Başkan Yücel Alpay Demir imzalı yapılan yazılı açıklamada şunlara yer verildi: “Yüce Allah Tin Suresi dördüncü ayette insanı en mükemmel şekilde yarattığını, devamında beşinci ayet-i kerimede ise daha sonra da bu seviyenin hakkını veremeyenleri en aşağı derecelere düşürdüğünü ifade etmektedir. Necip Türk Milleti; var olduğu günden itibaren, Yüce Allah’ın kendisini yarattığı o en mükemmel surette, varlığını devam ettiregelen asil bir millettir. Ayetlerden de anlaşılacağı üzere hiç şüphesiz Yüce Allah yarattığı hiçbir milleti bir diğerinden daha eksik ya da daha aşağı yaratmamıştır. Yaradılışta tüm insanlar mükemmel bir nizam içerisindedir. Bunu sadece iman edenler değil, aklı olan herkes kabul eder. Ancak her millet yaşantıları devam ederken asaletlerini aynı ölçüde muhafaza edememiştir.
İnsanlık Tarihi; çocukların, kadınların, yaşlıların hunharca katledildiği, güçsüzlerin sömürüldüğü zulme uğradığı, köleleştirildiği muhtaçların kaderine terk edildiği pek çok üzücü olaya şahit olduğu ve günümüzde de olmaya devam ettiği halde, bu yüz kızartıcı olayların hiç birinde fail olarak Türk adı geçmemektedir. Türk milleti; töresinde var olan adalet ve mazlumun yanında olma temeline dayanan üstün ahlakı, düşküne el uzatan, savaşta dahi olsa, zorda olduğu, zulümlere soykırımlara uğradığı anlarda bile zor duruma düşen düşmanına dahi yardım eden örneğine az rastlanır soylu bir millettir.
Türk Milleti Allah’a ve resulüne bağlı akli İslam anlayışıyla tüm inananlara, insanlığa örnek ve önder olmuş itikadı sağlam bir millettir. Ulu Önder ATATÜRK’ün de ifadesiyle Türk Ulusunun manevi gücü, bütün ulusların manevi gücünün üstündedir. Aynı dine mensup olduğumuz halde kendimizle ve dinimizle bağdaştıramadığımız milletlerin varlığı Türk Ulusu olarak sorumluluğumuzu tarihin her döneminde arttırmıştır. Metabolizması çökmüş bir milleti hiç bir tedavi ayağa kaldıramaz(!)
Bu necip milleti tarihin her döneminde Muzaffer kılan Türklük gurur şuuru ve sağlam metabolizmasıdır. Tarihimizin en eski kaynaklarından Göktürk (Orhun) yazıtlarında da bahsi geçtiği üzere, açları doyurmak, çıplakları giydirmek, düşküne yardım etmek, adaletle nizamı sağlamak töremizin ve fıtratımızın gereğidir. Bu gün dahi İnsanlık COVİD 19 (Korona virüs) illetin pençesinde büyük bir imtihan verirken bu illet ile kendi mücadelesini yaparken kendinden yardım talep eden dost-düşman her ülkeye yardım gönderen tek millet yine Necip Türk Milletidir.
Sudaki akrebi kurtaran ve defalarca sokulan adamın da dediği gibi onların fıtratı sokmak bizimki de kurtarmaktır! Emperyalist ABD’nin, Siyonist İsrail’in, ve kapitalizmin uşağı Ermenistan’ın, Arap Ülkelerinin ve daha nicelerinin bu zor durumda bile aklına ilk önce Türk Devletinin gelmesi, bu yüzdendir. Kore harbinde ateşin tam orta yerinde herkes kaçarken kendine emanet edilen yetimleri canı pahasına koruyan onlar için aşevi hatta okul açan, Birleşmiş Milletler raporlarında yetimler için şuan en güvenli yer TÜRK KARARGAHI’dır dedirten bu fıtrat, bu asalet ve bu kalitedir.
Başka milletler ülkelerine girmemeleri için ölmeleri pahasına Suriyeli ve Afgan mültecilere orantısız güç uygularken, yıllarca milyonlarca mülteciye bakan doyuran merhamet eden yine bu asil Türk Milletidir. Evet saygıdeğer basın mensupları siz de bilirsiniz ki ot bile kökünün üzerine biter, asalet, soy, kök, seciye ve ırk kavramı sadece insanlarda değil! Bitkilerde ve hayvanlarda bile çok önemlidir. Atın, arının velhasıl tüm canlıların iyisi Irkı ile tescillidir. Tabii ki diyemeyiz dünyada tek asaletli millet biziz, elbette her milletin iyisi kötüsü, bozulmuşu veya bozulmamışı muhakkak mevcuttur; yukarıda bahsi geçen menfur hadiselerin sebebi olan aşağılık milletlerinde asaletli mensupları elbette vardır.
Ancak şunun üstüne basa basa söylemek isterim ki, Türk Milleti dünyada en az bozulan, merhametli, vicdanlı, inançlı, adaletli ve vakur milletler içerisinde en başta gelmektedir. Bunun devamı ve sürdürülebilirliği, özünden kopmamakla, aslına rücu etmekle velhasıl kelam Türkçülük fikri ile mümkündür. Aleme nizam için, dünyaya düzen için, daha medeni, adil, daha huzurlu ve mutlu bir dünya için, manevi ve insani çöküntülere de maruz kalmamak için sadece Türk doğmuş olmamız yetmez, Türkçü olmak Türkçülük yapmak ve Türkçü evlatlar yetiştirmek de zorundayız.
Bu vesile ile Ulu önder Atatürk’ün de mirası olan Türkçülük fikrinin bedelini ödemeyi şeref sayan Tabutlukların ve işkencelerin yıldıramadığı başta Hüseyin Nihal Atsız, Necdet Sancar, Alparslan Türkeş olmak üzere dönemin bütün Türkçülerini saygı minnet ve rahmetle anıyor 3 MAYIS TÜRKÇÜLER GÜNÜNÜ KUTLUYORUZ. Varlığımız Türk varlığına armağan olsun. Ne mutlu Türküm diyene”