Güncel

Tılıç”Sil gözyaÅŸlarımızı Maltepe (Gençlere saygıyla)”!

Bu satırlar yazılırken Maltepe Meydanı yüzbinleri kucaklamaya hazırlanıyordu. Neden yüzbinler diyorsam, milyon görüyorum bir gün önceden bakarken!

Henüz dünyanın kıskanmadığı yoksul zamanlarında memleketin, öyle güzel okullarda okuduk ki, parasız ve yatılı, Ağla Sevgili Memleket ders kitaplarımızdandı.

Ortaokul çocuklarıydık; Güney Afrika diye bir ülke olduğunu, beyazların siyahlara zulmettiğini ama her beyazın kötü olmadığını, zor zamanlarda risk alarak siyahlara yardım eden, adalet arayışlarına katılan ve dayanışma gösterenler de olduğunu o romandan öğrendik.,Büyüdük 1970’lerin sonlarında üniversitelerde, sokaklarda özgürlük-bağımsızlık sloganları atıyorduk. Daha ortaokuldayken kanımızın ısındığı siyah kardeşlerimiz de Soweto’da ayaklanmıştı.

16 Haziran 1976’da başlayan barışçıl protestoları öyle şiddetle karşılandı ki! Polis ateşiyle öldürülen onlarca öğrenci arasında 12 yaşındaki Hector Pieterson da vardı. Bizim Ağla Sevgili Memleket’i okuduğumuz yaşta öldü Hektor. Biraz daha büyük bir çocuğun kollarında taşındığı ikonik fotoğrafı sembol oldu.

O ayaklanma, karşısına çıkan vahşete karşın, on yıllardır ağlayan sevgili memleketlerinin gözyaşını silen bir müşfik el oldu. Güney Afrika 1994’te demokrasiye geçebildiyse, o öğrencilerin milyonlara aktardıkları cesaret sayesindedir.

1973’te Yunanistan’da Polytechnic Üniversitesi öğrencilerinin askeri diktatörlüğe başkaldırısı olmasaydı, Yunan cuntası kim bilir halka daha kaç yıl zulmederdi? 1992’de, Polytechnic’te öğrencilerin düzenlediği bir panelde konuşmacı olarak soludum oranın havasını. Öğrenciler aynı öğrencilerdi!

Ne zaman dudak büksek, ‘Nerede o eski gençlik’ desek, bizi utandırarak öne çıktı gençler…

1969’da, Arjantin’de Cordobazo’daydılar. Fiat, IKA-Renault ve diğer fabrikalardaki işçilerle el ele vererek askeri diktatörlüğü gerilettiler. Hiç kolay olmadı. Binlercesi tutuklandı. Öldürülenler arasında öğrenci Santiago Pampillón, işçi Máximo Mena vardı. Az buz şiddet görmediler.

Belki o gün sonuç almadılar ama sadece Arjantin’de değil, sonraki yıllarda bütün Latin Amerika’da diktatörlükleri sarsacak olanlara ilham verdiler.

Latin Amerika’dan Asya’ya, Endonezya’ya ve daha yakın tarihe gelin. 1998’de öğrenci kenti Bandung’da demokrasi ve ekonomik adalet talep eden protestoları 31 yıllık Suharto rejiminin sonunu getirdi. Az gaz yemedi Endonezyalı öğrenciler de!

1989’da, milyonlarca insanın Marcos’un Filipinler’deki 20 yıllık rejimine barışçıl gösterilerle son veren Halkın Gücü Devrimi’nin organize edilmesinde de öğrenciler başat rol oynadı.

Ücretsiz ve kaliteli eğitim, kâr amacı gütmeyen üniversiteler ve eğitime daha fazla kaynak talep eden öğrenciler 2011-2013 arasında Şili sokaklarını hiç boş bırakmadılar. Sonra ne mi oldu? O günlerde 20’li yaşlarında bir öğrenci lideri olan Gabriel Boric 2022’de Şili’nin en genç devlet başkanı seçildi!

Önce gençleri uzattı ellerini, ağlayan memleketlerinin gözyaşlarını silmek için. Ne zaman ki biz; anneler babalar, ablalar abiler, teyzeler, amcalar tuttuk ellerini ve yürüdük açtıkları yollardan, güldü ağlayan sevgili memleketler.

Bugün onların açtığı yoldan yürüyeceğiz Maltepe’ye. Farklı yaşlardan, farklı partilerden, partisiz, Kürt ya da Türk, her gruptan, her inançtan ya da inançsız milyon insan.

İstediğimiz de çok şey değil; hukuk herkese aynı gözle baksın, kimliklerimize saygı duyarak kardeşçe yaşayalım, bir parlamenter sisteme dönelim ve siyasal farklılıklarımız adilce yarışsın!

Kaç milyon bilmiyorum, ama milyonu bir gün önceden görüyorum. Maltepe sevgili memleketin gözyaşını silen bir el olacak ve bizi güleceğimiz günlere yaklaştıracak.

Daha Fazla Göster

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu