Siyaset

Vatan Partisi’nden tokat gibi yanıt

Vatan Partisi’nden yapılan açıklamada, “Genel Başkanımıza ‘İslam karşıtı, darbeci, cuntacı’ demek, CIA merkezli psikolojik savaşa hizmettir” denildi

Vatan Partisi Basın Bürosu’ndan yapılan açıklamada şunlar yer aldı: “Haksöz Tarikatı’nın liderlerinden Kenan Alpay, 27 Kasım 2020 günü Habertürk’te Hülya Hökenek’in sunduğu Enine Boyuna programında, Genel Başkanımız Doğu Perinçek’e karşı CIA ağzıyla iftiralarda bulunmuştur. Alpay, ‘Türkiye’nin en marjinal partisinin lideri 50 yıldır bütün siyasi hayatı provokasyonlarla, darbelerle, hukuk dışı yollarla, yöntemlerle geçmiş adam Türkiye’nin yargısını ‘altın devir’ diye niteliyor ve birileri de buna seviniyor. Bundan bir tedirgin olurum ben. …Maoculuğun, darbeciliğin, 28 Şubatçılığın, cuntacılığın, İslam karşıtlığının, her türlü provokasyonun lideri bir adam, bu ülkenin yargısını ‘altın devir’ diye niteliyorsa tüylerimizin diken diken olması lazım’ ifadelerini kullanmıştır. Alpay’a yanıtımızı aşağıda bilgilerinize sunuyoruz.

Kenan Alpay’ın iftiralarına sırayla yanıt vermek gerekirse, öncelikle belirtmek gerekir ki bugün Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’e ‘İslam karşıtı, darbeci, cuntacı’ vb. iftiralar atmak veya 28 Şubat gündemi üzerinden saldırmak, bir Amerikancı cephenin yükselen faaliyeti haline geldi. CIA kaynaklı aynı iftiraları, Alpay’ın PR’ını yaptığı Davutoğlu’ndan da düzenli olarak dinliyoruz. Amaçlarının, Vatan Partisi ile AK Parti içindeki muhafazakar kesimlerin arasını açmak olduğu aşikâr. Ayrıca ABD’nin RAND Corporation raporunda yazdığı gibi, Türkiye’deki ana kutuplaşmanın, ABD- PKK-FETÖ’ye karşı tutumlarda kendisini belli eden milli-gayrimilli ekseninden çıkıp, yeniden laik-anti laik eksenine geçmesini şiddetle arzuluyorlar.

“YARGI’NIN ALTIN ÇAĞININ” FETÖ DOSTLARINDA YARATTIĞI KORKU

ABD’nin Türkiye’de yükselen antiemperyalist – milliyetçi uyanışı durdurmak üzere sahaya sürdüğü araçlar, -dün nasıl ki FETÖ idiyse- bugün de Kenan Alpay gibi halkın din duygularını sömüren ve ABD’ye secde eden tarikat rantçılarıdır. Uzun bir süredir, Haksöz, Furkan Vakfı gibi tarikatların sürdürdüğü görev, FETÖ’yü ve PKK’yı hapislere tıkan Yargı’yı yıpratmaya çalışmaktır. Bu onlar için önemlidir çünkü yaklaşık 50 bin FETÖ’cüyü içeri atan; TSK, Emniyet ve Yargı’dan Gladyo’yu temizleyen ve son olarak da 15 Temmuz darbecilerine müebbet cezaları yağdıran Türk Yargısı kudretlidir. “Altın Çağındaki Yargı” Amerikancıların tüylerini diken diken etmeye devam edecektir. Unutmamak gerekir ki Alpay’ın Perinçek düşmanlığında en yakın müttefiki yurt dışındaki kaçak FETÖ’cülerdir. Alpay’ın çıktığı her programda konuyla alakalı alakasız, azgın Perinçek saldırganlığının nedeni bu çerçevede anlam kazanır.

İSLAMİYET’E SAYGI, VATAN PARTİSİ’NİN MÜSLÜMAN HALKLAR İÇİN MÜCADELESİ

Öte yandan Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in İslam dinine, Hz. Muhammed’e ve dinin diğer kutsallarına olan saygısı kamuoyu tarafından bilinmektedir. Makaleleri ve kitaplarıyla, Hz. Muhammed’in büyük bir Medeniyet Devrimcisi olduğunu anlatan, Genel Başkanımızdır. Ayrıca Vatan Partisi’nin 50 yıllık emperyalizmle mücadele geçmişinin önemli bir kısmını, işgal edilen ve saldırıya uğrayan Müslüman ülkelerle dayanışma ve ortak mücadeleler oluşturmuştur. Vatan Partisi, Filistin’in İsrail’e karşı savunulmasında şehitler vermiş bir partidir. ABD’nin Irak ve Libya işgaline, Suriye yıkıcılığına karşı en önde tavır koymuştur. Vatan Partisi, emperyalist-siyonist saldırı altındaki İran’la her zaman dayanışma içindedir.

