Siyaset

Perinçek Tahran’da

Asya’dan Körfez ülkelerine, Latin Amerika’dan Afrika’ya 50’yi aşkın ülkeden davetlinin yer aldığı konferansta Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek de konuşmacı oldu

Konferansın “Gazze aleyhindeki savaşın hukuki ve siyasi etkileri” başlıklı oturumunda konuşan Perinçek’e, Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı eski TBMM Meclis Başkanvekili Hasan Korkmazcan ile Vatan Partisi Genel Başkanlık Özel Kalem Müdürü Ozan Özaslan eşlik etti. ABD ve İsrail’in silahlı dayatmada bulunduğuna dikkat çeken Perinçek,   “HAMAS, dayatılan savaşta kurmay aklıyla hareket etmiş ve ilk vuruşu yapmıştır. Bizlerin, Filistin halkının kardeşleri olarak omuzlarımızdaki sorumluluk büyüktür. Öncelikle görevlerimizi siyasal tutarlılık ve silahlı kararlılık boyutlarında yerine getireceğimizi bilmek durumundayız” dedi.

Perinçek konuşmasında şunlara değindi: ” İran İslam Cumhuriyeti’nin Sayın Yöneticileri, Filistin Kahramanlarının Faziletli Dostları, Sizleri kardeşlik duygularıyla ve saygıyla selamlıyorum. Yüz yüze geldiğimiz gerçek şudur: ABD emperyalizmi ve İsrail’in Siyonist yöneticileri, Filistin’e silahı dayatmıştır. Bütün dünyanın gözleri önünde saldırıya hazırlanıyorlardı. HAMAS, dayatılan savaşta kurmay aklıyla hareket etmiş ve ilk vuruşu yapmıştır. Bulunduğumuz koşullarda ricayla, itidal çağrıları yaparak kazanılacak bir barış bulunmuyor. Bu gerçeğin bilincinde olan Filistin yönetiminin ve halkının kahramanlık destanını selamlıyoruz. Filistin devleti ve halkının savaşı, bir insanlık savaşıdır. Yalnız Arapların, yalnız Müslümanların savaşı değil, her milliyetten ve her dinden insanlığın ve bağımsızlık isteyen bütün devletlerin savaşıdır. O nedenle bu savaş, bütün insanlığı birleştiren strateji ve siyasetlerle kazanılacaktır.​

ABD’nin ve İsrail’in Sünnî-Şiî kutuplaşması yaratma tertiplerine fırsat tanımayacağız. Her tür nifak ve fesadın karşısındaki duruşumuz sağlamdır. Bizlerin, Filistin halkının kardeşleri olarak omuzlarımızdaki sorumluluk büyüktür. Öncelikle görevlerimizi siyasal tutarlılık ve silahlı kararlılık boyutlarında yerine getireceğimizi bilmek durumundayız. ABD ve İsrail ile işbirliği hem Filistin’e ihanettir, hem de kendi milletlerimize ve komşularımıza ihanettir. İsrail’e verilen bir damla petrol, bir gram çelik, Filistin’in çocuklarını şehit eden bombadır ve mermidir. Silahlı kararlılık, herkesin bulunduğu konumda, elindeki imkânlarla ve kurmay aklıyla kuvvet kullanma kararlılığıdır. Filistin’e yolladığımız sargı bezleri, ancak nemelazımcılığın üzerini örter.

