Siyaset

“Dün mazlumdunuz bugün zulmediyorsunuz”

Hazine ve Maliye Bakanlığı bütçe görüşmelerinde konuşan DEM Parti Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Bakan Şimşek’i anadili olan Kürtçeyle selamladı

Ak Parti Grup Başkan Vekili Leyla Şahin’in sataşmalarına cevap veren Gergerlioğlu, “Dün mazlumdunuz sizin yanınızdaydık bugün de zulmediyorsunuz bu yüzden karşınızdayız.” ifadelerini kullandı. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’i Kürtçe selamlayan Gergerlioğlu, “Roj baş birêz wezîr Şîmşek, hûn bi xêr hatin. Çewanî? başî? Bunları dediğim için yine kızmazsınız, değil mi? Kültürümüzde misafire sıcak bir karşılama vardır, ben de Sayın Bakanı ana diliyle karşıladım, misafirimizdir bugün. Fakat birileri kızıyor, burada Kürtçe konuşuyor arkadaşlar ana dilleriyle, kızıyorlar; Süryanice konuşuyor vekilimiz, kızıyorlar. Ya, bu nasıl bir anlayıştır arkadaşlar, anlamak mümkün değil. Bakın, ben bir Türk olarak şunu gördüm kaç yıldır: Kürtler Türkçe konuşmaktan hiç erinmiyorlar, çekinmiyorlar, kızmıyorlar; dayatılmasına kızıyorlar. Aslında bu ülkenin barışı nasıl sağlanır biliyor musunuz? İnsanlara ana dillerini konuşturmamakla sağlanmaz. Bir Türk, bir Kürt’e onun ana diliyle “Hoş geldin, nasılsın?” dediği zaman bu ülkede barış sağlanır değerli arkadaşlar, olay budur. Daha bu konularda ilkel bir şekilde düşünmeyelim.” şeklinde konuştu.

Evliya Çelebi gibi dünyayı dolaşıyorsunuz

Bakan Şimşek’e, “Bu hoş geldin faslıydı, sizin yüzünüzü güldürdüm ama biraz sonra terleteceğim” ifadelerini kullanan Gergerlioğlu, “Sayın Bakan, Evliya Çelebi gibi dünyayı dolaşıyorsunuz, para arıyorsunuz, yatırımcı arıyorsunuz, bulamıyorsunuz. Neden? Çünkü çok berbat bir ekonomi var, enkaz devraldınız ve uluslararası arena sizi ciddiye almıyor. Bakın, kredi kartı faizlerinin en yüksek olduğu ülkelerden birisiyiz ve uluslararası arena diyor ki: “Seçim ekonomisi uygulayacak bu ülke veyahut seçimlerden sonra Erdoğan Şimşek’e müdahale edecek.” diye düşünüyor. Ülkede öyle bir halka arzlar yapılıyor ki borsa çöküyor, halk soyuluyor, şirketler kazanıyor.” dedi.

Sadık abi TÜİK’den daha güvenilir

Geçtiğimiz günlerde Merkez Bankası Başkanının söylediklerinin çok dikkat çekici olduğunu belirten Gergerlioğlu, “Merkez Bankası Başkanı diyor ki: “Kapıcı sadık ağabey ‘Fiyatlar inmedi.’ diyor. Ya, ben ona diyorum ki fiyatlar iniyor, Sadık ağabey ‘Yok, vallahi ben markete gidiyorum, fiyatlar çok yüksek Sayın Başkanım.’ diyor.” Vallahi arkadaşlar, gerçekten ben ve sanırım hepiniz Sadık ağabeye inanıyoruz. Sadık ağabey hakikaten haklı yani Sayın Bakan, biz burada TÜİK’e değil, Sadık ağabeye güveniyoruz, ne yapalım, TÜİK’i bu hâle düşürdüler.” ifadelerini kullandı.

Bu kadar hak ihlalinin olduğu bir ülke için para bulabilir misiniz?

Ülkede bir yargı reformu yapılması gerektiğini söyleyen Gergerlioğlu, “Size para verecek kaynaklar size niye güvenmiyor biliyor musunuz? Bakın, ben size ülkedeki hak ihlalleriyle ilgili bazı tablolar sunacağım. Van Cezaevinde Hanife Arslan teyze “barış” dediği için, ana diliyle konuştuğu için cezaevinde, 73 yaşında bir teyze, dizlerinde çok ileri kireçlenme var, şekeri var, tansiyonu var; alaturka tuvalet olmadığı için düşmüş, dişlerini kırmış, böyle bir ülke burası. Ahmet Öztürk, bakın, hasta bir mahpus, Aydın Cezaevinde, prostat kanseri polisler tutuyor ki yürüyebilsin adamcağız, hapishanede banyosunu kendisi yapamıyor, perişan bir durumda. Suçu ne? Bir derneğe üye olmuş. Kadriye Işık teyze, bakın, 73 yaşında, kanser hastası. Suçu ne? Bir dinî sohbete gitmiş. Sayın Nacho Sanchez Amor’la konuştum, ne diyor biliyor musun? “Sizin ülkede iktidar, vatandaşların yarısını terörist diye görüyor yani böyle bir ülkeyi ben ne yapayım?” Bakın, açıkça, her tarafa da yansıdı, bana da söyledi. Sayın Bakanım, Mehmet Bayram, hasta bir mahpus, yüzde 97 engelli. Suçu ne? “Barış” demek, “çözüm” demek. Sakarya HDP eski İl Başkanımız, yüzde 97 engelli, haftada üç kez diyalize giriyor ve bu adam cezaevinde Allah korusun öldüğü zaman çıkar herhâlde. Ramazan Taşkıran, yüzde 93 engelli, perişan bir durumda cezaevinde yatıyor, haftada üç gün diyalize giriyor ve infaz ertelemesi yok. Çetin Doğan; kocamış hasta mahpus, altı aydır Cumhurbaşkanının önünde dosya imzalamıyor. Hasta mahpusun kimliği sorulmaz arkadaşlar. Bakın, farklı kimliklerden hasta mahpuslar sundum size. Ya, böyle bir ülke için para bulabilir misiniz Sayın Bakan?” şeklinde konuştu.

Maliye Bakanlığı vatandaşın parasına çökmüş

Bakan Şimşek’e verdiği soru önergesine verilen cevap utanç verici olarak değerlendiren Gergerlioğlu, “Mehmet Talyurt Tavşanlı’da bir vatandaş, 2016 yılında çocuğunu bir okula kaydetmiş, nisan ayında erken kayıt biraz düşük olsun diye. Daha sonra işte darbe olmuş “Vay sen o kapatılan okula niye çocuğunu yazdırdın?” 8900 lira yatırmış, adamcağız yedi yıldır parasını alamıyor. Parasına çökmüş devlet, iktidar, Maliye Bakanlığı. Sordum, soru önergesine cevap gönderdi. Ya, böyle cevabı ben ne yapayım Sayın Bakan, “Karar ilgiliye tebliğ edilmiştir.” diyor. Utanç verici ya, soru önergesine böyle bir cevap verilir mi? Ya, milletin malını çökmüşler, milyarlarına çökmüşler, binasına, parasına, çocuğunun okul kaydına çökmüşler, ondan sonra soru önergesiyle soruyoruz. Yok efendim, işte “Karar ilgiliye tebliğ edilmiştir.” Bu ne hâl ya, olacak iş midir? Kabul edilecek bir durum değil bu.” ifadelerini kullandı.

 Kelin merhemi olsa başına sürer

Bakan Şimşek’in memleketi olan Batman’da son günlerde 100 tekstil fabrikasının kapandığını belirten Gergerlioğlu, “10 bin kişi işsiz kaldı yani kelin merhemi olsa başına sürer derler; Batman’ın bile hâli böyle. Yani sizin başınız için demiyorum, mecazen, bunu söylüyorum Sayın Bakan.” dedi.

AİHM kararını uygulamayan bir ülkenin maliyesini nasıl düzelteceksiniz?

