Güncel

Yaşam savunucuları: Geleceğimiz kül oluyor

Bursa’nın Osmangazi ilçesine bağlı İsmetiye Mahallesi’nde 28 Haziran tarihinde yaşanan orman yangını bölgesinde açıklama yapan yaşam savunucuları, “Canımız yanıyor geleceğimiz kül oluyor” dedi.

Yapılan ortak açıklamayı Tarım Orkam-Sen Bursa Şube Başkanı Tarık Efe okudu. OGM yangın istatistiklerine göre ülkede 88 yılda toplam 1.907.280 hektar orman alanı yandığını ifade eden Efe, “Küresel iklim değişikliğinin de etkisiyle, orman yangınlarının sayıları ve etki alanları her geçen gün artmaktadır. Ancak bu artışı sadece küresel iklim değişikliğine bağlamak, asıl sorunların göz ardı edilmesine ve yükümlülüklerin hafife alınmasına neden olacaktır. Yangınların önlenmesi için; Riskli alanların belirlenmesi, bu alanlarda yangına müdahale için gerekli önlemlerin alınması, tarım-orman ara kesitinde alınacak önlemlerin belirlenmesi, ormanlar, tarımsal alanlar ile yapıların yangına dirençli hale getirilmesi, yangınla ilgili güncel yasal düzenlemelerin yapılı. Sayılan bu eylemlerin aksatılmadan ve geliştirilerek tamamlanması büyük önem arz etmekte” olduğunu söyledi.

Yangınların %99’u alan olarak insan kaynaklı olup orman içinde ve çevresinde yaşayan insanların etkinliklerinden kaynaklandığını belirten Efe, yangınlarla mücadelede alınması gereken acil önlemler şöyle sıraladı:

  • Kadrolu orman işçisi açığı derhâl kapatılmalı.
  • Yangın nedenleri büyük oranda belirlenerek buna ve yöreye bağlı önlemler alınmalı.
  • Enerji şirketleri bağımsız denetime tabi tutulmalı, caydırıcı yaptırımlar uygulanmalı. Direk tabanları mutlaka beton veya mıcırla kaplanmalı.
  • Gece saatlerinde yangın çevresine dozer şeridi açılması uygulamasına özel önem verilmesi, zorunlu hale getirilmeli, bu düzenleme mevzuata eklenmeli.
  • Yangın ile ilgili yasal düzenlemeler günün şartlarına uygun olarak derhal düzenlenmeli.
  • Ormanlar, yapılar, tarımsal alanlar, tarım-orman-yerleşim alanlarının yangına dirençli hale getirilmeli.
  • Yangın öncesi yapılacaklar ile yangınla için alınacak önlemlere önem verilmeli.
  • Orman içi ve yakınında yaşayan ve bulunanlar içinden yangın gönüllü ekipleri kurulmalı, desteklenmeli ve eğitilmeleri, yangınlar için her anlamda hazırlıklı, duyarlı, çevreye sahiplenmiş katılımcı toplum oluşturulmalı.
  • Ormanların daha fazla parçalanmasının önüne geçilmeli.

    “Yangınların söndürülmesinde hava desteği kritik öneme sahip”

    Yangınların söndürülmesinde hava desteği kritik öneme sahip olduğunu vurgulayan Efe, “Kara ekipleri kadar yangın söndürme uçakları ve helikopterleri de yangınlarla mücadelede hayati bir rol oynamaktadır. Kentimizin orman yangınlarına karşı çaresiz kalmaması için, güçlü ve kapsamlı bir hava gücü oluşturulması şarttır. İlk adım olarak, yangın söndürme filosunun genişletilmesi ve Yunuseli Havaalanı’nın yangın söndürme hava üssü olarak kullanılması gerekmektedir. Yunuseli Havaalanı hem yangın hava gücünün kurulması, eğitimi ve tatbikatları için çok uygundur hem de lokasyon olarak yangın uçakları ve helikopterlerinin afet sırasında ulaşması gereken su kaynaklarına uçuş mesafesi bakımından çok yakındır. Yunuseli Havaalanı’nın erişilebilir, engebesiz ve konut alanlarına yakın yapısıyla hem bir afet sonrası toplanma alanı olarak hem de kentsel bir açık-yeşil alan olarak sunduğu imkân ortadadır. Ulaşım altyapısı tesisi olması ve pist olanakları yine acil bir afet durumunda hayati önem taşıyacaktır” dedi.

Daha Fazla Göster

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu