TKP halkla buluÅŸtu

Türkiye Komünist Partisi (TKP), Kocaeli’nin Gebze ilçesinde seçimlere yönelik halk toplantısı gerçekleÅŸtirdi. Bugün saat 14.00’te Yamanlar Düğün Salonu’nda düzenlenen buluÅŸmaya yüzlerce Gebzeli katılırken, TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan, Kocaeli BüyükÅŸehir Belediye BaÅŸkan adayı Aydener AktaÅŸ ve Gebze Belediye BaÅŸkan adayı Mehmet Kılıç konuÅŸma gerçekleÅŸtirdi.

‘Bu salonda emekçiler, ekmeÄŸine ve ülkesine sahip çıkanlar var’

“Zübüklerden Kurtuluyoruz” sloganı ile gerçekleÅŸtirilen toplatıda ilk sözü Gebze Belediye BaÅŸkan adayı Mehmet Kılıç aldı.

KonuÅŸmasına Gebzelileri selamlayarak baÅŸlayan Kılıç, “Bu memlekettte işçiler, emekçiler var. Üç beÅŸ tane çetenin bu ülkeyi yaÄŸmalamasına geçit vermeyeceÄŸiz. Komünist belediyeciliÄŸi bu ülkeye göstereceÄŸiz. Bu salonda emekçiler, ekmeÄŸine ve ülkesine sahip çıkanlar var. Ama burada olamayacaklar da var: YaÄŸmacılar, rantçılar, zübükler…” dedi.

‘Gebze işçi kenti ama işçilere ait hiç bir ÅŸey yok’

Gebze’nin işçi kenti olduÄŸunu ancak ilçede işçilere ait hiçbir ÅŸeyin olmadığını vurgulayan Kılıç, sözlerini şöyle noktaladı:

“Ben metal işçisiyim. 30 yıldır Gebze’de, 26 yıldır da metal fabrikasında çalışmaktayım. Åžu sloganı, metal fabrikalarından biliriz ‘KurtuluÅŸ yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz’. Ä°ÅŸte biz birlikte yöneteceÄŸiz.

Organize sanayi bölgesinde işçi meclisi kuracağız. Tüm mahallerde, mahalle meclisleri kuracağız. Zübüklere boyun eÄŸmeyeceÄŸiz! Ben asla ama asla patronun reklamını yapmadım. Patronların reklamlarını yapanlara da geçit vermeyeceÄŸiz.”

‘Ä°ÅŸ yerlerinde patronlar, mahallelerde tarikatlar…’

Mehmet Kılıç’ın konuşmasının ardından sözü, 18 yıldır metal fabrikasında çalışmakta olan Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkan adayı Aydener Aktaş aldı.

“Biz komünistler yarınımızı kurtarmak için sizlerden destek bekliyoruz” diyen AktaÅŸ, “Ä°ÅŸ yerlerinde patronların, mahallerde ise tarikatların baskı ve tacizlerine maruz kalıyoruz. Komünistleri dinsiz, vatansız olarak göstermeye çalıştılar. Komünistler yurtseverdirler. Biz bunları kabul etmediÄŸimiz için karşınızdayız” ifadelerini kullandı.

AktaÅŸ, belediyelerin “rant yoksa hizmet de yok” mantığı ile yürüdüğünü vurgulayarak, “Bizlerin vergilerinin bizlere dönmesi gerekirken, rantçıların, tarikatların cebine gidiyor. Biz bu tabloyu kabul etmiyoruz. Kocaeli deprem riskinin yüksek olduÄŸu da bir kent. Denetimsizlik artıkça, enkazların altında kalıyoruz. Bunu da deÄŸiÅŸtireceÄŸiz” dedi.

‘Tablo karanlık ama umut var’

Birçok seçmenin sandığı gitmeyeceğini ancak komünistlerin umudu da ayağa kaldırabileceğinin altını çizen Aktaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

Komünistler olduğu her yerde hayatı güzelleştirir. Komünist belediyeciliğin olduğu yerde, belediyeler şirket mantığıyla yönetilmeyecek. Komünist belediyeler, üretim yapan köylüyü destekleyecek.

Komünist belediyeciliğin olduğu yerde, kadınlar hayatın ve siyasetin içerisinde yer alacak. Kadınların, mahallelerde çocuklarını bırakabileceği bir kreş yok. Tüm mahallerde ücretsiz kreşlerimiz olacak.

Komünist belediyelerde, hiçbir sermaye kuruluÅŸu, belediyelerden ihale alamayacak. Çünkü belediyeler kendi bünyesinde yapacak bu iÅŸleri. Rantçılara geçit vermeyeceÄŸiz! Tablo karanlık ama umut var. Ancak bunu sizlerin destekleri ile yapabiliriz.”

‘Ãœlkenin kaynaklarını talan ederek zenginleÅŸiyorlar’

AktaÅŸ’In konuÅŸmasının ardından sözü TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan aldı. Sözlerine AKP’nin Ankara BüyükÅŸehir Belediye BaÅŸkan Adayı Turgut Altınok’un açıkladığı mal varlığına deÄŸinerek baÅŸlayan Okuyan, ÅŸu ifadeleri kullandı:

“Dün Ankara’da AKP’nin aslında MHP’li olan BüyükÅŸehir Belediye BaÅŸkan Adayı’nın malvarlığı açıklandı. Biraz gecikti mal varlığını açıklarken. Biliyorsunuz haftalardır konuÅŸuluyordu. MeÄŸerse o kadar uzunmuÅŸ ki say say kağıda dökememiÅŸ, yine de eksik bırakmış. Altınok’un mal varlığı sadece arsa, tarla, taşınmaz, evlerle birlikte sayfalarca uzayıp gidiyor. Banka hesaplarını, evdeki mücevher, şudur budur onu da koymamış.

Åžimdi, niye bununla baÅŸlıyorum? Muhalif olduÄŸunu söyleyenler, diyorlar ki ‘Bu ne biçim iÅŸ, nasıl bu kadar zengin oldu?’ Bunun tartışılması güzel bir ÅŸey. Ä°nsanların yoksulluk içerisinde, açlık içerisinde süründüğü bir ülkede, bazı kiÅŸilerin sayfalar dolusu mal varlığına sahip olmasının hiçbir karşılığı olamaz.

Soruyorum arkadaÅŸlar Ä°mamoÄŸlu’nun mal varlığına baktınız mı? Bakın bu ÅŸekilde muhalefet ederseniz, bu halkı ikna edemezsiniz. Benim zenginim, benim sömürücüm, senin sömürücün olur. Böyle bir ÅŸey olabilir mi? Madem rahatsız oluyoruz bu mal varlığından, holdinglerin, patronların mal varlığına niye boyun eÄŸiyoruz?”

Ankara’daki Turgut Altınok diyor ki; benim mal varlığımın kaynağı ailem. Patronlara nereden kalıyor? Patronlara, sizin emeÄŸinizden kalıyor. İşçi sınıfını sömürerek, emeÄŸi sömürerek, bu ülkenin kaynaklarını talan ederek zenginleÅŸiyorlar. Gelin hepsini tartışalım. Gebze’nin iliÄŸini sömüren sermaye TÃœSÄ°AD sermayesidir. Burada bir sürü metal fabrikası ve atölyesi var, buranın önemli bölümü Türkiye’nin holdinglerine çalışıyor.”

‘Bir düzen partisi hiçbir ÅŸeyi karşılıksız Türkiye soluna vermez’

Ben bağırıp çağıran siyasetçiden pek haz etmem. Demin Mehmet arkadaşım çok bağırdı. Hiç rahatsız etmedi. Niye biliyor musunuz? Orada işçi sınıfının öfkesi vardı” diyen Okuyan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“AKP bu ülkeyi 20 yıldır karanlığa boÄŸacak, işçi sınıfını yoksulluÄŸa ve iÅŸsizliÄŸe mahkum edecek, Türkiye’nin bir avuç patronu karlarına kar katacak, laiklik tamamen ayaklar altına alınacak… Sonra bir tane cici muhalefet çıkacak karşımıza ve TÃœSÄ°AD’la, patronlarla iyi geçinecek, saÄŸcılığı aday diye gösterecek ve göstermelik bir ÅŸekilde bazı yerlerde solla iÅŸbirliÄŸi yapacaklar. Gebze de bunlardan bir tanesi.

Türkiye’de büyük bir düzen partisi hayatta hiçbir şeyi karşılıksız Türkiye soluna vermez. Hele Gebze gibi işçi sınıfının yatağını hayatta vermez. Ben bütün bu pazarlıkların neden yapıldığını söyleyeyim size. Herkes Erdoğan sonrasında Türkiye’de kim Cumhurbaşkanı olacak onun derdinde şu an. Yurttaşlarımızın yoksulluğu, hayat pahalılığı, işsizlik, sömürü, laiklik kimsenin umrunda değil.

Peki 2028, yani cumhurbaÅŸkanlığı seçimine kadar bu ülkede ne olacak biliyor musunuz? Yerel seçimden sonra nasılsa seçim yok, korkunç ÅŸekilde kemerler sıkılacak. Ãœcret artışları duracak, hayat pahalılığı devam edecek. Kendileri söylüyorlar 2026 sonuna kadar enflasyon devam edecek diye. 1 Nisan’dan itibaren bu ülkede Turgut Altınoklar gibi, TÃœSÄ°AD sermayesi gibi patronlar gibi bir avuç azınlık, iÅŸte onlar ihya olacak. Geri kalanlar için hani altta kalanın canı çıksın derler ya onunla karşılaÅŸacağız.”

‘Bir kez ilkelerinizi satarsanız dikiÅŸ tutturamazsınız’

Cumhuriyet Halk Partisi’nin en korktuÄŸu ÅŸeyin kendisini aÅŸan bir sol hareketin ortaya çıkması olduÄŸunun altını çizen Okuyan, “Çünkü ErdoÄŸan sonrası Türkiye’de bugün iÅŸler nasıl gidiyorsa o Türkiye’ye talipler. AKP’nin Türkiyesine adaylar ve hiçbir ÅŸeyi deÄŸiÅŸtirmeye niyetleri yok. Tek korkuları var: gerçek bir sol, mücadeleyi yükseltirse, seçenek olursa işçi sınıfı yeniden. Grevlerle, direniÅŸlerle ayaÄŸa kalkıp hakkını ararsa o zaman ne yapacak, nasıl yönetecek Cumhuriyet Halk Partisi ya da CHP’de sivriltilen bazı isimler?” dedi.

Türkiye’de CHP’nin iktidar olmayacağını belirten Okuyan, şu ifadeleri kullandı:

“Artık siyaset kiÅŸilerin üzerinden gidiyor. Ä°ÅŸte o kiÅŸiler kendilerine yedeklenmiÅŸ solcular arıyor. TKP niye bu pazarlıkların dışında duruyor? Niye inadına tek başına seçime giriyor? Bizim bu seçimlerdeki bir sloganımız da ‘Satılık deÄŸil’ sloganı ve onu söylememizin bir nedeni de Türkiye Komünist Partisi’nin satılık olmadığıdır. Niye biliyor musunuz? Bir kez ilkelerinizi satarsanız, bir kez vicdanınızı satarsınız, ahlakınızı satarsınız, deÄŸerinizi satarsınız bir daha dikiÅŸ tutmazsınız.

‘Efendim ben bu seçim anlaÅŸma yapayım, oradan ÅŸunu alayım, bir koltuk alayım, biraz para gelsin, biraz popülerleÅŸeyim sonra kendi iÅŸimi yaparım.’ ArkadaÅŸlar bu düzenin sahipleri salak mı? Yıllarca böyle yönettiler bu ülkeyi. O yüzden Türkiye Komünist Partisi ülkenin çıkarlarını korumak için taviz vermemeye çalışıyor. O yüzden böyle sinirliyiz ve bağırıyoruz. Nasıl sinirlenmeyeyim. Memleketin durumu kötü, ne yapacağız burada gülücükler mi dağıtacağız?

‘TKP’yi satın alacak para ve akıl icat edilmedi’

Kimin hangi partiden aday olduğu belli değil. Herkes kapı kapı parti dolaşıyor. Bunlar size hizmet etmez. Bakın ne diyorum sadece parayla satın alınmazsınız. Koltukla da satın alırsınız. Makamla da, ünlü olarak da satın alınırsınız.

Öyle kolay değil işçi sınıfının çıkarlarını savunmak. Dik duracaksınız, dik durmayana güvenmeyin. Bugün parti parti, kapı kapı dolaşanlar yarın sizi yarı yolda bırakır. Yarın başka bir kapı açılır oradan girer. İnsanlar siyasi görüşlerini değiştirebilirler ne güzel ama bir günde dün ak dediğinize ertesi günü kara diyorsanız bunun nedenini söyleyeceksiniz. Bir tane gerekçe söyleyemiyorlar. Altı, yedi yıl içerisinde beş tane parti dolaşmış tipler var.

Türkiye komünist Partisi bunu yapmayacak. Ben bu partinin üyelerini tanıyorum dostlarını tanıyorum. TKP’yi bu ülkede satın alacak para ve akıl icat edilmedi.”

‘AKP, Türkiye’de zübük partisidir’

TKP’nin bir diÄŸer seçim sloganı olan “Zübüklerden kurtuluyoruz” hakkında da konuÅŸan Okuyan, ÅŸu ifadeleri kullandı:

“Zübük diye Türkçede bir sözcük yok. Daha doÄŸrusu yoktu. Büyük yazarımız Aziz Nesin, 1961 yılında bir roman yazdı. Aynı kiÅŸiler yine var. Kim bunlar? Nabza göre ÅŸerbet verenler, din istismarcıları, çıkarları için partisini, düşüncesini hemen satanlar, riyakarlar, yalancılar ve en önemlisi de hırsızlar.

AKP, Türkiye’de zübük partisidir. Türkiye’ye en çok zübük armaÄŸan etmiÅŸ parti lideri çıkıyor ve diyor ki ‘Türkiye’yi zübüklerden kurtaracağız.’

Beş dakikadan fazla konuşma yeteneği olmayan, bu ülkeye, bu halka emekçilere, verecek hiçbir şeyi olmayan tipler, yanlarına on tane, on beş tane koruma alıyorlar. Kendini süper kahraman zannediyorlar. Bunların en büyükleri, işte büyük şehirlerin belediye başkan adayları oluyor, milletvekili adayı oluyor, parti genel başkanı oluyor. Ben şunu yapacağım, ben bunu yapacağım diye sanki sadaka dağıtıyorlar. Arkadaşlar buna hiçbir yerde izin vermeyin. Çıkıp sizin karşınıza şaklabanlık yapanlara izin vermeyin!

Halklar ayağa kalktıklarında lider yaratırlar. Ama bugün lider diye ortalıkta dolanan bu şaklabanlar, soytarılardır. Ne mücadeleleri var bunların? Onlara inanmayın arkadaşlar. Benim adıma zaten bunlar konuşuyor, mücadele ediyor dediğiniz anda hapı yuttunuz. Onlar sizin için mücadele etmiyorlar. Onların mal varlığı artıyor. Koltukları sağlama alıyorlar, popüler oluyorlar. Sonra da kendilerini bir şey sanıyorlar. Buna izin vermeyin. Ayağa kalkın. El ele tutuşun, dayanışın. Buna ihtiyacınız var sizin, bu memleketin ve sizin partiniz olan Türkiye Komünist Partisi’nin.

Bizim yaÅŸadığımız ülke dünyanın en güzel ülkelerinden bir tanesidir. Böyle olduÄŸu için de bu düzen bu ülkeyi cehenneme çevirmek için elinden geleni yapıyor. Sevgili ülkemizi geri alalım ve eÅŸitlik, kardeÅŸlik, özgürlük içerisinde yaÅŸadığımız güzel bir Türkiye yaratalım.”