Tarihe gömülen hastalıklar hortladı!

Türkiye’de uzun yıllar boyunca sürdürülen çocukluk çağı aşılamalarıyla neredeyse ortadan kalkan kızamık gibi salgın hastalıkların yeniden görünmesi endişeleri artırdı. Tabip odaları ‘‘Aşı takvimi güncellenmeli’’ dedi.
Kızamık, aşısı olan ve uzun yıllar boyunca çocukların aşılanmasıyla beraber neredeyse tamamen kaybolan bir hastalık. Ancak Covid-19 pandemisiyle beraber başlayan aşı karşıtlığı ve aşı kararsızlığı, son birkaç yıldır kızamık vakalarının hiç olmadığı kadar artmasına neden oldu. Dünyadaki kızamık vakalarında yüzde 79’luk artış saptandı.
Kaygılandıran artış Türkiye’de de var. 2021’de 51, 2022’de 125 olarak kayda geçen vaka sayısı 2023’te 5 bine yaklaştı. 2024 yılında görülen kızamık vakası sayısının da 3 bin civarında olduğu tahmin ediliyor. Uzmanlık dernekleri ve tabip odaları, kızamık vakalarının ülkemizde 2 yılda tavan yapmış durumda olduğuna dikkat çekerek, yetkililerin harekete geçmesi çağrısını yaptı. TAKVİM GÜNCELLENMELİ
İzmir Tabip Odası Başkanı ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Fahri Yüce Ayhan, dünyada da kızamık vakalarında artış olduğunu anımsatarak ‘‘Türkiye’de yaşanan vaka artışı yalnızca aşı karşıtlığıyla yorumlanamaz. Aşı uygulamasında da sıkıntılar söz konusu. Özellikle aşıları tamamlanmamış küçük çocuklarda tam bir bağışıklık sağlanmıyor. Bu nedenle iki yaş altı gruptaki çocuklar kızamıklı olgularla temas ettiklerinde enfekte olabiliyorlar. Aşının çocukluk döneminde en az 2 doz uygulanması gerekiyor. Okul dönemi çocuklarda bir hatırlatma dozu gerekiyor. Hastalığın dünyadaki ve Türkiye’deki durumuna göre gerekirse aşı takvimi güncellenmelidir” dedi. Ayhan ‘‘Sadece kızamık değil, çocuk felci de önemli enfeksiyonlardan biri. Toplum sağlığı bakış açısıyla birinci basamak sağlık hizmetleri ön plana alınmalı ve tüm sürece bu bakış açısıyla yaklaşılmalıdır’’ diye konuştu. AŞIYA ERİŞEMEME VAR
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Aşı Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Muzaffer Eskiocak ise şu değerlendirmeyi yaptı: “Tarihe gömdüğümüz bazı hastalıkların geri gelişi endişesini yaşıyoruz. Dünya Sağlık Örgütü, tüm dünyada 12 hastalığa karşı aşılamayı takvimine alıyor. Bazı ülkeler kendi gereksinimlerine göre ek aşılama yapıyor ama örneğin Türkiye’de HPV ve Rotavirüs aşısı tüm dünyada olmasına rağmen aşı takviminde yok. Toplumun geniş kesimi aşılanmak istiyor, buna odaklanmalıyız. Aşı kararsızlığı ile mücadeleyi aşıyı reddedenler üzerinden değil, aşıyı yaptıranların kararlılığını geliştirerek yürütmeliyiz. Aşılanmamanın sebeplerinden biri aşıyı reddetme olsa da bir de aşıya erişmeme durumu var. Salgını önlemek için yüzde 95’in üzerinde aşılama yapılmalı. Eşitsizliklerin azaltılması gerekiyor. Herkesin olması gereken düzeyde aşılanması gerekiyor. Salgınları aşıyı reddedenler üzerinden açıklamak çok doğru değil. Okullar açılmadan önce çocukların aşılanma durumunu gözden geçirilmeli ve eksikler tamamlanmalı.”