AİHM kararlarını umursamayan bir ülke olduğumuzu ifade eden Gergerlioğlu, “AİHM’in Yüksel Yalçınkaya kararı, tam 174 sayfa. “İşte byLock’tur, Bank Asyadır, şudur budur, bütün bunlar için insanlara ceza veremezsin.” demiş, “Kanunsuz suç ve ceza olmaz.” demiş, “Adil yargılamadınız insanları, bir derneğe üye olmakla terörist ilan edemezsiniz.” demiş, üç ay önce bunu demiş, bu konuda hiçbir şey uygulanmıyor. Olacak iş mi yani böyle bir ülke olabilir mi? Değerli arkadaşlar, yani bunu kabul etmek mümkün değil. Ben size bir soru soruyorum Sayın Bakan: AİHM kararını uygulamayan bir ülkenin maliyesini nasıl düzelteceksiniz; bana cevap verir misiniz? Bu karar üç aydır uygulanmıyor, AİHM 2’nci, 3’üncü kararlar gönderdi, “369 kişiye haksız tutuklama yaptın, tazminat öde.” dedi. Geçtiğimiz hafta “Bin kişi için tekrar dosyaları gönderiyorum.” dedi ve Türkiye’ye dedi ki: “Savunma istemiyorum kardeşim, gereğini yap.” Arkasından 100 bin dosya gelecek, bu ülkenin bütün parası bu tazminatlara gidecek. Bunu düşünen eden var mı? Bir ton hukuksuzluk yapsınlar, ondan sonra hâl bu.” şeklinde konuştu.

Dün mazlumdunuz bugün zulmediyorsunuz

Hasta mahpusları dile getirdiği ve gündem ettiği için Leyla Şahin’in kendisini terör propagandası yapmakla itham ettiğini söyleyen Gergerlioğlu, “Sayın Leyla Şahin siz tıp fakültesinden başörtüsünden dolayı atıldığınız zaman ben MAZLUMDER Genel Başkanıydım ve meydanlarda “Leyla Şahin’e adalet!” diye haykırıyordum biliyor musunuz? Siz bugün, geldiniz, muktedir oldunuz, zulmediyorsunuz. O mazlum hâlinizle biz yanınızdaydık, şu anda da zalim hâlinizle de karşınızdayım; bunu da bilin. Biz hakkı hakikati söylüyoruz burada. Şimdi, bakın, siz yarın da mazlum durumuna düşseniz ben sizin yine de yanınızda olurum. Burada Grup Başkan Vekiliniz Özlem Zengin bir hareket yaptı, vekiller buradan çekti gitti. Ben bunu kabul edemiyorum, bir milletvekiliyim, bu onur kırıcı bir hareketti. Benim AK PARTİ’li vekillere bir çağrım var. Ben kendilerini partime davet ediyorum. Bizim partide herhangi bir Grup Başkan Vekili veya başka biri böyle bir hareket yapmaz,  güzel bir muamele görürsünüz.” İfadelerini kullandı.

Terörden başka bir şey bilmiyor musunuz?

Sataşma sonrası tekrar söz alan Gergerlioğlu, “Sayın Leyla Şahin 28 Şubat sürecinde tıp fakültesinde okuyordu, başörtüsünden dolayı onu okuldan attılar ve AİHM’E başvurdu. AİHM onun hakkında adil olmayan bir karar verdi? Ben de meydanlarda “Leyla Şahin’e adalet” diye yıllarca haykırdım çünkü o zaman siz mazlumdunuz, haksızlığa uğramıştınız ama şimdi ne oldu? Şimdi, bakın, şu anda Grup Başkan Vekili olduğunuz partiniz makamlar, paralar peşinde, mevkiler peşinde. Ya Meclisin bahçesinde mangalda kebaplar pişiriyor, mazlumun hakkını ayaklar altına alıyor. İnsanların, KHK’lilerin, Kürtlerin, hasta mahpusların haklarını burada dile getirdiğimizde “terör, terör” diye bağırıyor. Ya, bakın, burada arkadaşlarımız maliyeyle ilgili bir sürü ithamlarda bulundu, cevap olarak kalkıp “terör, terör, terör” deyip duruyorsun, başka bir şey bilmiyor musunuz? Başka bir şeyden anlamıyor musunuz siz? Allah aşkına, maliyeyle ilgili teknik anlatımlar yapıldı, bir teknik cevap verin ya Allah aşkına! Hiçbir cevap veremiyorsunuz, kalkmışsınız böyle cevaplara sığınıyorsunuz. Şunu da söyleyeyim Sayın Şahin: Ben o gün sizi savunduğum için pişman değilim, mazlumdunuz ama şimdi var ya zalim olduğunuz için şiddetle size karşı mücadele etmekten de çok memnunum, bunu da çok iyi bilin.” dedi.

Daha Fazla Göster

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu