Prof. Dr. Adem Sözüer: DGM’leri Arar Hale Geldik!


Türk Ceza Kanunu’nun mimarlarından, eski İstanbul Hukuk Fakültesi Dekanı, Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Adem Sözüer, gazeteci Fatih Altaylı’nın tutuklanmasına ilişkin bir değerlendirme yazdı.
Sözüer, Altaylı’nın ifadelerinin “fiili saldırı” kapsamında değerlendirilemeyeceğini belirterek, yaşanan sürecin hukuki değil, siyasi bir zemin üzerine oturduğu söyledi.
Sözüer, Türk Ceza Kanunu’nun 310. maddesinin yalnızca Cumhurbaşkanı’na yönelik “fiili” saldırıları kapsadığını ifade etti. Bu kapsamda, suikast ya da fiziksel temas içeren doğrudan saldırılar dışında kalan, örneğin basın yoluyla yapılan sözlü ifadelerin bu madde kapsamında değerlendirilemeyeceğini belirtti.
Sözüer, “Fiili saldırı terimi, karşılaştırmalı hukukta da yalnızca fiziki temas içeren saldırılar için kullanılmaktadır” dedi.
Açıklamasında geçmişe de göndermede bulunan Sözüer, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siyasi kariyerinin başlarında Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) savcılığı tarafından tutuklanmak istendiği döneme atıfta bulundu. O dönemde yapılan “tutuklama yanlış olur” değerlendirmesinin dikkate alındığını ve tutuklama gerçekleşmediğini hatırlattı. Bu örneği bugünkü tabloyla karşılaştıran Sözüer, “DGM’leri arar hale mi geldik?” diyerek yargının geldiği noktayı sorguladı.
Ayrıca Fatih Altaylı’nın, söz konusu dönemde CİNE 5 kanalında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı canlı yayına davet ederek dönemin ana akım medyasının aksine bir duruş sergilediğini de hatırlattı. Sözüer’in açıklaması şöyle:
“TCK 310/2. maddesindeki Cumhurbaşkanına karşı “Fiili saldırılar” unsuru basın yoluyla yapılan sözlü ifadeleri kapsamaz.
Türk Ceza Kanunu 310. maddesi Cumhurbaşkanına yönelik Suikast ve diğer ‘fiili saldırıları’ cezalandırıyor. Suikast hayata karşı saldırılardır. Hayata karşı olmayan diğer saldırılar;
Örneğin vücut bütünlüğü, sağlık, cinsel dokunulmazlık veya hareket özgürlüğüne karşı saldırılar şayet ‘fiili’ olarak yani doğrudan doğruya gerçekleştirilirse, fiili saldırı niteliğindedirler.
‘Fiili saldırı’ basın yoluyla yapılan sözlü ifadeleri kapsamaz.
Fiili saldırı terimi karşılaştırmalı hukukta da kullanılmaktadır.
Örneğin Alman, Avusturya ve İsviçre Ceza Kanunlarında çeşitli suçlarda ‘tätlicher angriff’ yani ‘fiili saldırı’ unsuruna yer verilmiştir.
Tüm literatür bu suçlardaki fiili saldırı unsurunu, mağdura karşı doğrudan doğruya fiziki temas amaçlı olarak gerçekleştirilen davranışlar olarak açıklamaktadır.
Fatih Altaylı CİNE 5’te canlı yayına çağırdı. Partiyi yeni kurduğu dönemde Sayın Cumhurbaşkanı, Ankara Devlet Güvenlik savcısınca tutuklanmaya sevk edilmişti. Tutuklama yanlış olur dedik. Tutuklama olmadı. DGM’de o zamanki avukatı sayın Hayati Yazıcı vardı, kendisi daha iyi değerlendirir: DGM’leri arar hale mi geldik? Altaylı o programda dönemin merkez medyasının malum tutumuna aykırı bir tavır sergilemişti.”