ALPAY VE HAKSÖZ’ÜN İDEOLOJİSİ

Kenan Alpay’ın ve Haksöz Tarikatı’nın misyonunu anlamak için, sözde habercilik yaptıkları “haksozhaber.net” internet sitesini ve Alpay’ın Yeni Akit’teki köşe yazılarını analiz etmek gerekir. Alpay’ın ve Haksöz Tarikatı’nın savunduğu program esas olarak şöyle özetlenebilir.

15 Temmuz gibi konularda sureti haktan görünüp FETÖ’ye özgürlük isterler. Müslüman Kardeşler’in Türkiye şubesi gibi çalışırlar.

ABD-İsrail güdümlü HTŞ gibi terör örgütlerinin propagandasını yaparlar. Türkiye’deki Selefi örgütlerle kol koladırlar. Atatürk ve Cumhuriyet Devriminin koyu düşmanıdırlar. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı da Kemalistlerle ortak olmakla suçlarlar. Türk Milliyetçiliğini karalar ve Kürdistan savunuculuğu yaparlar.

FETÖ’YE ÖZGÜRLÜK SİYASETİ

Haksöz Tarikatı sözde, FETÖ’ye karşı söylemler geliştirmekle birlikte, stratejik planda örgütün işine yarayacak ne varsa onu yapmaktadır. Kenan Alpay, Yeni Akit’te 24 Mart 2020 tarihli yazısında utanmadan sıkılmadan FETÖ’cülerin salıverilmesini istedi. Alpay şu ifadeleri kullandı: “…Darbeye teşebbüs etmiş 28 Şubat ve ardılı şebeke üyeleri, komitacılar aslında örtülü bir biçimde af edildiler ve şu ya da bu gerekçeyle tahliye edildiler. Verilen beraat kararları da kamuoyunu hiçbir biçimde tatmin etmedi. 15 Temmuz’a teşebbüs eden, cürmü-meşhud ile yakalanan darbecilerin dışında kalan hükümlü ve tutuklular için de neden benzeri bir yol tutulmasın?”[1]

FETÖ’CÜLERİN PARALELİNDE YAYINLAR

Alpay bunun yanında, FETÖ’nün Ergenekon, Balyoz ve Askeri Casusluk kumpaslarının hâlen en ateşli savunucusudur; kumpasların Yargı tarafından çökertilmesinden duyduğu rahatsızlığı her fırsatta dile getirmektedir. Haksöz’ün internet sitesi de yurt dışından yayın yapılan “Samanyolu Haber” gibi FETÖ’cü siteleri aratmayacak derecede KHK karşıtı propaganda yürütmektedir. Öte yandan, Aydınlık’ın Ahmet Davutoğlu hakkında eleştiri içeren haberleri henüz muhatabı tarafından yanıtlanmadan, “Davutoğlu’na siper olma görevini” Alpay ve Haksöz Tarikatı üstlenmiştir.[2]

İHVAN (MÜSLÜMAN KARDEŞLER) ÇİZGİSİ

Kenan Alpay’ın yazılarından anlaşılacağı gibi Haksöz Tarikatı, şeriat devleti kurma hedefli siyasi bir akım olan İhvan-ı Müslimin çizgisindedir. Alpay, İhvan-ı Müslimin’in kurucusu Hasan el-Benna’ya olan bağlılığını, “Hasan el-Benna’nın hayat hikâyesi, kurduğu örgüt, yaptığı işler, kaleme aldığı eserler ve İslam coğrafyasına bıraktığı şeref ve haysiyet timsali miras ortadadır” sözleriyle anlatmaktadır.[3] Bilindiği gibi, İhvan modeli, Mısır’dan başlayarak, Arap dünyasında İngiliz emperyalizmine karşı yükselen Arap milliyetçiliğini ve milletleşmeyi zayıflatmak için tasarlanmıştı. Emperyalizm, Mısır’da olduğu gibi nerede kendisine kafa tutan bir Arap milliyetçisi lider görse, üzerine İhvan’ı saldı. İhvan, kök saldığı her coğrafyada şeriat devleti kurmak için şiddeti, terörü meşru gören bir anlayışa sahipti. Ulus devletleri işgal etme ve parçalama operasyonlarında emperyalizminin en sadık işbirlikçileri oldular. En yakın örneklerine 2012’de Mısır’da Mursi döneminde ve 2011’de başlayan Suriye iç çatışmasında tanık olduk. Alpay ve Haksöz Tarikatı’nın Suriye’de kan kusturan cihatçı terör örgütlerinin sistemli olarak propagandasını yapması, bu geleneğin izinde olmalarının bir sonucudur. İran’a olan alerjilerinin kaynağı da buradandır. ABD ve İsrail İran’a vurdukça, Haksözcüler bayram eder. FETÖ’nün zamanında, elindeki bütün imkânları kullanarak –mezhepçiliği kışkırtarak- yaptıkları gibi, İran’la ilgili her kritik aşamada sahneye çıkıp Ankara ile Tahran’ın arasını bozmaya çabalarlar. Haksöz’ün söz konusu ülkelerde terör örgütü sayılan İhvan teşkilatlarıyla ne türden bağlantılar kurdukları, araştırılması gereken bir konudur.

