Kocaeli Milli Kuruluşlar Birliği’nin her ay düzenli olarak Leyla Atakan Kütüphanesi’nde gerçekleştirdiği okur yazar buluşmalarının bu ay ki konuğu mandıra filozofu olarak tanınan yazar, yönetmen, oyuncu ve tiyatrocu Müfit Can Saçıntı oldu.
Ev sahipliğini Yücel Alpay Demir’in yaptığı söyleşiye İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, Kocaeli Milli kuruluşlar Birliği yöneticileri, Taylan Katak, Süleyman Pekin, Gürkan Uysal, Eren Elmalı, Aysel Ersoy, Adem Yaman, Mustafa Çalım, Ramazan Sevinç, Feyzullah Divli, Çetin Gürol, Sema Aslan, Eyüp Altındağ, genç yazarlara verdiği destekle tanınan yayıncı Mustafa Anayurtlu, İzmit Belediyesi başkan danışmanı Cem Şakoğlu ve yazar olmak isteyen gençler ilgi gösterdi.
“Üzerimize düşen ilk önce sorunlarını kabul etmek ve öncelik sırasına göre sorunların adını koymaktır” diyen Mandıra Filozofu Müfit Can Saçıntı özellikle eğitimdeki ve çalışma hayatındaki sorunlara değindi. Ders saatlerindeki odaklanma süresinin bundan birkaç önceki neslin odaklanma ortalamasına göre belirlendiğini, belki 40 sene önce 40 dakikalık derslerin normal olduğunu ama bugün dikkati dağıtacak etkenler de göz önüne alındığı zaman bilgiye ulaşmanın da kolay olduğu düşünüldüğünde ders saatlerin 15-20 dakikayı geçmemesi gerektiğine değinen Saçıntı, “8-10 saatlik çalışma sürelerinin okuldaki öğrenciler için de bir ücret karşılığı fabrikalarda işletmelerde çalışan insanlar için de fazla olduğunu bunun üretime çok fazla katkısının olmadığını çalışma saatleri her anlamda kısaltılırsa insanlar daha mutlu olacağı için performansları artacaktır öğrenciler için de onların anlama ve öğrenme oranları artacaktır” diyerek eğitim sistemini ve çalışma saatini belirleyen insanların bu süreleri tekrar gözden geçirmeleri gerektiğine vurgu yaptı. Not sisteminin geçmişte bilgiyi ölçmek için kullanıldığını ama bugün her şey not ve puan için yapılır olduğunu, sınavdan birkaç gün önce tempolu bir şekilde çalışarak doğru şıklara ve doğru cevaplara yönelik kazanmaya yönelik yöntemin yanlış olduğunu öğrenmenin ihmal edildiğini bunun da ileri yönelik ağır sonuçlarının olacağına değindi.
Ayrıca okumanın önemine değinen Müfit Can Saçıntı, “İnsanlar okusun, Yeter ki okusun ne okursa okursun özellikle yurt dışında yaşayan Türklerin yaşadığı başta Almanya olmak üzere pek çok ülkede Türkçe yayın bulmak çok zor Bu da haliyle oradaki gurbetçilerin çocuklarının birkaç nesil sonra dillerini kaybetmelerine neden teşkil edebilir Dil bir toplum için beka meselesi sıralamasında 1. sıradadır 16 devlet kurmuş olmamızın temelinde, dilimizi ve kültürümüzü kaybetmemiş olmamız var, Devletlerimizin isimleri değişmiştir bayrakları sembolleri yönetim şekilleri değişmiştir hatta tarihimizde iki kere ordularımız dağıtılmıştır, ama dilimiz değişmediği kültürümüzü ve milli benliğimizi koruduğumuz için Türk devleti geleneği sürdürüle gelmiştir, Geçmişte var olan pek çok imparatorluklar ve devletler mesela Hititler Etiler Sümerler bugün yok ise dillerini kaybettikleri içindir, Yunanlılar Çinliler İngilizler Almanlar hala tarih sahnesinde varlıkların devam ettiriyorsa dillerini ve kültürlerini korudukları içindir, Onun için çocuklarımızın eğitiminde başta dil olmak üzere bize ait değerlere matematikten fizikten daha fazla önem vermeliyiz diyerek” çağrıda bulundu.
Esprilerin çokça olduğu izleyicilerin düşünürken güldüğü söyleşi soru cevaplarla ve neredeyse söyleşi süresi kadar bir zamanda da fotoğraf çekimleri ile samimi bir ortamda son buldu. Program sonunda Müfit Can saçıntıya teşekkür eden Yücel Alpay Demir, Leyla Atakan Kütüphanesi’ndeki düzenli söyleşilere sürekli katılınılmasını isteyerek, “Sadece ulusal çapta tanınmış yazarlarımızı değil şehrimizin tanınmış yazarlarını ve şehrimizde olan ama tanınması gereken yazarlarımızı da söyleşilere davet ediyoruz Müfit Bey’in de işaret ettiği dil ve kültüre sahip çıkmak Milli kuruluşlarında içinde yer alan şairlere yazarlara aşıklara ozanlara düşünürlere sahip çıkmaktan geçer” diyerek izleyicilerin desteklerinin ve ilgilerinin artarak devamlılığı da talep etti.