Değerli Kardeşler. Bugün Kafkaslar ve Karadeniz’den Akdeniz ve Hürmüz Boğazı’na, Umman Denizine kadar uzanan bir cephe oluştu. Bu cephede bütün bölge devletleri ve halkları, güvenlik ve refah için, ABD emperyalizmine ve İsrail Siyonizmine karşı ortak mücadele sorumluluğu taşıyor. Cephenin her parçasında hepimiz birlikte olmak durumundayız. Doğu Akdeniz, şu anda cephenin odağıdır ve savaşın büyüme tehlikesinin de merkezidir. Siyaset ve hukuk alanında da görevlerimiz var. Siyonist rejimin yöneticileri ve zulüm memurları, Filistin halkına karşı soykırım suçu işlemektedir. Birleşmiş Milletler’in 1948 tarihli Soykırım Sözleşmesi’ne göre, suçun işlendiği yerin mahkemesi ve Uluslararası Ceza Mahkemesi, yargı yetkisine sahiptir. Filistin mahkemeleri bu yetkiyi kullanabilir. Ayrıca bu konuda uluslararası alanda da çalışmaları yoğunlaştırmalıyız. Batının amaçlarına hizmet eden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi var. Biz de Asya İnsanlık Mahkemesi’ni kurabiliriz ve kurmalıyız.

Bizim Vatan Partisi olarak üzerinde çalıştığımız Filistin ile dayanışma planı şudur: Türkiye, Suriye, İran, Irak ve Rusya devletleri, Suriye ve Irak’ın kuzeyindeki ABD ve İsrail güdümlü etnik bölücü ve sahte İslamcı terör örgütlerini ortak silahlı harekâtla etkisiz hale getirebilirler. Koşullar elverişlidir. Bu harekât, ABD emperyalizmine ve İsrail Siyonizmine karşı yeni bir cephe açar, hem Filistin cephesinde hem de Rusya’nın Ukrayna cephesinde savaşanların konumunu güçlendirir ve cephenin bütününde kesin zaferin önünü açar. Savaşın büyümesini önlemenin yolu da budur. Barış, kuvvetle kazanılır. Türkiye, İran, Irak, Suriye ve Rusya’nın birlikteliği, 2017 yılı Eylül ayında “Kürdistan” adı altında İkinci İsrail devletinin ilan edilmesini önleyerek, bir barış modeli oluşturmuştur. O tarihte Tahran’da idim ve Sayın Ali Ekber Velayeti ile çalışmalarımız çok verimli sonuçlar getirdi. O model, bugün de geçerlidir.

Biz Vatan Partisi olarak Türkiye’de görevimizin başındayız. HAMAS karşıtı kara propagandayı bozguna uğrattık. ABD’nin Kürecik ve İncirlik üslerinin Türk Silahlı Kuvvetleri’nin denetimine geçmesi için 60 yıldır sürdürdüğümüz mücadeleyi şimdi Filistin’le dayanışma bağlamında yoğunlaştırıyoruz. Bir hafta sonra 30 Aralık 2023 günü ABD’nin Adana İncirlik üssü önünde kitlesel bir yürüyüş ve miting yapıyoruz. İncirlik’ten kalkan ABD uçaklarının Güney Kıbrıs Rum kesiminden yüklendikleri silah ve cephaneyi İsrail’e taşımasına karşı etkili bir mücadele veriyoruz. İsveç’in NATO’ya alınmasına karşı mücadelemiz, Türk milletini seferber etmektedir. NATO’ya evet, Filistin’e ve Türkiye’ye ihanettir. Bugün Tahran’da İran İslam Cumhuriyeti’nin ev sahipliğinde, bağımsız, egemen, toprakları bütünleşmiş, Doğu Kudüs başkentli Filistin Devletinin kuruluşu için zafere kadar mücadele azmimizi dünya kamuoyuna ilan ediyoruz.

Değerli Dostlar. Burada İsrail Siyonizmine karşı savaşta, Filistin Nahrel Bared’te sekiz yoldaşını şehit vermiş olan Vatan Partisi adına bulunuyorum. Bütün şehitlerimize Büyük Şair Firdevsî’nin diliyle çağrıda bulunuyoruz: Şehitler, toprağın altından kalkma ve Filistin için mücadele zamanıdır.​ Bugün Filistinli olmak, kahraman olmaktır. Hepimiz Filistinliyiz. Filistin halkı, ölmekten korkmuyor. İsrail askeri, ölmekten korkuyor. Savaşı ölmekten korkmayanlar kazanır

 

Daha Fazla Göster

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu