Siyaset

“Demokratik-halkçı bir yerel yönetim için güçlerimizi birleştirelim”

Emek Partisi İl Örgütü, 31 Mart yerel seçimlerine ilişkin basın açıklaması yaptı

Açıklamayı yapan EMEP Kocaeli İl başkanı Arzu Erkan, “Partimiz il ve ilçe örgütlerinde yaptığı değerlendirmeler ışığında; başta Kocaeli büyükşehir belediyesi olmak üzere sermayenin gerici faşist partilerine deyim yerinde ise adeta ‘teslim edilen’ diğer ilçelerde de seçimlere girecek ve adaylar çıkaracaktır” dedi.

İl binasında yapılan açıklamada, Emek Partisi (EMEP) MYK üyesi Tarık Erkan ve parti üyeleri de yer aldı. “Türkiye 31 Mart 2019 yerel seçimlerine; 24 Haziran seçimlerini OHAL koşullarında baskı, tehdit ve şaibelerle kazanan Cumhur İttifakı’nın ‘tek adam, tek parti rejimini kurduğu, ekonomik krizin emekçilerin canını yakacak biçimde derinleştiği, ülkenin Suriye’de savaş batağına çekilmeye çalışıldığı koşullarda gidiyor” ifadelerinin kullanıldığı basın açıklamasında, “Nasıl bir belediye?” sorularına cevap verildi.

Gerginlik ve kutuplaştırma siyasetinin devam edeceğini belirten Erkan, “Yerel seçimlerden alacağı sonuçla iktidarını daha da pekiştirmeyi hesap eden Erdoğan ve AKP’si hem ağırlaşan kriz koşullarını ötelemek hem de yerel seçimleri kazanmak üzere seçim süreci boyunca gerginlik ve kutuplaştırma siyasetine devam edecektir. En son gazeteci Fatih Portakal örneğinde olduğu gibi muhalif her ses susturulmak istenmekte, baskı ve şiddet politikaları sürdürülmektedir Tüm bu yaşanan gelişmelerde göstermektedir ki, Mart 2019 yerel seçimleri, belediye başkan ve yöneticilerin seçilmesinin çok ötesinde, demokrasi ve emeğin haklarının savunulması bakımından özel bir anlam taşıyor. Yerel seçimler ‘tek adam rejimi’ ve demokrasi güçleri arasındaki mücadelenin bir alanıdır ve bu mücadelede tek adam rejimini geriletmenin yolu da halkın ve demokrasi güçlerinin en geniş birliğidir” açıklamasında bulundu.

“PATRONLARIN PARTİLERİNE MAHKUM DEĞİLİZ!”

“Partimiz bu güne kadar, ülke genelinde olduğu gibi ilimizde de işçi sınıfı ve emekçilerin çıkarlarını örgütsel çıkarlarının önüne koyan bir anlayışla hareket etmiştir” diyen Erkan, Emek ve demokrasi güçleri bakımından en önemli görevin halk güçlerinin birliğinin sağlanması olduğunu belirtti. Emek ve demokrasi güçlerinin ortak bir program ve ortak adaylar etrafında birleşmesini savunduklarını hatırlatan Erkan, “İlimizde bu amaçla gerçekleşen toplantılarda da tutumunu ifade etmiş, geldiğimiz noktada ise emek ve demokrasi güçlerinin birliği henüz sağlanamamıştır. Partimiz son ana kadar bunun için çaba göstermeyi sürdürecektir. Demokratik-halkçı bir yerel yönetim programı ve ortak adaylarla seçimlere girilmesi yaklaşımımız sonuçsuz kalırken ana muhalefet partisi CHP’nin kentteki emek ve demokrasi güçlerine sırtını dönerek tercih ettiği ittifak ise bu kentin emekçilerini sermayenin hizmetindeki gerici faşist partiler arasında adeta ‘kırk katır mı, kırk satır mı’ tercihine mahkum etmektir. Emek Partisi işçi sınıfının partisidir ve emekçilerin böyle bir cendereye hapsedilmesine asla ve asla izin vermeyecektir. Partimiz il ve ilçe örgütlerinde yaptığı değerlendirmeler ışığında; başta Kocaeli Büyükşehir Belediyesi olmak üzere sermayenin gerici faşist partilerine deyim yerinde ise adeta ‘teslim edilen’ diğer ilçelerde de seçimlere girecek ve adaylar çıkaracaktır. Çağrımız, Kocaelili tüm işçi ve emekçileredir. Patronların partilerine mahkum değiliz, Demokratik-halkçı bir yerel yönetim için güçlerimizi birleştirelim. Bağımsız, demokratik bir ülke için birlikte mücadele edelim” diye konuştu.

“Demokratik-halkçı bir yerel yönetim için güçlerimizi birleştirelim”

“DEMOKRATİK-HALKÇI BİR YEREL YÖNETİM”

Demokratik-halkçı yerel yönetim modelinin en temel ilkesinin halk meclislerine dayanması olduğunu ifade eden Erkan, “Halk meclisleri mahalle ve iş yerlerinden seçilecek temsilcilerden, muhtar ve azalardan, sendika, kitle örgütü, dernek ve oda temsilcilerinden, çevre, spor, kültür-sanat örgütlerinden, inanç kurumlarından, gençlik, çocuk ve engellilerin temsilcilerinden oluşacak ve kadınların eşit temsiline dayanacaktır. Seçilmiş vekiller olarak yerel yöneticiler (başkan ve meclis üyeleri) bu meclisin bir parçası olacak ve dahası halk meclisinin hizmetinde olacaktır. Halk meclisinin kararları, belediye meclisinin öncelikli gündemi olacaktır” dedi.

Erkan, demokratik-halkçı bir yerel yönetimde olması gerekenleri ise şöyle sıraladı;

  • Tüm hizmetler belediye kurumları ve personeli tarafından en ucuz maliyetle halka ulaştırılacak, özelleştirme ve taşeron uygulamasına son verilecektir.
  • Hizmetlerin öncelikle yoksul ve emekçi kesimlere ulaştırılması gözetilecektir. Asgari ücretliler ve emeklilere elektrik, su ve doğalgaz ödemelerinde yüzde 50 indirim yapılacaktır.
  • Kentsel dönüşüm adı altında yürütülen yağma ve rant uygulamalarına son verilecektir.

“Demokratik-halkçı yerel yönetim modelimize ilişkin ayrıntılı programımız ve adaylarımız daha sonra yapacağımız açıklama ile kamuoyu ile paylaşılacaktır” diyen Erkan, “Emek Partisi olarak başta işçi sınıfımız olmak üzere alın teri ile geçinen tüm halkımızı demokratik-halkçı bir yerel yönetimi hep birlikte kurmak için birleşmeye ve birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.

Daha Fazla Göster

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu