“Kocaeli’de yüzü aşkın fabrika hafta sonu çalışacak”

İl Başkanı Arzu Erkan imzalı yapılan açıklamada, “Hafta sonu sokağa çıkma yasağı ilan edenler özel izinlerle fabrikaları bu yasaktan muaf tutuyor” denildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan korona virüsün yayılımını önlemek amacıyla bu hafta sonu da sokağa çıkma yasağı uygulanacağını açıklamıştı. Fakat bu sokağa çıkma yasağından işçiler muaf tutuldu. İşçilerin bundan önce de virüsle mücadele kapsamında alındığı söylenen önlemlerden muaf tutulduğunu belirten Erkan, “Hatırlanacaktır, şehirlerarası yolculuk yasağından işçi servisleri muaf tutulmuş, 20 yaş altı sokağa çıkma yasağı da genç işçileri kapsamamıştı” ifadelerini kullandı.

“GOSB TOPLU BAŞVURUDA BULUNDU”

Hafta sonu için alınan sokağa çıkma yasağı sonrası başta organize sanayi bölgeleri olmak üzere birçok fabrika sahibinin ilçe kaymakamlıklarına başvurarak üretime devam etmek için özel izin aldığını vurgulayan Erkan, “Gebze Organize Sanayi Bölgesi (GOSB) yönetiminin bölgede faaliyet sürdüren fabrikaların patronları adına toplu başvuruda bulunduğu, yapılan başvuruya kaymakamlıkça onay verildiği, bu hafta sonu sadece GOSB’da 80 kadar fabrikanın çalışacağı gelen bilgiler arasında. Öyle ki, daha dün bir işçinin korona virüs testi pozitif çıkan Kroman Çelik de hafta sonu çalışacak. Yine 14 işçinin test sonucu pozitif çıkan Sarkuysan’da da hafta sonu üretime devam edilecek. Her iki fabrikada örgütlü Birleşik Metal-iş Sendikası’nın itirazlarına rağmen alınan bu karar patronların kar hırsı uğruna işçilerin ve ailelerinin sağlığını hiçe saymaktadır” dedi.

“SERMAYENİN ÇIKARLARI KORUNMAKTADIR!”

“Kocaeli Valiliği ve ilçe Kaymakamlıklarının; Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı verilere göre risk kapsamında ilk üç sırada yer alan ilimizde riskin her geçen gün artmasına rağmen fabrikaların çalışması yönündeki inat ve ısrarları anlaşılır gibi değildir” diyen Erkan, halkın sağlığının hiçe sayıldığını belirtti. Sermaye sınıfının çıkarlarının korunduğunu ifade eden Erkan, “Kent halkının sağlığını korumak, bu yönde kararlar almakla mükellef kentin mülki amirleri hangi gerekçe ile işçilerin ve ailelerinin sağlıklı bir yaşam hakkını riske atmaktadır. Dün İl Umumi Hıfzısıhha Kurulu’nun aldığı kararlar, bugün hafta sonu üretimin yapılabilmesi için patronlara verilen özel iznin tek bir anlamı vardır. Bu kentin mülki amirleri işçiler ve ailelerinin yani kısacası halkın sağlığını değil patronların karını tercih etmiştir. Her koşulda üretim sürecek diyenler doğaları gereği işçi sınıfının değil sermaye sınıfının çıkarlarını korumaktadır” ifadelerini kullandı.

“SENDİKALAR ÜÇ MAYMUNU OYNUYOR”

İşçiler ve ailelerinin sağlıklarından olacağını hatırlatan Erkan, “Halkın sağlığı bir avuç patronun karına kurban edilmektedir. Bir an evvel bu yanlış kararlardan dönülmelidir. Bu kentte işçi sınıfı ve emekçiler aleyhine kararlar alınırken, bu kentin işçileri ve ailelerinin yaşam hakkı, sağlığı riske atılırken; Birleşik Metal-iş Sendikası dışında, hiçbir sendikadan ses çıkmaması düşündürücüdür. İşçiler ve aileleri sağlıklarından olurken, işçilerin aidatları ile lüks bir yaşam sürenler bu konuda üç maymunu oynuyorlar. Hatta bazıları üretim sürsün diyen patronları değil de işçileri suçlayacak kadar ileri gitmektedir” dedi.

“BİRLİKTE MÜCADELE EDELİM”

Birleşmek ve birlikte mücadele etmek dışında şanslarının olmadığını hatırlatan Erkan, “Emek Partisi olarak diyoruz ki; bugün bizleri ve ailelerimizin sağlıklı bir yaşam hakkını hiçe sayanlara karşı birleşmek, birlikte mücadele etmek dışında bir şansımız yok. Sadece patronların karı üzerine kurulu bu sistem, bu sistem sürgit devem etsin diye kararlar alan ve uygulayan iktidarlar bizlerin sorunlarına çözüm olmaz, bizlere gelecek vaat edemez. İnsanca bir yaşam ve insanca çalışma koşulları ancak ve ancak biz işçilerin örgütlü mücadelesi ile gelir. Taleplerimiz ortaktır. Bir an evvel emekçilerin ihtiyaçları açısından zorunlu işyerleri dışında tüm işyerlerinde üretime ara verilmeli, işçiler ücretli izne çıkarılmalıdır. Yaygın test yapılmalı, sağlık hakkı parasız herkesçe erişilebilir ve nitelikli olmalıdır. Tüm bu talepleri elde etmek için birlikte mücadele edelim. Bilmeliyiz ki; parasız, erişilebilir, nitelikli sağlık hakkı mücadelesi sömürünün ortadan kaldırılması mücadelesinin bir parçasıdır” diye konuştu.