na şu soruları yöneltti:

  • Bu kaçıncı işçi ölümüdür?
  • Fabrikada yaşanan, basına yansımayan iş kazası ve işçi ölümü var mıdır?
  • Fabrikada işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerini artırmak ve güçlendirmek için bir çalışma var mıdır?
  • İnşaatı devam eden binada neden üretim yapılmaktadır?
  • İki iş cinayetinin yaşandığı fabrikada Türk Metal Sendikası, patronun gerekli önlemleri alması, ilgili kamu kurumlarının denetimlerini sıklaştırması ve de önlem almayan patron hakkında yaptırım uygulaması için ne tür bir çaba içerisindedir?
  • İş cinayetleri karşısında Türk Metal Sendikası nasıl bir tutum almıştır? Sadece iş cinayetlerini değil iş kazaları ve meslek hastalıklarını önlemek için nasıl bir mücadele vermektedir?

Daha Fazla Göster
Başa dön tuşu