Siyaset

“Düşmanlık değil kardeşlik, ırkçılık değil eşitlik”

Emek Partisi, 20 Haziran Dünya Mülteci Günü ile ilgili yaptığı açıklamayla işçi sınıfına hep birlikte yaşanabilir bir dünya için mücadele ve örgütlenme çağrısı yaptı

Emek Partisi (EMEP) tarafından 20 Haziran Dünya Mülteci Günü ile ilgili yapılan açıklamada, “Göç ve mülteci sorununun çözümü elbette, halkların barış ve demokrasi içinde bir arada yaşayacağı koşulların oluşturulmasından geçmektedir” denildi.

EMEP İl Başkanı Arzu Erkan imzalı açıklamanın detayları şöyle:

“Savaş, kıtlık, hastalık ve yoksulluk yüzünden dünya üzerinde yer değiştirmek zorunda kalan göçmen sayısı 260 milyonu aştı. Yerinden zorla göç ettirilen mülteci sayısı ise 70 milyona dayandı.

Yerküre üzerinde yaşanan göçler nedensiz değildir. Bunun için Suriye, Afganistan, Pakistan, Sudan, Myanmar ve daha pek çok ülkede yaşanan iç savaş ve çatışmalara bakmak yeterlidir. Zira bütün bu çatışmalar emperyalistler ve işbirlikçileri eliyle kışkırtılmaktadır. Yine ‘küresel zenginlikler’ bir avuç tekelin elinde toplandığı ve yoksul ülkeler yağmalandığı için milyonlarca insan göç etmek zorunda kalmaktadır.

Türkiye Hükümeti ise Suriye savaşının üzerinden 8 yıl geçtiği halde 4 milyon Suriyeliye hala ‘mülteci statüsü’ tanımamıştır. Türkiye, bir takım çıkar ilişkileri ve AB ile imzalanan anlaşmalar gereği “transit” bir ülke durumundan hızla çıkmış ve ‘filtre’ ülke durumuna gelmiştir. Bu durum mülteciler için ‘açık cezaevine sıkışıp kalmak demektir. Çoğunluğu çocuk 1.4 milyon mülteciyle ilgili bir başka acı gerçek de, kayıt dışı ve düşük ücretle çalıştırılmaları, vahşice sömürülmeleri ve iş cinayetlerine kurban gitmeleridir.

‘KAPİTALİZM GÖÇMEN İŞÇİLERİN DE KANI ÜZERİNDEN YÜKSELİYOR’

Mültecilerin ucuz iş gücü haline getirilmesi ve ekonomik krizin yarattığı tahribat; doğrudan patronların ve kapitalist sömürü politikalarının bir sonucudur. İlimiz Kocaeli’nde de Organize Sanayi Bölgeleri, tekstil atölyeleri ve inşaat sektöründe yüzlerce mülteci işçi kayıtdışı, güvencesiz, düşük ücretlerle çalıştırılmaktadır. Herkesin bildiği ve de görmezden geldiği bir tablodur bu. Ramazan Bayramı’nın son günü kentimizin Çayırova ilçesinde Akpınar Tekstil fabrikasında yaşanan yangın ve bu yangın sonucu 4 mülteci işçinin yaşamını yitirmesi göçmen işçilerin hangi insanlık dışı koşullarda çalıştırıldığının göstergesidir. Kapitalizm sadece Türkiyeli işçilerin değil göçmen işçilerin de kanı canı üzerinden yükselmektedir. Böyle olduğu halde işsizliğe, yoksulluğa duyulan tepki bir takım ırkçı kışkırtmalarla mültecilere yönelmektedir. ‘Yardımlar bizim vatandaşa değil, Suriyelilere gidiyor’, ‘Bizim çocuklarımız işsiz gezerken onların çocuklarına üniversite ve iş imkânı sağlanıyor’ gibi gerçek dışı propagandalar ırkçılığa göz kırpan partiler ve medya eliyle yapılmaktadır. Geçen 8 yılda AKP iktidarı mülteci hakları konusunda sorumluluk almamış adeta yükü halkın sırtına yıkmıştır.

Göç ve mülteci sorununun çözümü elbette, halkların barış ve demokrasi içinde bir arada yaşayacağı koşulların oluşturulmasından geçmektedir. Bugün için de emperyalist güçlerin ve onlarla işbirliği içindeki savaş kışkırtıcısı işbirlikçi devletlerin Ortadoğudan çekilmesi bölge düzeninin bölge halklarına bırakılmasıdır.

‘EŞİT YURTTAŞLIK HAKKI SAĞLANMALI’

Diğer yandan ülkemize sığınmış mültecilerin sorunlarının ve acil taleplerinin karşılanması, uluslararası anlaşmalarda bağıtlanmış hukuki çerçeve içinde statülerinin tanınması ve haklarının gözetilmesi şarttır. Mülteci statüsü ile birlikte eşit yurttaşlık hakkının da sağlanması ve bunun alt yapısının oluşturulması önemlidir.

Mülteci işçiler Türkiye işçi sınıfının kardeşleridir. Hep birlikte yaşanabilir bir dünya için birlikte mücadele edecekler, birlikte örgütleneceklerdir. Partimiz de emekçileri birbirine karşı kışkırtarak düşmanlaştıran politikalara karşı mücadele etmekte, işçi sınıfının ortak mücadelesini örgütlemek için çaba harcamaktadır.

Barış ve demokrasi olmaksızın mülteci sorununun çözümü söz konusu değildir; dolayısıyla insanları yersiz-yurtsuz hale getiren, aileleri parçalayan göç etkenlerine dur diyecek olan da halkların ve emekçilerin mücadelesidir”

Daha Fazla Göster
Başa dön tuşu