“Kendimize yetemez olduk”
DP Kocael İl Başkanı Mustafa Nazlıgül tarım ve hayvancılıkla llgili; “AKP iktdarına kadar tarım ve gıda konusunda kend kendne yeten br ülkeydik” dedi
Demokrat Parti Kocaeli İl Başkanı Mustafa Nazlıgül tarım ve hayvancılıkla ilgili mesaj yayınladı. Nazlıgül mesajında şunlara yer verdiİ “Covid 19 virüs salgını tarım hayvancılık ve gıda sektörünün hayati derecede stratejik sektörler olduğunu tüm dünyaya acı bir şekilde göstermiştir. Dünya bu tür salgınlarla gelecekte belki de daha çok muhatap olacak. Bu musibetlere karşı mücadele edebilmek için tarım ve hayvancılık başta olmak üzere her sektörde üretim desteklenmeli ve arttırılmalıdır. Bu virüs sonrası halkımızın bahçesinde, balkonunda tekrar kendi ihtiyaçlarını karşılamak amaçlı ekim yapması toprağın önemini anlaması çok anlamlı ve tabi ki çok hoş. Bu mikro girişimler ülke ekonomisine bir şey sağlayamayacak gibi görülse de insanların köye tarım ve hayvancılığa tekrar sıcak bakmasını sağlar. Maalesef hükümetin tarım politikası halkı köye dönüşe özendiremediği gibi , köylerde çiftçilikle uğraşanları bile memleketinde tutmaya yetmiyor. Hükümetin göreve başladığı tarihten bugüne kadar hep tarıma ve Türk çiftçisine destek yerine ithalat desteklendi. AKP iktidarına kadar tarım ve gıda konusunda kendi kendine yeten bir ülkeydik. Bugün ABD’den pirinç, Kanada’dan mercimek, Meksika’dan kuru fasulye, Rusya’dan buğday alıyoruz. Yarın bu ülkeler ‘Ürün yok’ derlerse ne yapacağız. Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, Sayın Cumhurbaşkanımızın dediği gibi hazine arazilerinin falan ekilip biçilmesi için çiftçilere verilmesine gerek yok. Sebebi mevcut. Tarım arazilerinin yüzde 40’ı bile kullanılmıyor. Köylerde kimse yok. Hiç kimse çiftçilik yapmıyor. Özellikle yeni nesil. Askerliğini yapan veya evlenip yuva kuran herkes soluğu köyüne en yakın şehirde alıyor. Hazine arazilerinin çiftçiye verileceği söylemi popülist bir söylemdir. Çiftçiliğin önündeki engel tarım arazisi eksikliği değildir. Çiftçilerimiz mevcut arazilerini artan maliyetlerden ekememektedir.
“EN BÜYÜK SIKINTI SGK”
Aslında tam zamanı köylünün çiftçinin partisi olan Demokrat Parti’nin bu alanda yaptığı çalışmalar örnek alınarak tekrar bir tarım reformu yapılabilir. Bu konuda atılacak öncelikli ve en önemli adım mevcut çiftçilerimize destek vermek ve köylerde yaşayan gençlerimizi şehre göçe mecbur bırakmamaktır. Sektördeki en büyük sıkıntı köylülerimizin SGK sıkıntısıdır. Köyde yaşayan, çiftçilik ve hayvancılıkla uğraşan kadınlarımızın SGK primleri devlet güvencesine alınmalıdır. İnanıyorum ki devlet için küçük fakat Türk tarımının geleceği için atılmış büyük bir adım olacaktır bu girişim. Planlı ve programlı bir şekilde çiftçilik ile uğraşan kadınlarımızın sigorta primleri devlet tarafından karşılanır ve 25 yılda emeklilik garantisi verilirse kesinlikle yeni yuva kuran çiftçi gençlerimizin şehre göçlerinin büyük nebzede önüne geçilmiş olur”
“MAHSULLER PARA ETMİYOR”
Nazlıgül açıklamasının devamında; “Şehirlere göç etmiş, geçim sıkıntısı çeken sistemin çarkları arasında ezilen köylülerimizin de tekrar kendi topraklarını işleme fırsatı olacaktır bu atılacak küçük adım. Tabi ki bu işlerden azıcık da olsa anlayan herkesin dillendirdiği gibi köylünün çiftçinin girdi. Masrafları çok yüksek, mahsulleri para etmiyor. Atılacak ikinci adımda önce girdi masrafları asgariye çekilerek planlı üretim ile mahsullerin değerini bulmasıdır. Dünya’da petrol fiyatları haziran 2018 ‘den bu yana yüzde 235 ucuzlarken ülkemizde mazot fiyatları sürekli artıyor. Tarım alanında kullanılmak kaydı ile mazottan; KDV, ÖTV gibi vergiler alınmayarak genel başkanımız Sayın Gültekin Uysal’ın belirttiği gibi litresi 2 TL ‘ye köylüye verilebilir.
“DESTEK VERİLMELİDİR”
Çiftçilerimizin mahsullerini değerli kılmak için planlı üretim yapmalarına destek verilmelidir. İklim coğrafi koşullar ve Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu ürünler arz talep dengesi göz önünde bulundurularak üretim planı yapılmalı. Köylü ‘Ürünüm para etmiyor’ diyerek sokaklara dökmemeli çıkarttığı mahsulü. Bununla paralel çiftçiye küçük para ve hibe desteği yerine demin belirttiğim gibi bölgenin ihtiyacına ve coğrafik yapısına uygun tohum veya fide desteği verilmeli tabi ki satın alma veya müşteri garanti şartı ile. Bunu bölgesel olarak uygulamaya sokan bazı belediyelerimiz mevcut.
“KATKIDA BULUNMASI GEREKMEKTEDİR”
Modern tarım yöntemleri, makineleşme, tohum teknolojileri, sulama teknolojileri, güneş enerjisi, seracılık ile daha az toprak ve su kullanarak tarım yapmak ve kaliteyi artırmak zorundayız. Ayrıca 1863 yılında kurulan; kuruluş amacı tarımı, çiftçiyi ve hayvancılığı desteklemek olan Ziraat Bankası’nın, bu amaç dışındaki alanlar yerine çiftçiye, besiciye uygun koşullarda kredi sağlayarak, tarımda üretimin kalitenin ve katma değerin artmasına katkıda bulunması gerekmektedir” ifadelerine yer verdi.