Perinçek, Havran’dan seslendi

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in katılımıyla Balıkesir’de “Havran Üretim Devrimi Kurultayı” gerçekleştirildi. Belediye Kültür Merkezi’nde düzenlenen kurultaya çok sayıda üretici katıldı. Kurultayda, Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Havran Zeytin Üreticileri Derneği Başkanı ve Ziraat Mühendisi Hilmi Akdoğan, Karalar Köyü muhtarı Mehmet Akçam, Vatan Partisi Balıkesir İl Başkanı Emre Albayrak, zeytin üreticisi aynı zamanda Vatan Partisi Havran İlçe Başkanı Ethem Dülgeroğlu konuşma yaptı. Perinçek, kurultayın ardından Vatan Partisi’ne üye olanlara rozetlerini takdim ettikten sonra “Üretim Devrimi” kitabını da imzaladı. Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, konuşmasında Türkiye’yi kurtaracak programın Seyit Onbaşı’nın programı olduğunu belirterek, “Seyit Onbaşı modelini uygulayacağız. Nasıl Seyit Onbaşı mermiyi kaldırdıysa o mermi yine kalkacak. O mermiyi de siz kaldıracaksınız. Vatan Partisi bu programı bilimin ışığında belirledi. Mühendis gibi mimar gibi çiftçi gibi belirledi. Çıkış yolumuz Üretim Devrimi” dedi.

“HAVRAN’DAN ZORLUKLARA MEYDAN OKUYORUZ”

Türkiye’nin zor bir döneme girdiğini ifade eden Perinçek, “Vatan Partisi olarak zor dönemde büyük çözümü görüyoruz. Biz bu zorlukların altından Türk Milleti olarak kalkarız. O nedenle Havran’dan zorluklara meydan okuyoruz” ifadelerini kullandı. 1980’de başlayan ve üreticiyi kambur eden programın sonuna gelindiğini, bunun bizzat Cumhurbaşkanı ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından da ifade edildiğini belirten Doğu Perinçek şöyle devam etti: “40 yıldır uygulanan, Türkiye’yi borca batıran program bitti. Çiftçiyi kambur eden, KİT’leri peşkeş çeken program bitti. Çiftçiye devlet akçelerini kaldıran program, gümrükleri kaldırıp ülkenin kapısını yabancı tekellere açan program bitti. Burada yeni bir programla birlikte Türkiye çözümünü yaratacak. Türkiye, Vatan Partisi programına geldi. Vatan Partisi bu programı bilimin ışığında belirledi. Mühendis gibi mimar gibi çiftçi gibi belirledi. Çıkış yolumuz Üretim Devrimi. Onlar üreticiyi kambur ilan etmişti biz ‘üretici baş tacıdır’ diyoruz. Türkiye buradan üreticiyi baş tacı yaparak çıkacak”

“ÇIKIŞ YOLU; DAHA ÇOK ÜRETMEK”

Perinçek, çıkış yolunun daha çok üretmek olduğunu belirterek, “Üretimi; küçük, orta, büyük sanayici, esnaf, tüccar artırır. Bunların kurduğu bir hükümetle, Türkiye buradan çıkar” dedi. Vatan Partisi lideri, çözüm maddelerini şöyle sıraladı:  “Bir, üreticiyi koruyacağız. Gümrükleri kaldırınca Türkiye’ye filler girdi. Filler kuyruğunu oynatıyor bizim çarşılarımız devriliyor. Pamuk, susam, buğday, saman, fasulye, nohut dışarıdan geliyor. Gümrüklerimizi dikeceğiz,  gümrükler üreticiyi korur”

“ENERJİ GÜVENLİĞİMİZ KOMŞULARDA”

“İkincisi, onlar çiftçiye desteği kaldırdılar ya da en aza indirdiler. Biz çiftçiyi destekleyeceğiz. Ucuz mazotla, ucuz gübreyle, ucuz tohumla, faizsiz krediyle. En önemli meselemiz mazot, benzin. İran’la, Azerbaycan’la, Rusya’yla görüşüyoruz. Doğru dış politikayla yerli üreticiyi koruyacak enerji politikasını üretiyoruz. Enerji güvenliğimiz Irak’ta, İran’da, Rusya’da. Dünyada büyük enerji bunalımı var. Önümüzdeki yıl daha da büyüyecek. Bu ne demek? Maliyetler yükselecek. Biz enerjiyi daha ucuza, komşularımızdan dostluk politikasıyla alabiliriz. İran’ı, Rusya’yı küstürerek Türkiye’nin buradan çıkması mümkün değil. Ekonomi programıyla güvenlik politikasının birleştiği yerdeyiz”

“KÜÇÜK SANAYİCİMİZİ DESTEKLEYECEĞİZ”

“Üçüncüsü; Bizim önceden küçük, orta sanayi kentlerimiz vardı. Bunlar harıl harıl üretiyordu. Ama kapıyı bacayı açtılar, yabancı mallar girdi ve o filler ayaklarıyla Balıkesir’i, Bursa’yı, Denizli’yi ezdiler. Bizim sanayi kentlerimizi, orada çalışan sanayicimizi, esnafımızı yabancı mallar ezdi. Onlar kendi tezgâhlarını ardiyelere attılar, paslanmaya terk ettiler. Biz, Türkiye’yi iflasa sürükleyen o programın tam aksini yapacağız. Küçük sanayicimizi destekleyeceğiz. ‘Çıkarın tezgâhlarınızı, sizi koruyacağız, destekleyeceğiz’ diyoruz. Dışarıdan ara malları getirmeyeceğiz. Maliyetler yükselsin ama içerde üreteceğiz.”

“TÜRK LİRASINI BÜYÜTECEĞİZ”

“Doların peşinde koşmayacağız. Türkiye’de Türk Lirası diyoruz. Doların saltanatı çöküyor. ABD’nin saltanatı bitti artık. Dünyada milli paralarla alışveriş başladı. Türk Lirasına güveneceğiz, Türk Lirasını büyüteceğiz, alışverişleri Türk Lirasıyla yapacağız. Ben hükümete yol gösteriyorum. Millete nasihat vermiyorum. Bunu kanunlarla yapacağız” Vatan Partisi Genel Başkanı, Türkiye’nin dış ticaret sorunu olduğunu, ithalatla ihracat arasında açık bulunduğunu, dolarla oynayarak açığı kapatmanın mümkün olmadığını da ifade ederek, “Açığı kapatacak olan üretmektir. Üretmeden satamazsın. Satmanın formülü de daha çok üretmek. Üretim devrimiyle daha çok üreten Türkiye’yi kuracağız. Hem ihracatımızı artırarak hem de ithalatımızı içerde ürettiğimiz için kısarak dengeyi sağlayacağız. O dengeyi sağladığınız zaman Türk Lirası, Türk çarşılarının sultanı olacak” dedi.

“SİYASET ALANINA NASIRLI ELLER GİRECEK”

Havranlılara kolları sıvama çağrısı yapan Doğu Perinçek, “Siz kolları zaten sıvamışsınız. Zeytin toplarken, buğday kaldırırken kolları sıvıyorsunuz. Size siyasette kolları sıvamayı öneriyorum. Siyaset alanına nasırlı ellerimizle gireceğiz, siyaset alanına dürüstlüğümüzle, namusumuzla, Türkiye için çarpan yüreklerimizle, imanımızla gireceğiz. Vatan Partisi buna önderlik için kuruldu. Türkiye zora girdiği zaman o ağır mermiyi kaldırmada Türk milletine önderlik için bu partiyi kurduk. Vatan Partisi’ne girmemiş olan tüm vatandaşlarımızı göreve çağırıyorum. Nasıl İstiklal Savaşı görev zamanıydı şimdi yine görev zamanına girmiş bulunuyoruz. Sizi göreve çağırıyorum” ifadelerini kullandı.