IŞİD PROPAGANDASI:

ABD Başkanı Trump’ın “IŞİD’i Obama yarattı” sözleriyle itiraf ettiği, Suriye’de PKK-PYD’yi meşrulaştırma projesi olan IŞİD, Haksöz Tarikatı’nı anlamak için önemli bir konudur. Haksöz’e göre, IŞİD ve diğer terör örgütleri sayesinde Esad’ı yıkmak ve Suriye’den Sünni bir devletçik çıkarmak için tarihi bir fırsat yakalanmıştı. Arkasında kim olduğuna bakmaksızın IŞİD desteklenmeliydi. IŞİD’in kafa kesme videolarının telefondan telefona yayıldığı o dönemde, IŞİD’i destekleyen yazılar, Haksöz dergisinde ve “haksozhaber.net” sitesinde yayımlandı. Bunlardan biri, Murat Özer’in “IŞİD Neyimiz Olur?” başlıklı yazısıydı. Bu yazıda, IŞİD için “ Bağnaz ve tekfirci bir ideolojiye sahip değildir. Müslümanların içinden çıkmıştır.” gibi güzellemeler yapıldı.[4]

EBU HANZALA PROPAGANDASI

Haksöz Tarikatı’nın “Halis Hoca” diyerek yere göğe sığdıramadığı, Ebu Hanzala kod adlı Halis Bayancuk, terör örgütü kurma ve yönetme suçundan 12 yıl ceza aldı; başka bir davada da yine bu suçtan hakkında 22 yıl ceza istendi.[5] IŞİD’in Suriye’de güçlü olduğu ve Türkiye’de hücre yapılanmasına ağırlık verdiği dönemde açıkça IŞİD propagandası yapan Bayancuk, şu ifadeleri kullandı: “IŞİD bizim Müslüman kardeşimizdir. Onlara yapılmış her saldırıyı bize yapılmış sayarız.”[6] IŞİD’in zayıflaması sonrasında ise paçayı kurtarmak için, dümeni kırıp IŞİD’i eleştirmeye başladı. İstanbul Fatih ve Bayrampaşa’dan başlayarak Türkiye’nin çeşitli illerinde, sohbet toplantıları adıyla örgütlenen bu kişi, açıkça Atatürk’e saldırmakta, mensuplarına “Çocuklarınızı laik okullara göndermeyin”, “Kafir devletin askeri olmayın” diyerek şeriat devleti kurma propagandası yapmaktaydı.[7]

HTŞ PROPAGANDASI

Alpay ve Haksöz Tarikatı, yaptıkları yayınlarla Suriye’de Selefi terör örgütlerinden en azılısı, Rusya ve Suriye’ye karşı çatışmalarda başı çeken HTŞ’nin adeta propaganda bürosu gibi çalışıyor. Hatırlanacağı gibi ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Jeffry, 2020 Ocak’ta HTŞ’ye, “Rusya ve Suriye’ye karşı savaşıyorlar. Uluslararası bir tehdit oluşturmuyorlar. Kendilerini terörist değil, vatansever muhalif savaşçı gibi görüyorlar” sözleriyle destek vermişti.(9)  Haksöz’ün internet sitesinde, “HTŞ Lideri Cevlani İdlib’de Halkla Birlikte” başlığıyla yapılan haberlerde, açıkca örgütün propagandası yapıldı: “Tahrir el-Şam Heyeti (HTŞ) lideri Ebu Muhammed el-Cevlani, İdlib merkez ve çadır kamplar bölgesinde halkla buluşup bayramlaştı.”  Alpay da Yeni Akit’teki köşesinden, Türkiye’nin, terör örgütü listesinde yer alan HTŞ ile birlikte hareket etmesini şu ifadelerle savundu: “Türkiye güney sınırındaki Rusya-İran-Esed cephesinin kuşatmasını, İslami direnişin önemli bir parçası olan Heyeti Tahrir-i Şam ile en yüksek düzeyde koordinasyon sağladığı oranda kırabilir.”(10)

