“Önlenebilen Her Ölüm Birer Cinayettir”!
KARTALKAYA’DA OTEL YANGINI
TMMOB: 2008’de yapılması gereken otomatik yağmurlama sistemi yapılmamış
Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki otelde çıkan yangınla ilgili açıklama yapan TMMOB Bolu İl Koordinasyon Kurulu, oteldeki yangın algılama ve uyarı sistemlerinin çalışmadığını söyledi.Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki bir otelde çıkan yangında hayatını kaybedenlerin sayısı 66’ya, yaralıların sayısı ise 51’e yükseldi.
Anadolu Ajansı’nda yer alan habere göre, Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından adli soruşturma başlatılan yangınla ilgili altı Cumhuriyet savcısı görevlendirildi.
237 kişinin konakladığı Grand Kartal Otel’in yetkilisi ve sahibi olduğu iddia edilen Batı Karadeniz Turizm Otelcileri Derneği Başkanı Halit Ergül, üç gün önce yaptığı açıklamada otelde yüzde 80 doluluk oranı olduğunu, yüzde 100’e ulaşmasını beklediklerini söylemişti.Yangınla ilgili açıklama yapan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Bolu İl Koordinasyon Kurulu, otelde yangın yayılımını engelleyen ve söndüren otomatik Yağmurlama (Sprinkler) sistemi gibi zorunlu güvenlik önlemlerinin eksik olduğunu söyledi.
“Periyodik bakım ve kontrollerle, denetimlerle önlenebilecek kaza”
“Yangından kurtulan yurttaşlarımızın beyanları dikkate alındığında algılama ve uyarı sistemlerinin çalışmadığı, kaçış yollarının tespit edilemediği anlaşılmaktadır,” diyen Kurul’un açıklamasının tamamı şöyle:
“Bugün sabah saatlerinde Kartalkaya Kayak Merkezi’nde bulunan bir tesiste, henüz belirlenemeyen bir nedenle çıkan yangında ilk belirlemelere göre 10 yurttaşımız yaşamını yitirmiş, 32 yurttaşımız ise yaralanmıştır. Bu faciada yaşamını yitiren tüm yurttaşlarımızın yakınlarına başsağlığı, yaralılara ise acil şifalar diliyoruz. Yangın, ne zaman ve nerede başlayacağı belli olmayan ve ne kadar süreceği de önceden kestirilemeyen bir felakettir. Yapılması gereken tek şey bilimin ve teknolojinin gerekliliklerini yerine getirerek, her türlü önlemi almak ve uygulamaktır. Mühendislik çözümleriyle, periyodik bakım ve kontrollerle, denetimlerle önlenebilecek bu tür kazaların ölümlerle sonuçlanması bizleri derinden üzmüştür.
Kullanım amaçları ve şartları, genel risk içerikleri, yangın sırasında çalışanların ve konukların yapacakları işler ve yaşam güvenliği önlemleri göz önüne alındığında, oteller, diğer sınıf bina ve yapılardan ayrılır. Yangın güvenliği teknikleri ise, denetlenemez bir yangının başlamasını önlemek ve başladıktan sonra gelişimini ve etkilerini azaltmak için alınacak yöntemleri de kapsar. Binalarda yangının oluşması tamamen önlenemez ancak can güvenliğinin korunması için gerekli önlemlerin alınmasıyla, olası kayıplar en aza indirilebilir.
Çıkan yangının her ne kadar çıkış nedeni yapılacak incelemeler neticesinde açığa çıkacak olsa da, başlangıç nedeninden bağımsız, kayıp sayılarından bile yangının gerçekleştiği tesiste yangın güvenlik önlemlerinin yeterince alınmadığı bariz bir şekilde görülmektedir.Kartalkaya Kayak Merkezi’nde bulunan ve çalışanları hariç 237 kişinin konakladığı Grand Kartal Hotel’in otel kapasitesi; 161 oda ve 350 yataklı, 26 yaşında olduğu bilinmektedir. Binaların Yangından korunması hakkında yönetmeliğe göre otel ‘mevcut bin’ sınıfındadır ve yönetmeliğin 10. Kısım hükümlerine tabidir (138. Madde ile 167. Maddeler arası). Mevcut binalarda Yağmurlama sistemi zorunluluğu ile ilgili 165. Maddesinin (ç) bendinde; ‘ç) İkiden fazla katlı bir bina içerisindeki yatak sayısı 200’ü geçen otellerde, pansiyonlarda, misafirhanelerde,’ denilmektedir. Yani Söz Konusu 350 Yataklı mevcut bina sınıfındaki otelde yangın çıktığında yayılımı engelleyen ve söndüren otomatik Yağmurlama (Sprinkler) sistemi zorunluluğu bulunmaktadır. Otelin internet sitesindeki fotoğraflarda 2008 yılında yapılması gereken otomatik yağmurlama sisteminin yapılmadığı görülmektedir. Bu sistemin yapılmaması nedeniyle yangın hızlıca yayılmış ve can kayıpları yaşanmıştır. Ayrıca mevcut yönetmeliğin 10. Kısmında belirtilen dolap sistemi, algılama ve uyarı sistemleri, kaçış yolları ve özelliklerine uyulup uyulmadığı bilinmemektedir. Ama yangından kurtulan yurttaşlarımızın beyanları dikkate alındığında algılama ve uyarı sistemlerinin çalışmadığı, kaçış yollarının tespit edilemediği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere yangın ve yangın söndürme sistemlerinin projelendirilmesi alanında uzman mühendisler hizmet vermektedir. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği olarak, uzman mühendisler tarafından çizilmesi gereken projelerin yönetmeliğe uygun olup olmadığının; uygulamanın da projeye göre yapılıp yapılmadığının disiplinli bir şekilde denetlenmesi gerektiğini yıllardır yüksek sesle söylüyoruz. Yapılmış olan sistemlerinse periyodik olarak kamusal düzlemde denetlenmesi gerekliliğini ifade ediyoruz. Gel görelim ki, bugün yaşadığımız bu acı tablo gösteriyor ki, Odalarımızın denetleme yetkisini bertaraf edenler, kulağını bilimin ve tekniğin gerçeklerine kapatıp, sermayenin ihtiyaçlarına cevap vermekten başka bir şey yapmamıştır.
Yaşanan can kayıplarının sorumluları denetim görevini yapmayan kurum ve kuruşlar ile kâr hırsıyla güvenlik tedbirlerini almaktan imtina eden sermaye sahiplerinden başkası değildir.Daha sonra alınan bilgiler 79 ölü ve 51 yaralı olarak bildirilmiştir..Hayatını kaybeden yurttaşlarımızın yakınlarına tekrar başsağlığı, yaralanan yurttaşlarımıza acil şifalar diliyoruz. İlgili kurumlara, çağrımızı yineliyoruz, ancak yasal düzenlemeler ve kamusal denetim ile bu felaketler önlenebilir. Görevlerini yapmayan, birbirinden haberi olmayan, meslek odalarının raporlarını, bilim insanlarının söylediklerini kulak arkası eden bir siyasi anlayışla yönetilen kurumlar olduğu sürece insanlarımız hayatlarını kaybetmeye devam edecektir.
Bizler bu ülkenin aydınlık yüzü mühendisleri mimarları olarak, başta kentimiz ve tüm ülkemizi yasa boğan bu acı olayın takipçisi olacağımızı, tüm sorumlular yargı nazarında gerekli cezayı alana kadar, mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz.”