Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek yayınladığı mesajında şunlara yer verdi: “Cumhuriyetimizin 100. yılını coşkuyla, heyecanla, bilincimizle kutluyoruz.
Heyecan ve coşkumuzun kaynağı, Cumhuriyetin bilincimize işleyen etkisidir.
Cumhuriyeti kuran etmenleri sıralayalım.
Birincisi, Mustafa Kemal Paşa’nın, Atatürk’ün önderliği.
İkincisi, Türk milletinin medeniyet ve devrim birikimi.
Üçüncüsü, Mehmetçik’in süngüsü.
Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliği belirleyicidir. Atatürk, İstiklal Savaşımızın hepsi de çok kıymetli önderlerinden biridir. Ancak onu hepsinden farklı kılan tarafı devrimciliğidir. Atatürk’ün kurtuluş stratejisi sonu Cumhuriyete giden bir milli hükümet ve milli meclis önderliğidir. Samsun, Havza, Amasya, Erzurum, Sivas, Ankara duraklarının her birinde Anadolu’da bir milli hükümet ve milli meclis mevziisindedir. İstiklal Savaşı, Ankara ve İstanbul’da ikili iktidar sürecidir. Sonuçta Atatürk’ün önderlik ettiği Ankara kazanmıştır.
Atatürk sadece İstanbul ile değil, savaşın önderleri arasındaki tartışmalar içinde, en yakın arkadaşlarıyla bile karşı karşıya gelmiştir. Atatürk’ün Nutuk’unda bu tartışmaları okuruz. Atatürk’ün devrimci çizgisiyle azınlıkta kaldığı durumlar çoğunluktadır. Ancak sonuçta Atatürk’ün önderlik ettiği strateji ve siyasetler belirleyici olmuştur. Hayat Atatürk’ü doğrulamıştır.
Türk milletinin tarihsel ve devrimci birikimi İstiklal ve Cumhuriyeti mümkün kılmıştır. O birikim Atatürk’ü ortaya çıkarmıştır. Cumhuriyeti ortaya çıkaran gücün gövdesi Türk milletiydi. İskitlerden, Hunlara, Selçuklulardan, Osmanlıya büyük imparatorluk birikimi olmasaydı Türk Devrimi olmazdı. 200 yıldır emperyalizmle savaşan, Genç Osmanlılar’dan, Jön Türklere bir Türk Devrimi birikimi olmasaydı. Atatürk ve Cumhuriyet olmazdı.
Önderlik ve birikimin sonuç almasını sağlayan güç ise Mehmetçiğin süngüsüdür. Cumhuriyet silahlı güç olmadan kurulamazdı. O silahlı güç hem emperyalistleri yenmek için hem de Atatürk’ün ve Cumhuriyetin iç mücadelelerde emperyalizmin işbirlikçilerini ezmesi için şarttı.
100 yıllık Cumhuriyetimizi kuran 3 etmeni kavramak, bugünün görevine odaklanmak içindir. 100. Yılda geçmişe güzellemelerle yetinen bir anlayışla Cumhuriyetimize ilişkin görevlerimizi yerine getirmiş olmuyoruz. Bugün Atatürk’ün devrimini tamamlamak görevimiz var. O görevi Türk milletinin tarihsel ve devrimci birikimine yaslanarak yerine getirebiliriz. O görev en nihayetinde Mehmetçiğin süngüsü ile yerine getirilebilecektir.
Yeni Yüzyılın İlk Görevi: Üretim Devrimi’dir.
İstiklal Savaşı ve Cumhuriyet Devrimi ile inşa ettiğimiz, üreticilere dayanan bir milli ekonomi ve milli devlet programını 21. Yüzyıla taşıyacağız.
1980’lerde başlayan dünya ekonomisiyle bütünleşme adı altında yürüyen borçlanma ekonomisi iflas etmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti buradan ancak ve ancak Üreticilerin Milli Hükümetiyle çıkabilir ve çıkacaktır.
100. Yılda üreticilerimiz başta olmak üzere milletimizi göreve çağırıyoruz.
100. Yılı yeni yüzyılımızın görevlerine odaklanarak kutluyoruz.”