ATATÜRK’E, CUMHURİYET’E DÜŞMANLIK

Haksöz Tarikatı, İhvan çizgisine uygun olarak Atatürk’e ve Cumhuriyet Devrimine düşmandır. Gerek Haksöz dergisi gerekse internet sitelerindeki yazılarda, Atatürk dönemi, “Kemalist vesayet”, o dönemin devrimleri ve siyasetleri de “İslam” karşıtı olmakla suçlanır. Buna örnek olarak Alpay, “Bilakis Mustafa Kemal ve Kemalizm bu halkın inancıyla, ibadetiyle, sembol ve değerleriyle uğraşıp kavga ettiği için doğal olarak hak ve özgürlüklerimiz için direnç sergileniyor” diyor.[11] Hem bu yazılar hem de Atatürk’e pervasızca saldıran Bayancuk gibi şeriatçıların Haksözcüler tarafından övülmesi, Cumhuriyet’e duydukları nefretin şiddetini göstermeye yetiyor.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’A TEPKİLERİNİN NEDENİ

Alpay ve Haksöz Tarikatı’nın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik tepkilerinin başında da AK Parti’nin, Atatürkçülerle Türkiye cephesinde yer alması geliyor. İnternet sitelerinde “Haksöz” adıyla yazılmış bir yazıda Erdoğan’a bu noktada şöyle yükleniliyor: “Bu yıl 10 Kasım günü doruğa çıkan Atatürk sahiplenmesinin ise hemen her kesimde tam bir şaşkınlığa yol açtığını görmemek mümkün değil. İktidara karşı düne kadar bir numaralı tehdit olarak algılanan Kemalist kadrolar yeni sivrilen düşmanlara karşı bir anda ‘ortak cephe’ye taşındı. İşgale karşı vatan savunması, kurtuluş savaşı vb. mistifikasyona uğratılmış kavramsallaştırmalarla yeni bir milliyetçilik geliştiriliyor, buna paralel olarak yeni ortak paydalar tesisine girişiliyor. …İslam coğrafyasının gördüğü en köklü kimlik başkalaştırma operasyonunun adı olan Kemalizm’in tezkiyesine sıra geldi! Burada da sessizlik, geçiştirme, bir biçimde ‘anlama’, mazur görme tavrı geçerli kılınacak olursa açıkçası varlığımızın bir anlamı kalmayacak, eriyeceğiz!”[12] Haksözcülerin ateş püskürdüğü Erdoğan’ın söz konusu siyasetleri, “Türkiye’nin Milliyetçi Yönelimi” başlıklı RAND Corporation (2020) raporundaki “sakıncalı” gidişat tahliliyle nasıl da örtüşüyor, değil mi?

MİLLİYETÇİLİK KARŞITLIĞI VE KÜRDİSTAN PROPAGANDASI

Haksöz Tarikatı’na göre, Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu bölgesini de içine alacak şekildeki geniş coğrafyanın adı Kürdistan’dır. Haksözhaber.net sitesinde bir kategori, “Kürdistan’dan Haberler” olarak ayrılmıştır.[13] Bu kategoride, İran’ın ve Irak’ın kuzeyindeki Kürt bölgesi dışında, Türkiye’den de haberler yer almaktadır. Çarpıcı bir örnek: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Bizde Kürdistan yok” sözleri ve dönemin Meclis Başkanvekili Ayşenur Bahçekapılı’nın, HDP’li Osman Baydemir’e “Kürdistan neresi” tepkisi burada mahkûm edilmektedir. Yine AK Partili Yasin Aktay’ın Yeni Şafak’taki “Şiddet Yönetimi ve Eetnik Milliyetçilik: Kürt Sorunu Mu Dediniz?” başlıklı yazısı, etnik bölücülerin temel argümanı olan şu yorumla eleştirildi: “Yasin Aktay ‘Kürt sorunu denilen şeyin arkasında Kürtler değil, büyük ölçüde PKK şiddeti vardır’ demiş ama PKK şiddetine zemin hazırlayan Türk ulusalcılığını görmezden gelmiş!”[14] Yani Haksöz’e göre, PKK terörünün nedeni Türk milliyetçiliğidir!

Daha Fazla Göster
Başa dön tuşu