“YÖNETİCİLERİ FAKİR OLAN MİLLETLER ZENGİNLEŞİR”

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in ardından söz alan Vatan Partisi Balıkesir İl Başkanı Emre Albayrak, tasarruf-yatırım-istihdam-üretim-paylaşım döngüsünü ekonomi politikalarına yansıtabilecek tek partinin Vatan Partisi olduğunu söyledi. Peygamberimiz Hz. Muhammed’in ‘‘Yöneticileri zengin olan milletler fakirleşir, yöneticileri fakir olan bir millet ise zenginleşmeye başlar’’ hadisini örnek veren Albayrak, politikacıların halkla aynı kaderi paylaşması gerektiğini ve yolsuzlukların üzerine giderek yatırım sermayesi yaratılması gerektiğini ifade etti. Türkiye’de üç gençten birinin işsiz olduğunu anlatan Albayrak, yapılacak olan yatırımlarla işsizlik sorunun çözebileceklerinin sözünü verdi.

“GİRDİ MALİYETLERİ DÜŞÜRÜLMELİ, DESTEKLER ARTIRILMALI”

Havran Zeytin Üreticileri Derneği Başkanı, Ziraat Mühendisi Hilmi Akdoğan, kurultayda yaptığı konuşmada, 80’den sonra uygulanan politikalar nedeniyle küçük işletmelerin tarımı bırakmak zorunda kaldığını, üretimi devam ettirmek için neleri yapabiliriz diye tartıştıklarını ifade etti. Akdoğan, zeytincilikte yaşadıkları sorunları anlattı. Tağşiş sorununa değinen Akdoğan, başka yağların zeytinyağı ile karıştırılıp piyasaya sürüldüğünü ve piyasada zeytinyağı diye satıldığını ve hile yaparak haksız kazanç edildiğini söyledi. Akdoğan, “Balıkesir’de üretilen zeytinyağı kalitemiz dünya çapında. Zeytin üretimi artırıldığı için piyasada rekabet çok. Tarımsal üretimin artırılabilmesi için girdi maliyetleri düşürülmeli. Destekler artırılmalı” dedi.

“TAPULARIMIZI ALDILAR”

Karalar Köyü Muhtarı Mehmet Akçam da yem fiyatlarının yüksekliğinden şikayet etti. Akçam, “Benim bir kuzuyu kesimhaneye götürebilmem için 180 kilo yem yemesi lazım” dedi. Üretici birliklerini eleştiren Akçam şöyle konuştu: “Yıllık 400 lira aidat alıyor süt birliği. Benim adıma bu sütü pazarlayacak. Yem ihtiyacımı karşılaması lazım, bunu yapmıyor. Damızlık birliği var burada. Bizim damızlığımızı ıslah edecek ama hiçbir çalışmaları çok. İlçe Tarım Müdürlüğü’nde çok insan çalışıyor, onlar yapsın bu işi”

“ÇİFTÇİ KAYBEDİYOR, ÜLKE KAYBEDİYOR”

Zeytin üreticisi aynı zamanda Vatan Partisi Havran İlçe Başkanı Ethem Dülgeroğlu, “Gübre tavan yaptı, mazot tavan yaptı. Tarım ilaçları yine öyle. Zeytine gübre gerçekten de atamayacağım bu sene. Bir ağaçtan 100 kilo zeytin alıyorsam seneye 50 kilo alacağım. Kim kaybediyor? Çiftçi kaybediyor, ülke kaybediyor. Buna ‘dur’ demek lazım. Çiftçilik, üstü açık fabrika. Bizim çok zorumuz var. Don, fırtına, kırağı olayımız var. Herkes tarımdan soğumuş durumda. 80 öncesi okullarda tarım dersleri verilirdi. Tarıma gençler özendirilirdi. Çift nasıl sürülür, gübre nasıl atılır diye eğitimler olurdu. Pratik de yapardık. Öğrenciler öğrenirdi. Ekipman sorunlarımız da var. Çiftçi herkesin karnını doyurur ama emekli maaşı bin 500 lira” diye konuştu.