EMEP’ten hükümete tepki
Emek Partisi Gebze İlçe Örgütü, insanca bir yaşam için, zamların geri alınması ve ücretlerin arttırılması için basın açıklaması yaptı
Gebze Kent Meydanında gerçekleştirilen açıklamaya HDP, EYT Gebze Derneği, Petrol-İş işyeri temsilcileri, DİSK/Gıda-İş, Baldur ve CPS işçileri de destek verdi. Açıklamayı okuyan EMEP Gebze İlçe Başkanı Yusuf Akar, iğneden ipliğe, elektrikten doğalgaza, sıvı yağdan soğana kadar yapılan zamlarla 2021 yılına girildiğini söyledi.
İşçi ve emekçiler markete girmeye korkar hale geldiğini söyleyen Akar, “Markete girmek bir dert çıkmak ayrı bir dert oldu. Asgari ücrete, emeklilere ve kamu emekçilerine yapılan zam ise işçi ve emekçilerin daha cebine girmeden buhar olup uçtu. 1 Ocak tarihinde elektriğe yüzde 6, doğalgaza ise yüzde 1 zam yapıldı. Doğalgaza gelen zam yüzde 80, son 3 yılda elektriğe ise yüzde 70 zam geldi. Hangi işçinin, hangi emeklinin, hangi kamu emekçisinin maaşına son 3 yılda yüzde 70, yüzde 80 oranında zam yapıldı? Soğuk kış günlerinde emekçilerin ısınabilmek için bulduğu formül ortada, peteği en kısıkta yak, sadece oturduğun odayı ısıt!” dedi.
Emekçilerin içinde bulunduğu tablonun vahametini anlamak için bazı rakamlara bakmak gerektiğini söyleyen Akar, “2020 yılının ilk altı ayında 1 milyon 655 bin 226 abonenin elektrik ve doğalgazı, borcunu ödeyemediği için kesildi. Her ay ortalama 185 bin konutun elektriği, 80 bin konutun da doğalgazı borcundan dolayı kesiliyor. Sadece bir ay fark ile salatalık yüzde 52.3, sütün litresi yüzde 24.6, sivri biber yüzde 26.4, patlıcan yüzde 26.2, kabak yüzde 35.3, portakal yüzde 14.67, marulun adeti yüzde 7.1, havuç yüzde 9.18, zeytinyağı yüzde 6.9 ve dana eti yüzde 2.66 zamlandı” diye konuştu.
“ARTIK EKMEK BİLE LÜKS!”
Resmi verilere göre Türkiye’de her 100 işçiden 40’ının asgari ücretle çalıştığını söyleyen Akar, “Peki, asgari ücret alan bir işçinin temel gıda ürünlerini alabilmesi için günde kaç saat çalışması gerekiyor? Bir kilo kıyma için 5 saat, bir kilo beyaz peynir için 4 saat, bir kilo tereyağı için 8 saat, bir kilo zeytin içinse 4 saat çalışması gerekiyor. Bu liste böyle uzayıp gidiyor… Sıvıyağın altınla yarışırcasına yüzde 74 zamlandığı bir ülkede, bırakın emekçilerin evine kırmızı et girmesini, artık emekçiler çocuğuna bir bardak süt bile içiremiyor!” dedi. Gebze’de tablonun vahim olduğunu belirten Akar, “İlçemizde ise tablo daha vahim. Ulaşıma gelen yüzde 16,7 oranında zamla, bu kentte emekçiler en kısa mesafeye 3,5 lira ile gidebiliyor! Bu kentin emekçileri için artık ekmek de bir lüks! Gelen zamla birlikte 230 gram ekmeğin fiyatı 2 liraya çıkarıldı. Günde 3 ekmek tüketen bir işçi ailesinin sadece ekmeğe 180 lira ayırması gerekiyor! Pandemi döneminde her 10 işçiden 1’inin ücretsiz izne çıkarılarak ayda 1420 lira ile yaşamaya mahkum edildiği bir kentte nasıl olacak da bu işçi ailesi sadece ekmeğe 180 lira ayırabilecek” ifadelerini kullandı.
