Mumcu, Okkan ve demokrasi şehitleri için…

Uğur Mumcu’nun yanı sıra Gaffar Okkan ve diğer demokrasi şehitleri de unutulmadı. Mumcu’nun fikirlerinin hala yaşadığı kaydedilirken düşüncelerinin gelecek nesle aktarılmasının da önemine vurgu yapıldı. 24 Ocak 1993 yılında evinin önünde düzenlenen bombalı saldırıda hayatını kaybeden Gazeteci Uğur Mumcu, anıldı. Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti, Kocaeli Yüksek Öğrenim Derneği (KYÖD), Atatürkçü Düşünce Dernekleri; Kocaeli, İzmit, Yahya Kaptan, Derince, Gebze, Gölcük, Karamürsel ve Körfez Şubeleri, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Kocaeli Şubesi, Eğitim İş Sendikası Kocaeli 1 No.lu Şube, Birleşik Kamu İş Federasyonu İl Başkanlığı’nın ortaklaşa düzenlediği program, İzmit Uğur Mumcu Alanı’nda gerçekleştirildi. Katılımcılar saygı duruşunda bulundu İstiklal Marşı’nı okudu ve Mumcu’nun anıtına karanfil bıraktı.

Yoğun katılım

Anma programına İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, Belediye Başkan Yardımcıları Dilek Yalçın, Emirşah Torun, Ünal Özmural ile İzmit Belediyesi Koordinatörleri Ozan Aksu, Eray Bodur, KOGACE Başkanı Cemal Kaplan, CHP İl Başkanı Harun Özgür Yıldızlı, CHP İl Kadın Kolları Başkanı Songül Kaya ve Vatan Partisi İl Başkanı Yalçın Arslan’ın yanı sıra CHP İzmit İlçe Başkanı Hakan Çakar, İzmit Kent Konseyi Başkanı Hüseyin Erol, Eğitim İş 1 No.lu Şube Başkanı Sabri Mutlu ve yönetimi, ADD İzmit Şube Başkanı Ahmet Kavaz, STK ve dernek temsilcileri katıldı. Basın açıklamasını KYÖD adına Akın Turan okudu.

“Soruların yanıtı yok”

Turan açıklamasında, “Uğur Mumcu, Musa Anter’in 20 Eylül 1992’de öldürülmesinden sonra kaleme aldığı ‘Dipsiz kuyu’ başlıklı yazısında söyle diyordu: “Ortadoğu, emperyalizmin kol gezdiği, terör örgütleriyle çeşitli istihbarat örgütlerinin kanlı ve kirli oyunlar oynadığı karanlık bir dipsiz kuyudur. Bu karanlık ve dipsiz kuyuda cinayetler birbirini izler. Halk deyişi ile Ortadoğu’da ‘Kimin eli kimin cebindedir bilinmez. Kim, kimi, neden öldürüyor? Bu soruların yanıtlarını anında bulmanın olanağı da yoktur. Olaylar yıllar sonra aydınlanır. O da bir kısmı. Türkiye basın tarihinde haberleri, yazıları, araştırma dosyaları ve kitaplarıyla büyük bir iz bırakan gazeteci Uğur Mumcu’nun öldürülmesinin üzerinden bugün tam 29 yıl geçti” dedi.

“Siyasi diktanın geleceğini görmüştü”

Akın Turan, “Uğur Mumcu neden katledildi? Bu sorunun yanıtını ülkemizde 1988 yılından 1999 yılına kadar devam eden bir seri suikastlar zincirinde aramak gerekir. Muammer Aksoy, Çetin Emeç, Turan Dursun, Bahriye Üçok, Uğur Mumcu ve Ahmet Taner Kışlalı’nın katledişlerindeki temel karakteristik özellik her birinin özgür düşünceyi savunan laik aydınlar ve bilim insanları olmalarıdır. Elbette ki Uğur Mumcu bu cinayetler sarmalının en önemlilerinden biridir. Çünkü Uğur Mumcu, 24 Ocak 1980 kararlarının demokratik bir düzende yürütülemeyeceğini, ekonomik diktatörlük manifestosu olan bu kararların ardından siyasi diktanın geleceğini görmüştü. 12 Eylül düzeninin Türkiye’nin kuruluş felsefesinin, Atatürk ilkelerinin tasfiyesini amaçladığını, sözde Atatürkçü söylemlerin arkadan gelecek olan işbirlikçi teokratik diktayı maskelemeye yönelik olduğunu biliyordu” ifadelerini kullandı.

“Mumcu hep haklı çıktı”

Turan sözlerini şöyle sürdürdü: “Gazeteciliğin, halkın sağlıklı bilgi alma, kamuoyunun özgürce oluşmasına katkı verme sorumluluğunu taşımak olduğuna inandı. Yaşamı boyuncu bunun kavgasını verdi. Demokratik düzeni çürüten halkı sömüren tarikat, siyaset, ticaret sarmalını, hazineyi soyan hayali ihracatçıları, silah kaçakçılarını, iktidar sahiplerince kollanan mafya düzeninin gerçek yüzünü halka sundu. Birbirinin zıttı, politik söylem aktörlerinin arkasındaki aynı merkezleri teşhir etti.Ne diyordu Mumcu: ‘Cemaatlere, tarikatlara giren çocuklar 30 sene sonra general olacaklar, cumhuriyete karşı ayaklanacaklar’ Ne kadar haklı çıktı değil mi?Suikastın üzerinden 29 yıl geçmesine karşın ne yazık ki 24 Ocak 1993’teki Uğur Mumcu Suikastı,diğer suikastlar ve birçok kanlı eylem gibi hala tam olarak aydınlanmadı.

“Onu anlamak asli görevimiz”

Operasyon çerçevesinde birçok insan yakalandı. Davada cinayetten üç sanığa ceza verildi ama olayın arkasındaki gerçek azmettiriciler hiçbir zaman bulunamadı. Bugün bizler için uğur Mumcu adı; tam bağımsız bir Türkiye özleminin, antiemperyalist duruşun, dürüst ve onurlu gazeteciliğin, insanca bir mücadelenin, korkusuzca yazmanın, gericiliğe ve yobazlığa karşı duruşun, laiklik ve demokrasi mücadelesinin bir simgesidir. Bugün bizler için Uğur Mumcu adı; Demokrat Laik Cumhuriyetçi Atatürkçü, emekten hak ve özgürlüklerden yana bir kişiliğin sembolüdür. O nedenle Uğur Mumcu’yu yaşatmak, onu unutmamak, unutturmamak bir yurtseverlik, bir insanlık borcudur. Ona sahip çıkmak, onu anlamaya çalışmak, yaşamı boyunca üstlendiği misyonu gelecek kuşaklara aktarmak bizim asli görevlerimiz arasında olmalıdır”

“Gaffar Okkan’ı da saygıyla anıyoruz”

Akın Turan, “24 Ocak günü ayı zamanda Uğur Mumcu gibi gericiliğe bölücülüğe karşı mücadele ederken katledilmiş Muammer Aksoy, Çetin Emeç, Turan Dursun, Bahriye Üçok, Ahmet Taner Kışlalı ve yıllar sonra bir 24 Ocak günü katledilen Gaffar Okkan’ın da saygıyla şükranla yad edileceği gündür. Onlar bedenen yok edilseler bile bugün düşünceleriyle yüreklerde, mücadelelerde yaşamaya devam ediyor. Her birine minnettarız. Saygı ile anıyor selamlıyoruz” dedi.