“KİMSESİZLERİN KİMSESİ”

Aslan açıklamasında şunlara değindi.: “Cumhuriyet rejimi üzerine yazılmış tüm kitaplardaki tanımlar, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün başlıkta ki tanımı kadar anlamlı ve açıklayıcı değildir.

Benim en büyük eserim dediği Cumhuriyet, işte asırların en büyük lideri ATATÜRK’ün aslında kendi büyüklüğünün gizidir.

29 Ekim 1923 yılında ilan edilen Cumhuriyet, yüzyıllardan gelen Türk Töresinin, cumhuriyetçilik, halkçılık, devrimcilik, laiklik, devletçilik ve milliyetçilik genlerinin bileşkesidir.

Cumhuriyeti hamasi nutuklarla değil, analitik değerlendirmelerle anlayabilmek ve anlatabilmek bu büyük lidere layık olmaktır.

Günümüzde, emperyalizmin dört koldan dış çevremizden, beşinci koldan da içimizden saldırıya geçtiği gerçeğini görmeden; milli birlik ve beraberlik içinde Cumhuriyetimizi koruma ve kollama görevinde düşmanın cephesine düşenleri Yüce Türk Milleti lanetler ve asla affetmez!

Yeni bir çağ, Asya Çağı, Asya Uygarlığı tarihteki yerini almaktadır.

Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün aşağıdaki öngörüsü, yıllar öncesinden bu yeni dünyanın habercisi olmuştur.

“Doğu’dan şimdi doğacak olan güneşe bakınız. Bugün, günün ağardığını nasıl görüyorsam, uzaktan bütün Doğu Ulusları’nın da uyanışlarını öyle görüyorum. Bağımsızlık ve özgürlüğüne kavuşacak olan çok kardeş ulus vardır. Onların yeniden doğuşu, kuşkusuz ki gelişmeye ve refaha yönelik olacak ve kendilerini bekleyen geleceğe ulaşacaklardır. Sömürgecilik ve emperyalizm yeryüzünden yok olacak ve yerlerini uluslar arasında hiçbir renk, din ve ırk farkı gözetmeyen yeni bir ahenk ve işbirliği çağı hakim olacaktır.

Mazlum ulusların “bir kuşak, bir yol projesi” tüm insanlığın ortak paylaşımını, ulusların birlikte büyümesini ve gelişmesini, barışı, planlı, kamu öncülüğünde ekonomik gelişmeyi ve refahı amaçlamaktadır.

O’nun kurduğu Türkiye Cumhuriyeti de bu yolda; Ata’sının özlemi olan tam bağımsızlık ülküsüne doğru, Atlantikten/Emperyalistlerden bir an önce tüm zincirlerini kopararak; hızla yeni kurulmakta olan çok kutuplu dünya düzenindeki öncü konumunu almalıdır.

Bir kez daha altını çizmeliyiz ki; Tarih, yalpalamaları, gecikmeleri ve gecikenleri af etmez!..

O yoksunluk günlerindeki büyük özverilerin sonunda bugün geldiğimiz noktada, O’nun özleminin ve idealinin büyük Türkiye’sini her alanda yüceltmeli ve örnek bir ülke yapmalıyız.

Buna ulaşmak, ancak ve ancak iç ve dış cephede düşmanlarımıza karşı bu gerçekliğe uygun birlikteliğimizle mümkündür.

“Tam Bağımsız Demokratik Türkiye” özlemimiz vazgeçilmezimizdir!

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Yüce ATATÜRK başta olmak üzere tüm şehitlerimizin ruhları şad olsun.

Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.

YAŞASIN, KİMSESİZLERİN KİMSESİ CUMHURİYETİMİZ”