“NATO’nun misyonu antikomünizmdir”
Türkiye Komünist Partisi Türkiye'nin NATO'ya üyeliğinin yetmişinci yılında bir açıklama yayımladı
“Kuruluşundan bu yana değişmedi; NATO’nun misyonu antikomünizmdir, emekçi hareketlerinin bastırılmasıdır. Emperyalizm adına daha fazla yağma ve talandır. NATO bir karşı devrim örgütüdür ve Türkiye NATO’dan derhal çıkmalıdır” denilen açıklamanın tamamı şöyle: “NATO Karşı devrimci bir terör örgütüdür. 70 yıldır bedel ödüyoruz: NATO bir karşı devrim örgütüdür, derhal terk edilmelidir.
NATO bundan 73 yıl önce sosyalizmin İkinci Dünya Savaşı’ndan muzaffer çıkmış mirasını gölgelemek, Sovyetler Birliği’ni askeri olarak kuşatmak amacıyla kuruldu. Türkiye ise bu uluslararası savaş ve terör örgütünün kuruluşunun üçüncü yılında, 1952’de, sağcı Menderes iktidarı eliyle NATO’ya üye yapıldı. Bu üyeliğin, yani ülkenin emperyalizmin askeri gücünün hizmetine sokulmasının bedeli Kore’de canını yitiren yiğitler, babasız kalan evlatlar oldu. İnsanımızın canı emperyalistler ve uşakları gözünde o kadar değersizdi çünkü. 23 sentlik asker dedi Nâzım, belki o kadar bile değildi… Bugün, halkın ve Meclis’in gözünden kaçırılarak alınan o üyelik kararının üzerinden yıllar geçti, ve insanımızın canı iktidarın gözünde o günden bile daha değersiz.
On yıllar boyunca Türkiye NATO’nun en sadık jandarması olurken, NATO üyeliği halkımız için hep büyük bedeller anlamına geldi. En değerli aydınlarımızın suikastlerle öldürülmesi, yurttaşların, mahallelerin katliamlarla yok edilmesi NATO’nun gizli operasyonları eliyle gerçekleşti. Ülkemizin adı, ne yazık ki dünyanın en kanlı askeri operasyonlarında anıldı, Yugoslavya’nın parçalanması, Libya’nın, Irak’ın kaosa terk edilmesi, Afganistan’ın yerle bir olması böyle mümkün oldu. Türkiye ile aynı yıl NATO’ya üye hale getirilen komşu Yunanistan ile milliyetçi rekabeti, silah yarışını NATO kışkırttı. Şimdilerde ise NATO’nun genişleme emelleri ile Rusya’yı kuşatma ve ABD’nin bölgedeki gücünü yeniden tesis etme çabaları sonucu Karadeniz’in bir savaş denizine dönüşmek üzere olması barıştan yana olan herkese endişe veriyor.
Bugün Türkiye’nin NATO’ya dahil oluşunun yetmişinci yılı, ve bizim yetmiş gün daha bile tahammülümüz yok. Ülkemizde her an savaş tehdidi ile yaşamak istemiyoruz. Başka ülkelerin halklarına, yaşamlarına, toprak bütünlüklerine kast eden hükümetler istemiyoruz!
Bu ülkenin bütün kaynaklarını sömüren, onu her açıdan kendine bağımlı hale getiren, yoksullaştıran emperyalizmi, onun mafyatik çetelerini, silahlı silahsız bütün maşalarını, halk düşmanı ajanlarını bu ülkeden def edeceğiz. Kuruluşundan bu yana değişmedi; NATO’nun misyonu antikomünizmdir, emekçi hareketlerinin bastırılmasıdır. Emperyalizm adına daha fazla yağma ve talandır. NATO bir karşıdevrim örgütüdür ve Türkiye NATO’dan derhal çıkmalıdır. Yurtdışındaki bütün askerler ülkeye dönmeli, Türkiye’deki yabancı üsleri kapatılmalıdır. Kahrolsun ABD emperyalizmi! Kahrolsun NATO terörü! Yaşasın sosyalizm, eşitlik, özgürlük ve barış!”