“YENİ VERGİ ZAMLARI GELDİ”
Vergi tartışmalarına da değinen Akar, “AKP iktidarı zenginlerin ayağına kırmızı halı sererken yılbaşından bu yana doğrudan ya da dolaylı vergilerle yoksulun sırtına daha çok yük bindirdi. En büyük şirketlerin 230 milyarlık vergi borcu bir kalemde silinirken, asgari ücretin vergiden muaf tutulması talebi görmezden gelindi. Motorlu taşıt vergisi ile pasaport ve ehliyet dahil bazı harçlar yüzde 9,11 oranında artırıldı. Yap-işlet-devret modeliyle yapılan köprü, tünel ve otoyol geçiş ücretlerine zam üstüne zam yapıldı. 1999 Gölcük Depremi’nden sonra geçici olarak getirilen fakat AKP tarafından kalıcı hale dönüştürülen Özel İletişim Vergisi oranı yüzde 7,5’tan yüzde 10’a çıkarıldı. Halktan toplanan deprem vergilerinin hesabı dahi verilmezken buna yeni vergi zamları eklendi” dedi.
“BİRLİKTE MÜCADELE ETMEYE ÇAĞIRIYORUZ!”
“Türkiye ucuz işçilikte Çin’i bile solladı” diyen Akar, “Asgari ücret 386 dolar seviyesine gerilirken ucuz işçilikle ün yapmış Çin’in Şanghay kentinde uygulanan 411 dolarlık asgari ücretin bile gerisine düştü. Almanya’da saatlik asgari ücret 9,35 Avro iken Türkiye’de 1,41 avro. Bu içler acısı tablo bile Cumhurbaşkanlığı ve iktidar için övünç kaynağı! Öyle ki, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi, ‘Türkiye’nin sunduğu fırsatları keşfedin’ diyerek, yabancı sermayeyi ülkedeki ‘nitelikli ve uygun maliyetli iş gücü’nü değerlendirmeye çağırdı! Gençlerin geleceğini elinden çalan iktidar, gençliği sadece’ işgücü’ olarak değerlendirmekte, gençlerin taleplerini ise görmezden gelmektedir. Bu ay Kocaeli’ de sadece 1 haftada 5 genç içine düştüğü ekonomik sıkıntılar nedeniyle yaşamına son verdi! Tugay, Ahmet, Kadir, Ünal ve Samet. En büyüğü 32 yaşında olan bu gencecik insanların, bugün aramızda olmayışının sorumluları kim veya kimlerdir?” diye sordu.
Gelinen yerde bıçağın kemiğe dayandığını söyleyen Akar, “Hükümet kriz ve salgınla mücadele adına ülkenin kaynaklarını bir avuç sermayeye akıtırken emekçilere ise kemer sıkma politikaları dayatmaktadır. Gelinen yerde bıçak kemiğe dayanmıştır. İşçi ve emekçilerin daha fazla fedakârlık yapacak gücü kalmamıştır. Emek Partisi olarak tüm işçi ve emekçileri, sendika ve emek örgütlerini, demokrasi güçlerini bu taleplere sahip çıkmaya, bu talepler etrafında birleşmeye ve birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz” dedi.
Akar, taleplerini şöyle sıraladı:
- Zam yağmuru durdurulmalı, yapılan zamlar geri alınmalıdır.
- İşçi ücretleri yükseltilmeli, insanca yaşayacak bir seviyeye çıkarılmalıdır.
- Asgari ücret vergiden muaf tutulmalı, pandemi nedeniyle yaşam koşulları her geçen gün daha da ağırlaşan işçilere, emeklilere, işsize, küçük esnafa ekonomik-sosyal koruma sağlanmalıdır.
- Vergide adalet sağlanmalı, az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmalı, zenginlere servet vergisi konulmalıdır.
- Geliri açlık sınırının altında olan yurttaşların faturaları devlet tarafından ödenmelidir.
BALDUR VE CPS İŞÇİLERİ DE SESLENDİ
Açıklamanın ardından Baldur ve CPS işçileri de söz alarak düşüncelerini ifade etti. Baldur işçisi Levent Kılıç, 63 gündür sürdürdükleri greve dayanışma çağrısı yaptı. CPS Otomotiv’de patronların arasında mesele gerekçe gösterilerek maaşları ve hakları verilmeyen işçiler adına konuşan işyeri baş temsilcisi Mustafa Öztürk, “İşverenlerin kendi arasındaki kişisel meselelerinden kaynaklı olarak bugün 170 işçinin işsiz kalmasıyla gündemde. Biz varolan haklarımızı almak için 5 gündür başlattığımız eylemlerimiz sürüyor. İşçiler olmadan işverenler var olamaz ama işverenler olmadan işçiler var olur. Arabaları, evleri, yatları, katları biz işçilerin emeğiyle kazanılmıştır. Ama biz var olan emeğimizi istiyoruz. Haklarımızı alana kadar mücadele edeceğiz. İşsizlik pandemiyle beraber daha da büyüyün bir sorun haline geldi” diye konuştu.