TKP’den açıklama

Salgınla geçen bir yılda halk sağlığı için taleplerini sıralayan TKP, 1 Mayıs’ta bu talepler etrafında örgütlenmeye çağırdı. Açıklamada şunlar yer aldı: “Bir yıldan uzun bir süredir büyük bir salgın belasıyla yaşıyoruz. 3 milyona yakın insan hayatını kaybetti. Türkiye’de salgın nedeniyle kaybettiğimiz yurttaşlarımızın sayısı 30 bini aştı. Karşı karşıya kaldığımız tablo “salgındır” deyip geçemeyeceğimiz kadar ağır. Bu düzende önceliğin insan hayatı olmadığını, sömürücü sınıfın temsilcilerinden oluşan azınlığın, yani patronların çıkarlarının her şeyin üzerinde olduğunu bir kez daha görmüş olduk. AKP’nin “Salgını iyi yönettik, salgını fırsata çevirdik…” sözleri nasıl acımasız bir düzende yaşadığımızı, nasıl arsız bir iktidar tarafından yönetildiğimizi iyi anlatıyor. Emekçiler, onların salgınla mücadele ehliyetlerinin de, böyle bir dertlerinin de olmadığını açıkça gördü.

“Türkiye Komünist Partisi olarak ilan ediyoruz!”

Salgınla mücadelede, halkımızın sağlığı ve yaşam hakkı için aşağıda belirttiğimiz talepler etrafında örgütleniyor ve 1 Mayıs’a yürüyoruz. Salgınla etkili bir mücadele için, Türkiye’nin tüm maddi kaynakları ve olanakları, öncelikle halkın sağlığı ve insanca yaşama hakkı için seferber edilmelidir.

Sermayenin çıkarlarını gözeten, dinsel gerekçelere dayanan kısıtlamalara derhal son verilmelidir. Kısıtlamalar nedeniyle halkın iş güvencesi, sağlık, eğitim, barınma ve beslenme gibi temel haklarında bir kaybın yaşanmaması devlet tarafından güvence altına alınmalıdır.

İşten çıkarma yasaklanmalı, bütün işsizlere ve salgında işyeri kapananlara, bu koşullar devam ettikçe, yaşamlarını sürdürebilecekleri bir ücret ödenmelidir. Kod 29 ya da başka tanımlar getirilerek, işten çıkarılmalara bahane olabilecek her tür istisna derhal kaldırılmalıdır.

Aşılama sürecinin gecikmesine yol açan hiçbir ekonomik ve ticari gerekçe kabul edilemez. Tüm toplumun aşılanması ücretsiz olarak ve derhal tamamlanmalıdır.

Sağlık hizmeti her aşamasında ücretsiz olarak devlet tarafından sunulmalıdır. Hiçbir yurttaşımız sağlık hizmetlerinden mahrum bırakılmamalıdır.

Salgın durumu bitinceye kadar tüm yurttaşlara ücretsiz ve yeterli miktarda nitelikli maske, dezenfektan ve sabun dağıtılmalıdır.

Sağlık emekçileri gerekli sağlık düzenlemelerine ve sosyal güvencelere derhal kavuşturulmalı, insani koşullarda çalışabilmeleri için yeni sağlık personeli istihdamı da dahil, gerekli tedbirler derhal alınmalıdır.

Gerekli sağlık tedbirleri alınarak, çocuklarımızın eğitime eşit koşullarda ve kesintisiz olarak erişimi sağlanmalıdır. Eğitim hakkı devlet güvencesine alınmalıdır.

Eğitim emekçileri derhal kadroya geçirilmeli, öğretmen açığı kapatılmalıdır.

Ücretli çalışan emekçilerin, küçük çiftçilerin ve emeği ile geçinen esnafın kredi ve kredi kartı borçları silinmeli, bankaların emekçilere haciz uygulamaları sonlandırılmalıdır.

Tüm yurttaşların sağlıklı ve güvenilir konutlarda barınması sağlanmalı, su, elektrik, ısınma ihtiyaçları bedelsiz olarak karşılanmalıdır.

Salgın gerekçesi ile uygulanan, sendikal ve siyasal faaliyetlere, toplantı ve gösteri yürüyüşlerine getirilen kısıtlamalar, sağlık için gerekli kurallara uyulduğu sürece tamamen kaldırılmalıdır.

1 Mayıs’a giderken birlik, mücadele ve dayanışma, biz emekçiler için bu karabasandan çıkışın tek yoludur. Haydi bu büyük haksızlığa son verelim! Yaşasın 1 Mayıs!