Siyaset

“Siyaset, tek başına eleştiri sanatı değildir”

SP Kocaeli İl Başkanı Mutlu, “Gönül ister ki güzel şeyler söyleyelim.  Topluma refahlık veren konulardan konuşalım. Siyaset tek başına eleştiri sanatı değildir” dedi

Saadet Partisi Kocaeli İl Başkanı Zafer Mutlu yatığı basın toplantısında, “Bugünlerde çok daha belirgin olarak gördüğümüz şey, toplumun sesi ve vicdanı olabilmektir. Çünkü özellikle tek partili iktidar dönemlerinde zamanla oluşan iktidar sarhoşluğu ile ne yazık ki vatandaşın dertleri gölgede kalmakta, iktidar kendi konforu ve kendi geleceği uğruna olabildiğince keskinleşebilmektedir. Bugün biz konuşmazsak kimsenin konuşmayacağı, biz söylemezsek kimsenin duymayacağı bir ortamdayız” diye konuştu.

“Popülist siyaset izlemedik”

Zafer Mutlu, “Milletimizin çok iyi bildiği bir gerçek var ki Milli Görüş çizgisi var olduğu günden bu yana popülist siyaset izlememiş, algı yönetimi ve polemik sevdalısı olmamıştır. Milletin içinden çıkmış ve halkın içinden var olmuş bir davayı üstlenmiştir. Geçtiğimiz günlerde ortaya koyduğumuz gerçekler milletin gerçekleriydi. Millet bizi izliyor, doğruyu yanlışı, hakikati ve yalanı ince ferasetiyle takdir ediyor.  Biz eğriye eğri, doğruya doğru demeye devam edeceğiz. Geçtiğimiz on altı yıllık Ak Parti iktidarında pek çok siyasi kimlik ve siyasi parti ince hesaplar yaparak vaziyet almışken biz elli yıllık mevziimizde millet nöbeti tutmayı hiç bırakmadık” dedi.

“Bu koalisyona alet olmadık”

Saadet Partisi Kocaeli İl Başkanı Mutlu basın toplantısında şunlara değindi; “Dün dava üzerinden millete söz verenlerin bugün “Biz ideoloji partisi değiliz” dediği, davayı parti davasının indirgediği yerdeyiz. Şu anda irili ufaklı tam dokuz partinin koltuk çıkmasıyla ayakta duran bu koalisyona alet de olmadık, dahil de olmadık.  İsmimizi ve nefsimizi parlatacak fırsatları da kollamadık. Millet “ Milli Görüş” davasının memleket meselesi olduğunu bugün daha iyi anlamıştır.  Özellikle son iki haftadır vicdanların teveccühünü, dertlilerin heyecanını görmüş bulunmaktayız.  Hava büsbütün değişmiştir. Yıllar önce söz verenler vaatlerini bırakıp şahsi hesaplarının derdine düşmüştür. Dün aramızda yaşayan arkadaşlar, boynu bükük millet meseleleri için kapı kapı  gezen  arkadaşlar bugün milletin üzerine makam araçlarını sürmektedir”

“Ekmek, hayatımızın en önemli meselesi”

Başkan Mutlu,Dün gönül tellerine dokunan şiirler okuyan arkadaşlar bugün eski Türkiye’nin çatık kaşlı devleti gibi davranmaktadırlar. Dün halinden, vaktinden mahallemizin adamı gibi soframıza oturan arkadaşlar bugün yüksek dağların tepesinden bakmaktadır. Millet 2008 krizinden bu yana ağır bedel ödemektedir. Üzerine pandemi krizi eklenince EKMEK hayatımızın en önemli meselesi olmuştur. Adaleti sağlamak üzere millete söz veren parti, 2020 yılı için bütçede belirtilen 140 milyar vergiyi tam iki katına çıkarmaktadır. Birlikte paylaşmak ve birlikte kalkınmak üzere söz veren sözüm ona dava mensupları bugün yancısıyla, ortakçısıyla birlikte paylaşmış, birlikte kalkınmış, milleti askılardan ekmeğe çağırır hale getirmiştir. Her birimiz çevresine şöyle bir baksın şehrin en zenginlerinin nerede ve kimlerle olduğuna, nereden zenginleştiklerini görsün.  Bu bir rant paylaşımı oyunundan ibaret hale gelmiştir” eleştirilerinde bulundu.

