Sağlık bakanını istifaya çağırdılar
EMEP Kocaeli İl Örgütü belediye işhanı önünde basın açıklaması gerçekleştirdi
Emek Partisi Kocaeli İl Örgütü “yenidoğan bebek” çetesi olayına ilişkin Belediye İşhanı önünde basın açıklaması düzenledi. “Sağlık Bakanı istifa”, “Bebeklerin katili özelleştirme”, “Sağlık haktır, satılamaz” sloganları atılan açıklamada sorumluların yargılanması ve kamudaki özelleştirmelerin iptal edilmesi talebi dile getirildi.
Açıklamayı okuyan Emek Partisi Kocaeli İl Başkanı İlhami Şahbaz “yenidoğan çetesi” olarak bilinen suç örgütüyle ilgili 21 Mayıs 2023 tarihinde Büyükçekmece Cumhuriyet Savcılığı’nca başlatılan soruşmaya rağmen olayın üzerinde durulmaması nedeniyle onlarca bebeğin hayatını kaybettiğini belirterek “Yaşananlar sadece İstanbul’la veya bir özel hastane ile de sınırlı olmadığı görülüyor. Dahası devletteki çeteleşme ve mafyatik ilişkiler öyle bir boyuta gelmiştir ki, incelemeyi sürdüren savcının bazı tutuklu sanıkları serbest bırakılması isteği ile makamında tehdit edilmesi, çetenin elde ettiği güvenceye de bir örnektir” dedi.
Tehdit görüntülerinin açığa çıkması üzerine konunun yeniden kamuoyu gündemine taşındığını hatırlatan Şahbaz, “Bir kez daha görüldü ki sağlık alanı da diğer pek çok kamusal alan gibi ranta ve çetevari mafyatik ilişkilere teslim edilmiştir. Sağlık Bakanlığı da tarikatların, cemaatlerin, çetelerin cirit attığı bir alana dönüşmüştür. Savcıyı tehdit eden suç örgütü üyesinin birçok etkili ve yetkili şahıs ile fotoğraflarının ortaya dökülmesi ne kamuoyunu ne bizleri şaşırtmamaktadır” diye ifade etti.
Bunlar yaşanırken İstanbul İl Sağlık Müdürü olarak görev yapan ismin 2 Temmuz 2024 tarihinden itibaren Sağlık Bakanlığı görevine getirilen Prof. Dr. Kemal Memişoğlu olduğunu vurgulayan Şahbaz, “Şimdilerde kahraman edasıyla açıklamalar yapan dönemin İstanbul İl Sağlık Müdürü şimdilerin Sağlık Bakanı olayı pek önemsememiş olacak ki olay basına yansıdıktan sonra ortalıkta görünmeye başlamıştır. 2016 yılından itibaren İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’Sağlığı ticarileştiren ve özelleştiren anlayışın bir sonucu olarak bu ölümlerin yaşandığını ifade eden Şahbaz, “Her şeyin para ile ölçüldüğü bu sistemin adı kapitalizmdir ve bu rant sistemini işleten de tek adam yönetimidir.” dedi.
Özel hastane sayısının AKP iktidarları döneminde yüzde 117 arttığını ve sağlıktaki kamu payının ise azaldığını ifade etti. Şahbaz, “Hasta garantili hastaneler kurularak halktan toplanan vergiler sermaye sahiplerine peşkeş çekilmiştir. Sağlık Bakanlığının raporuna göre, yenidoğan bakım yataklarının yüzde 56’sı özel hastanelerin kontrolündedir. Özel hastane sayısı 2022 verilerine göre yüzde 37. Bu sayının günümüzde yarıya yaklaştığını pekâlâ tahmin edebiliriz” diye konuştu.nün çeşitli kademelerinde görev yapan ve kılını kıpırdatmayan İl Sağlık Müdürü çok başarılı olarak görülmüş olmalı ki Sağlık Bakanlığına terfi ettirilmiştir” diye konuştu.
Yaşananların hukuki ve idari bir suçla sınırlı olmadığını belirten Şahbaz, taleplerini şöyle sıraladı:
- “Sağlık hizmetini sıradanlaştıran, niteliğe değil niceliğe önem veren, hastaneleri ticarethane ve hastaları müşteri haline getiren, sağlığı piyasa kurallarına teslim eden Sağlıkta Dönüşüm Programı sağlık sistemimizi çürütmüştür. Yenidoğan çetesi ise bu çürümüşlükten akan irindir.
- Halkın eşit, ulaşılabilir, ücretsiz ve nitelikli sağlık hizmeti alabilmesi için koruyucu hekimlik ve birinci basamağın güçlendirildiği, sağlık çalışanlarının iyi koşullarda güvenli ve güvenceli çalışabildiği, verilen hizmetin sayısının değil niteliğinin ve topluma katkısının değerlendirildiği bir sağlık sistemi hayata geçirilmelidir.
- SGK, bütün özel hastaneler ile anlaşmaları derhal iptal etmelidir. Kamu hastaneleri araç gereç ve personel yönünden günün koşullarına ve halkın ihtiyaçlarına uygun hizmet verecek duruma getirilmelidir.
- Sağlıkta tasarruf olmaz. Sağlıkta özelleştirme talan ve vurgun demektir. Dahası ölüm demektir. Kamudaki tüm alanlarda özelleştirmeler iptal edilmelidir. Özel hastaneler kamuya devredilmelidir.
- Başta Sağlık Bakanı olmak üzere yaşanan bu vahşette doğrudan veya dolaylı olarak sorumluluğu olan tüm sorumlular görevden alınmalı ve yargılanmalıdır.
- Hastanelerdeki tarikat ve cemaat yapılanmaları dağıtılmalı, hastane denetimleri alandaki meslek örgütlerine ve sendikalar aracılığıyla yürütülmelidir.”