Güncel

“Sorunlar belli, çözümler net”

14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle Türk Sağlık Sen Kocaeli Şube Başkanı Ömer Çeker Kocaeli Devlet Hastanesi önünde kitlesel basın açıklaması yaptı

Basın açıklamasında Uzman Dr. Ercan Aydınoğlu, hemşire Şenay Eroğlu ve memur Serkan Kökduman da konuşma yaptı.  Türk Eğitim Sen Kocaeli Şube Başkan Yardımcısı Abdullah Alyanak, Türk Tarım Sen İl Temsilcisi Çetin Keskin, Kocaeli Tabipler Odası Sekreteri Dr. Mehtap Yılmaz Maçkalı da basın açıklamasına katılarak destek verdi.

Şube Başkanı Ömer Çeker, “14 Mart Tıp Bayramı Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane’de iki kule arasına dev bir Türk bayrağı asan Tıbbiyelilerin işgale tepki, milletine sevda ve vatanına bağlılığının bir yansımasıdır. Tıbbiyeliler bu ruhun kaynağından beslenmektedirler. Türk hekimi her şartta vatanı için fedakarlık da bulunmaktan asla geri durmamıştır. Şanlı tarihimizin her dönüm noktasında mutlaka tıbbiyeliler ve sağlık çalışanları vardır.

“Sorunlar belli, çözümler net”

Tarih boyunca Türk’ün savaştığı her cephede yer alan sağlık çalışanı kahramanları şehitler vermiştir. Salgın sürecinde bulundukları fedakârlığa, çalışma azimlerine tüm Türkiye ve dünya şahit olmuştur. Bu gayret herkes tarafından da takdir edilmiştir.

Hekiminden hemşiresine, ebesinden sağlık memuruna, sağlık teknikerinden teknisyenine varana kadar sağlık iş kolunda görev yapan Sağlık Hizmetler sınıfı, Teknik Hizmetler Sınıfı, Genel İdari Hizmetler Sınıfı, Yardımcı Hizmetler Sınıfı’nda bulunan yaklaşık 39 Meslek Mensubu İle birlikte Sağlık çalışanları bir ekiptir.

Son zamanlarda ekip ruhunu yok etmek, birlikte uyum içerisinde görev yapan çalışanları birbirine düşürmek, çalışama barışını ortadan kaldırmak için gayret ve caba içerisinde olan art niyetli çalışmalara, provokatör söylemlere  sosyal medyada şahit olmaktayız. Sağlık çalışanları ekip ruhu  ve sağ duyu ile olayların üstesinden gelecek birlik beraberlik içerisinde devletimizin vermiş olduğu görevle milletimize hizmet edeceklerdir.

“Sorunlar belli, çözümler net”

Bu süreçte vazifeleri uğruna şehit olarak tarihe kazınanlar, ne yazık ki ekonomik olarak en fazla gelir kaybına uğrayan hekiminden hemşiresine, ebesinden sağlık memuruna, sağlık teknikerinden teknisyenine tüm sağlık camiası olmuştur. Verilen mücadele ile tam tezatlık içeren bu durumun düzeltilmesi adına yapıldığı söylenen her düzenleme adaletsizlik başta olmak üzere birçok soruna yol açmış, çare olmaktan öte sorunun kronik bir hale gelmesine neden olmuştur.

Aşırı iş yükü, şiddet, mobbing, ayrımcılık ve haksızlıklarla herkes yıpranmış, tükenmişlik sendromu ile karşı karşıya kalmıştır. Enflasyon karşısında eriyen ücretlere enflasyon farkı alttı ayda bir değil, her ay maaşlara yansıtılmalıdır. Her insanımıza yardım eden, şifa veren ve her duaya girenlerin bugün maruz kaldıkları bu halin düzeltilmesi, yaşadıkları sorunların çözülmesi devletimizin her kademesinde görev yapanların, sağlık hizmeti alan milletimizin tamamını ilgilendiren bir meseledir.

Sağlık camiasının geleceği karamsarlığa itilmemelidir. Bu çözümsüzlüğün sürmesi halinde ortaya çıkacak ağır sonuçların herkesi etkileyeceği muhakkaktır. Artık bu durum salt bir ücret meselesi değil, ülkenin geleceğini ilgilendiren bir sorun olarak karşımızda durmaktadır.

“Sorunlar belli, çözümler net”

Bu gözle bakılarak bütüncül bir yaklaşımla meseleye çare aranmalıdır. Bizim beklentimiz müktesep hak olan maaşa zam şeklinde tek bir ödeme ile kayıpların telafi edilmesidir. Adalet ve hakkaniyet gibi iki kıymetli ölçünün esas alınarak bu durumun gerçekleştirilmesi zaruridir.

Görevi başındaki sağlık çalışanlarına şiddet uygulayanlara ağır cezalar verilmeli, tutuklu yargılama getirilmelidir. Tüm sağlık kurum ve kuruluşlarının sıfır toleranslı ilan edilmeli ve şiddet uygulayanlar acil haller dışında kamu sağlık hizmetleri belirli bir süre ücretli olmalıdır. Enflasyon karşısında eriyen ücretlere enflasyon farkı alttı ayda bir değil, her ay maaşlara yansıtılmalıdır.

Döner sermaye sistemi çalışan merkezli olarak baştan aşağı revize edilmelidir. Malpraktis davaları hekimlerimiz için pranga olmaktan çıkarılmalıdır. Bu davalardan hekimler değil kamu işvereni sorumlu olmalıdır.Aile hekimlerimizin ödeme ve sözleşme yönetmeliğinden kaynaklı sorunları çözülmeli, kayıpları telafi edilmelidir.

Üniversite hastanelerinde görev yapan personele tayin ve becayiş hakkı gelmelidir. Kamu sağlık hizmetinde görev alan tüm çalışanlar kadrolu olarak istihdam edilmelidir. Çalışma barışını bozan, ayrımcılığa neden olan tüm düzenlemeler kaldırılmalıdır. Tüm sağlık camiasının mesleki itibarı yeniden kazandırılmalıdır. Devlet şifa dağıtan ellerine sahip çıktığını göstermelidir.

Türk Sağlık-Sen olarak yapılması gerekenlerin ne olduğunu net bir şekilde söylemekteyiz. Bunun için de mücadele vermekteyiz. Günün şartları, havanın durumu, rüzgârın yönüne göre değil, inandıklarımız ve doğru bildiklerimiz üzerine mücadelemizi sürdürüyor ve sürdüreceğiz.  Sorunlar yumağında boğuştuğumuz son Tıp Bayramı olması.
Sağlık camiasının sorunlara çareler üretilip, çözüm için adım atılması temennisiyle 14 Mart Tıp Bayramımız kutlu olsun” dedi.

 

Daha Fazla Göster
Başa dön tuşu