“Tek bir dava kalmıştır, o da partiye hizmet”

Başkan Mutlu eleştirilerini şöyle sürdürdü: “Dava bitmiştir. Tek bir dava kalmıştır, o da partiye hizmet. Çevresiyle, ailesiyle çıkarları devam etsin diye partici, partili bir azınlık kalmıştır.  Halkayı genişletmeyen, kısıtlı sayıdaki bal tutanlardan başka kimseye hayat hakkı tanımayan bir kamu yönetimi hakim olmuştur. Vergide ve borçlanmada yükü vatandaşa yükleyen iktidar istihdamda kendi çocuğunu ihalede kendi çevresini atamada kendi partilisini kayırmıştır.  Düne kadar yedi düvele karşı savaş üzerinden milletten fedakarlık beklemiş sonra kendileri lükslerinden, israflarından zerre karda fedakarlık yapmamışlardır” Harcanan para milletin parasıdır.  Bu iktidar döneminde millet bütçesinden harcanan reklam ve tanıtım bütçesi Avrupa kıtasında harcanmamıştır.  Her bir kamu kurumunun zorunlu hizmet alanındaki görevleri, siyasi reklam ve algı gayreti ile sunulur hale gelmiştir.

“Adil ve tarafsız hizmet gölgelendi”

SP İl Başkanı Mutlu, “AK Partinin çözülüş döneminin en önemli alameti budur.  Her bir kamu idarecisinin siyasete desteği, katkısı ve reklamı puanlanır hale gelmiştir.  Cumhurbaşkanlığı sistemi fırsata çevrilerek iktidarda kalma pahasına devletin geleceği, adil ve tarafsız hizmet gölgelenmiştir. Kendileri gibi düşünmeyen herkes hain ilan edilir olmuştur. Aslında ne kadar basit bakınız. AK Parti bir siyasi partidir.  Seçimlere girip oy ister. Kendisini anlatır, propaganda yapar.  Bizlerde birer siyasi partiyiz.  Yasalar doğrultusunda siyaset üretme hak ve sorumluluğuna sahibiz. Yasal olan bir görevi yerine getiriyoruz.  Ve işin tuhafı gerçeklerden söz ediyoruz.  Ama arkadaşlar ve ortaklarının keyfi kaçıyor, moralleri bozuluyor. Çünkü sadece kendi partilerinin reklamı, çıkarı ve kazancından söz edilsin isteniyor. Aykırı bir ses duymak istemiyorlar.

“Methiyeler düzüyorlar”

Mutlu, “Kendi partilerinin önerdiği ve kendi iktidarlarının atadığı Anayasa Mahkemesi üyesi için  “Siyaset yapacaksa istifa etsin” diyebiliyorlar.  Ama kendi lehlerine siyaset yapan Diyanet personeli, Rektör, Mülki amir için methiyeler düzüyorlar. Geçen hafta bunu dedik: Rektör siyaset yapmak istiyorsa istifa etsin dedik. Hepsi bu kadar. Biz millete sözümüzün elli yıldır davacısıyız. Biz bir dava partisiyiz. Bizim davamız bu ülkede adaleti sağlamak ve milletin birikimini hakça paylaşmak. Kalkınırken de adaletli olmak, bölüşürken de adaletli davranmak. Dombra şarkısını yazıp söyleyenin yeni şarkısı ‘ÖZ ELEŞTİRİ’ de gördüğümüz üzere bu arkadaşlar ”Tükettik her şeyi neyimiz kaldı” şarkısına geçmiş vaziyetteler. Ne güzel özetliyor her şeyi bu şarkı.

‘Fikir müflis, vizyonumuz hamaset, Önyargının adı oldu feraset.

Biraz sıkışınca dinden dem vurduk.

 İbadetler bile reklam aracı, mülkün kölesi, makamın kulu, kaydı şirazemiz, şaşırdık yolu.’

Evet arkadaşlar millet gözünü açtı. Ve gerçekler güneş gibi ortada. Kibir, gurur ve itibar sarhoşluğu milletin derdini unutturdu.  Millet kendi sesini tanıyan bir nefesi tanıyor. İnşaallah millete ses ve nefes olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

 

 

Daha Fazla Göster
Başa dön tuşu